“DİL, KONUŞMA, İFADE ARACI”
Dil, insanların düşündüğü aklında olanları ifadeye dökerek, isteklerini duyurmasıdır. İnsan ya güzel söz ve istekle kendini ve toplumu aydınlatır veya kirletir. Aklını Allah’a teslim ederse ağzından güzel kelimeler ve cümleler çıkar, ancak aklını şeytana ve nefsinin arzularına teslim ederse o zamanda ağzından kirli ve zehirli sözle ve cümleler çıkartarak kendini ve çevresini kirletir. 23/ Müminun 3. “ Onlar ki, boş ve yararsız boş sözlerden yüz çevirirler.” 88/ Ğaşiye 11. “ Cennette hiç bir boş (lağv ) söz duymazsınız.” Batıl, hurafe, yanlış ve çirkinlik dolu olan sözler insanın nefsinden gelip ağzından dökülürler. Kendisini Allah’ın emrine uygun geliştirip olgunlaştıramayan insanların ağzından güzel, insanları mutlu edecek tatlı söz çıkmaz ve duyamazsınız.
Aklın ve imanın kontrolünden çıkan dil yalan konuşur, inkar eder, fitne yayar, bozgunculuk oluşturur. Allah’ta bunun sonucu o dili mühürler, Allah 36 / Yasin 65. “ O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder.” 4/ Nisa 42. “ Küfür yoluna sapıp Peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah’tan hiçbir haberi gizleyemezler.” Medyada konuşulan bazı programlar lağv ve yanlış doludur, memleket, millet, insanlık için doğru yol ve söz söyleyecekleri yerine, siyasilere, yöneticilere, makam ve işyeri sahiplerine yağ yakıp, takla atmanın peşinde oluyorlar. Allah razı olmaz, bunun ahrette sorumluluğu vardır, bu söylediklerimiz milleti yanlış yöne götürür, hak ve hakikat saklanmış olur diye konuşmalar yapılmıyor. Dil bir afettir kötü söz çıkarsa denmiyor, dilin kiri her yeri kirletir, insanların şahsiyetini kirletir, toplumu hatta bütün insanlığı kirletir diye düşünülmüyor, hele bu medya ise nerelere ulaşır ve nereleri kirletir.
Dilin kemiği olmaz derler ya onun için din adına da Allah’a iftira edilecek şekilde konuşanlar olabilir. 16/ Nahl 116. “ Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak bu helaldir, şu da haramdır demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.” Bu ayetler insanlara öyle uyarı yapıyor ki, Peygamber dahi Allah’ın dinine ekleme ve çıkartma yapamazken her nasılsa bazı insanlar Peygamber, alimler, mezhepler, tarikatlar gibiler dine hüküm koyar deniliyor, mesela şu mezhebe, şu alime göre şöyle denilmektedir.