BİR İNSANI, ALİMİ, DİN BÜYÜĞÜNÜ NASIL RAB EDİNİRİZ? -3

Peygamberi,  veli  ve  evliya  sandıkları  ve  din  büyüklerini  araya  koyarak  bunların  yüzü  suyu  hürmetine  deyip  Allah’tan  başkalarını  duanın  kabulü  için  aracı  koymak  doğru mu?  Bunların  cevabını  Allah,  Kuran’da  veriyor,  7/Araf  55, “Rabbinize  yalvara  yakara  ve  gizlice  dua  edin.  Bilesiniz ki,  Allah,  haddi  aşanları  sevmez.”   28/Kasas  88, “Allah  ile  birlikte  başka  bir  tanrıya  tapıp  yalvarma.  Allah’tan  başka  tanrı  yoktur,  Allah’ın  zatından  başka  her  şey  yok  olacaktır.  Hüküm  yalnız  Allah’ındır  ve  siz  ancak  Allah’a  döndürüleceksiniz.”  26/Şuara  213 “O  halde  sakın  Allah  ile  beraber  başka  tanrılara  kulluk  edip  yalvarma,  sonra  azap  edilenlerden  olursun.”  Yine  72/Cin  18, “Mescitler  şüphesiz  Allah’ındır,  o  halde,  Allah  ile  birlikte  başka  kimseye  yalvarmayın  ve  kulluk  etmeyin.”  Bu  benzeri  ayetlerde  nasıl  dua  edileceğini  Allah  açıklıyor  ve  aracı  konara,  yüzü  suyu  hürmetine  denilerek  dua  etmeyi  haddi  aşmak  olarak  değerlendiriyor.  Allah’a  dua  edilirken  sadece  Allah’tan  istenir  ve  bütün  varlıklar  dışarıda  tutularak  dua  edilir.  Duaya  birilerini  katmak  insanı  şirke  götürür.  Günümüzde,  bazı  sözde  din  büyüklerinin  mezarında  nöbet  bekleyenler  ve  onlarla  rabıta  kurmaya  çalışanlar,  gerek  o  sözde  din  büyüğünün  gerekse  tarikat  şeyhlerinin  resimlerini  üstlerinde,  evlerinde,  hatta  yatak  odalarında  taşıyıp  onunla  rabıta  kurmaya  çalışanlar  saf  inançlarına  ne  kadar  zarar  verdilerinin  fakında  bile  değillerdir.  Bu  ve  benzeri  ayetleri  okumayanlar,  okutmayanlar  Allah’ın  huzurunda  hesaplarını  nasıl  vereceklerini  düşünmelidirler.

36/Yasin  74, “Onlar/insanlar,  yardım  göreceklerini  umarak  Allah’ın  yanında  ilahlar  edindiler.  36/Yasin  75, “Halbuki  o  ilahların  onlara/insanlara  yardım  etmeye  güçleri  yetmez,  aksine  kendileri  bunlar  için  yardıma  hazır  askerlerdir.”   19/Meryem  81,  “Onlar/insanlar,  kendilerine  bir  itibar  ve  kuvvet  yardım  olsun  diye,  Allah’ın  yanında  başka  tanrılar  edindiler.”      43/Zuhruf  15, “Ama  onlar/insanlar,  kullarımdan  bir  kısmını,  Allah’ın  bir  cüzü/parçası  saydılar.  Gerçekten  insan  apaçık  bir  nankördür.”               18/Kehf  102, “Kafirler,  Benim  yanımda  kullarımı  evliya  edineceklerini mi  sandılar?  Biz  cehennemi  kafirlere  bir  konak  olarak  hazırladık.”  103, ayet  “De ki:  Size,  yaptıkları  işler  bakımından  en  çok  ziyana  uğrayanları  bildireyim mi?”  104, ayet  “Bunlar  iyi  işler  yaptıklarını  sandıkları  halde,  dünya  hayatında  çabaları  boşa  giden  kimselerdir.”  Ayetlere  göre,  ahrette   bu aracılar, bunların  dediklerini kabul  etmeyip  düşman  olacaklar.  Unutmayın ki,  itibar,  Allah’ın  katındadır  ve  itibar  elde  etmek  için  kula  kul  olunmaz.

Bazı  devletler,  bazı  devletleri  yıkmak  için,  genelde  tarikat  ve  cemaatleri  kullanarak  başarı  elde  etmişlerdir.  Bunu,  dünyanın  çeşitli  bölgelerinde  görüp  yaşamaktayız,  kendi  vatanımızdan  misal  verecek  olursak  nur  cemaatine  bağlı  bir  kol  olan,  Fetullah  gülen  ve  cemaatine  gördük.  Yine  değişik  bir  versiyonunu,  Irakta  Kesnizani  tarikatı  ile  gördük  ve  yaşadık.  Bu  tarikatların  arkasında  şu  an  CIA,  MOSSAD  VE  MI16  ve  çeşitli  vakıf  ve  dernekler  (misal  soros  ve  adonaır)  vardır.  bu  tarikatlar  ve  benzerleri  dünyanın  çeşitli  yerlerinde  değişik  isimlerle  faaliyet  göstermektedirler.

 

Bunlar  genelde  o  ülkelerin  önce,  ordu,  polis,  yargı  istihbarat  iç  ve  diş  güvenlik,  parti  ve  değişik  mekanizmaların  ele  geçirilmesini  hedef  alırlar  ve  o  devleti,  başka  bir  devlete  peyk  bir  devlet  haline  getirerek  kul  ve  köle  yaparlar.  Ülkenin  değişik  kurumlarına  yerleştirilen  beyinleri  yıkanmış  ve  iradeleri  başkalarına  teslim  edilmiş  bu  guruplar,  o  devletin  sırlarını  bağlı  oldukları  devletlere  servis  ederek  dünyada  görülmemiş  bir  hainliği  yapmış  oluyorlar.  Bulundukları  devletin,  ordusuna,  medyasına  iş  dünyasına, yargısına,  istihbaratına,  eğitimine,  güvenlik  teşkilatlarına  yerleşerek  ve  yerleştirilerek,  satılmış  beyin  ve  vicdanlarının  gereğini  yerine  getirirler.  Çünkü  bunların  başında  bulunan,  şeyhleri,  efendileri,  hoca  efendileri,  diğer  devletler,  istihbaratlar,  vakıf  ve  denekler  tarafından  iradeleri  satın  alınmışlar  ve   kendi  öz  devletlerine  ve  milletlerine  hain  olmuşlardır.  Dünyadaki  bütün  tarikatların  arkasında  illaki  Müslüman  olmayan  devletler,  istihbaratlar,  dernek  ve  vakıflar  var  ve  bunlar  aracılığı  ile  para  yönünden  desteklenmektedirler.  Çünkü  tarikatçılığın  İslam’la  yakından  ve  uzaktan  hiç mi,  hiç  bir  doğruluğu  ve  bağlantısı  yoktur  ve  olamaz.                                    2/Bakara  165, “İnsanlardan  bazıları  Allah’ın  yanında  Allah’a  denk  tanrılar  edinirler de,  onları  Allah’ı  sever  gibi  severler.  İman  edenlerin  Allah’a  olan  sevgileri  ise  onlarınkinden çok  daha  fazladır.  Keşke  zalimler  azabı  gördükleri  zaman  anlayacakları  gibi  bütün  kuvvetin  ve  yetkinin  Allah’a   ait  olduğunu  ve  Allah’ın  azabının  çok  şiddetli  olduğunu  dünyada  iken  anlayabilselerdi.”  2/Bakara  166, “İte  o  zaman  görüp  anlayacaklar ki,   kendilerine  uyulup  arkalarından  gidilenler  uyanlardan  hızla  uzaklaşırlar  ama  her iki  taraf da azabı görmüş ve aralarındaki bağlarda kopup parçalanmıştır.”            Ayetlerin  devamı  cevap  olarak,  Allah  tarafından  verilmekte  ve  ayetler  yazının  devamında  cevap  olarak  gelecektir.  Bu  cevapları  Allah  veriyor  biz  bir  katkıda  bulunmuyoruz,  sadece  cevap  ayetlerini  hatırlatıyoruz  o  kadar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.