BURUK VE ÜMİT VERİCİ BİR VEDA
Bundan yaklaşık tam 18 yıl önce karlı bir kış günü bin bir umutla Kayseri Meydan Gazetesi ile yeni bir yola çıkmıştık. Bu yolda bazı tökezledik bazi sendeledik bazen yol değiştirip yılmadan usanmadan yolumuza devam ettik.
Yiğit Oğlum Kürşat ile bu yıla çıktığımız gün daha o henüz çocuk denecek yaşlarda idi. Ama o ilk günden itibaren her zaman benim yanımda karlı bir dağ gibi durdu. Obana hep umut güç ve şevk verdi. Çünkü bizim tek gayemiz hak yolundan hakikat yolundan doğruluktan dürüstlükten ayrılmadan şanlı tür milletini devletine ve Kayserili hemşerilerimize okurlarımıza hizmet etmek kelimenin tam anlamı ile gazeteci gibi gazetecilik yapmaktı. Bu gayemizde büyük ölçüde başarılı olduk ve kimseyi incitmeden kırıp dökmeden bazen yumuşak bazen de tatlı sert hedefe doğru yol aldık.
Muhterem hemşerilerimiz Kayseri halkı bizi sevdi bizde onları sevdik. Onlar bize her zaman güç kuvvet verdi. Ama ekonomik yönden her zaman zorlandık. Yayınladığımız ilanlardan reklamlardan kazandığımız para ettiğimiz masraflara yetmedi. Devletimize vergi ve sigortamızı tam ödeyemeyip bir hayli borçlandık. Yaklaşık bundan 7-8 yıl önce bize resmi ilanları yayınlarımız da aracılık eden Basın İlan Kurumu yöneticilerinin azizliğine uğrayıp onların telkinleri ve tavsiyeleri üzerine Kayseri Meydanı havadis gazetesi ile birleştirdik. Bu birliktelik de uzun sürmedi, yeniden ayrılmak zorunda kaldık.
Aslında bu ayrılık bizi bir hayli sevindirmişti. Kıt imkanlara rağmen o aylılık için büyük bir mebla ödemiştik. Bu bizim gözümüze hiç dokunmadı. Çünkü büyük emeklerle yıllarca yayın hayatını sürdürüp kapatmak zorunda kaldığımız Kayseri Meydanımıza yeniden kavuşmuştuk. Bu kavuşmada çok uzun sünmedi ve şite yarından itibaren Kayseri Meydandan yeniden ayrılıyoruz.
Ekonomik sıkıntılardan dolayı Kayseri de yayınlanan ve resmi ilah yayınlama hakkına sahip olan 14 gazetenin sahipleri olarak yaptığımız toplantılarda beşer beşer birleşip sayıyı üçe düşürmeye karar verdik ve yarından itibaren bu karar hayata geçirilecek Kayseri Meydan yayın hayatına bir kez daha son verecektir.
Bunu yazmak söylemek yaşamak şahsen benim için pek kolay olmadı. Fakat arkadaşlara verdiğimiz sözü tutma adına bu birleşmeye bizde razı olup karar imza attık. İnşallah hakkımızda hayırlı olur. Zarar etmekten kurtulup devlete olan borçlarımızı ödeme imkanına kavuşuruz.
Şunu belirteyim ki bu ayrılığın acısını ancak yaşayan bilir. Çünkü Gazete bir gazeteci için her şeyidir. Arkadaşıdır, dostudur. Dert ortağıdır. Adata evladı bir çocuğu bibidir. Sevindiği zaman sevincini onun sütunlarında satırlarında dile getirir. Üzüldüğü zamanda öyle üzüntüsünü dile getirir. Birisine öfkesinin gazetesinin sütunlarında satırlarında dile getirir ve çok kıymetli okurlarıyla paylaşma imkanı bulur.
Şahsen bizim için para Kazanmak tek gaye değil sadece ve sadece gazetecilik yapabilmektir. Zaten bende Kayseri Meydanı yazılarımı özgürce yazıp onun sütunlarında görüşlerimi dile getirebilmek için çıkarmıştım. Bunu herkes bilir .Biz gazeteciyiz başka da bir işimiz yok.
Yiğit oğlum Kürşat da benim yanımda çekirdekten yetişti o da iyi bir gazetecidir. Öğünmek gibi olmasın ama sevilen sayılan bir gazeteci oldu.
Çalışma arkadaşlarımızda hep bizim gibi düşünen insanlardı. Onların da gayesi gazetecilik yapmak bu mesleği yaparken de kıt imkanlarla da olsa karınların doyurmaktı.
İşte bu birleşme bizim için ümit veren bir birleşmedir. Bunun içinde bu ayrılık hem hüzün hem de ümit veren bir ayrılıktır.
Kırlı bir kış günü çıkmıştık yola
Karda fırtınada vermedik mola
Bin bir umutlarla bağladık sala
Bir sonsuza doğru gidiyor Meydan.
Vakti gelen ölür dert çeker inler
Beni hiç teselli etmez telkinler
Gel onu bırakma dese de cinler
Bir sonsuza doğru gidiyor Meydan.
Satır, satır dert anlattım dil döktüm
Bazen oldu yollarına gül döktüm
Bazen huzuruna durup diz çöktüm
Beni bırakıp da gidiyor Meydan.
Ne söylesem bitmez dert sıra, sıra
Artık ışık vermez sönen bir çıra
Arşivleri kaldı bize büyük hatıra
Bizi bırakıp da gidiyor Meydan.
Onunla geçirdiğim eski günleri
Unutamam bugünleri dünleri
Yoluna döksem de gonca gülleri
Bizi bırakıp da gidiyor Meydan.
Ne kadar söylesem bitmiyor sözüm
Her zaman Allah a bağlıdır özüm
Gözlerim yaş döküp solsa da yüzüm
Bizi bırakıp da gidiyor Meydan.
Bağrıma taş basar bağlamam kara
Fazla söyletmeyin atarım nara
Allah’ım kimseyi düşürme dara
Beni dar günümde terk etti Meydan.
Ağlayarak yazdım bu satırları
Ona söylemiştim ben nice sırları
Çok çabuk unuttu geçen yılları
Bizi bırakıp da gidiyor Meydan.
#rifataçıkgöz