DİNLERİNİ OYUN VE EĞLENCE EDİNENLERE KURAN İLE ÖĞÜT VER

Allah, kendilerine gönderilen dinin oyun ve eğlence edilmesine uyarıda bu­lunmuştur. İnsanlar bu günahı şu şekil­lerde işleyebilmektedirler. Genelde dini, aşağı seviyedeki insanların avunacakları bir araç olarak görüp, bakın bunlardan ne çıkar, ellerinde ne sermaye var nede siyasi güç diye alay konusu yaparlar. Bunları çeşitli kitaplarda okuduk, filim­ler de seyrettik, bunu yapanlar genelde inanmayanlar veya dinin kolay tarafla­rını yapıp diğer kısımlarını yapmayan, aklına düşünce bazı ibadetleri yapanlar tarafından yapıldığını biliyoruz. Diğer kesim ise dine ilaveler yapıp kutsallar icat eden mesela; tarikat ve şeyhlik, veli ve evliyalık, yatır ve türbe perest­lik, aracılık ve şefaatçilik, mezhepleri, alimleri, ulemayı din koyucu olarak dine ortak etmek, şu mezhebe göre şöyle, şu alime göre böyle denilmiyor mu? Kuran’da Allah bu konuyla ilgili şöyle buyuruyor diyen çok az, etrafını­za bir bakın analiz edin, elinizi vicdanı­nıza koyup ona göre kararınızı veriniz.

6/ Enam 70. “ Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatı­nın aldattığı kimseleri bir tarafa bırak. Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin fe­lakete duçar olmaması için Kuran ile nasihat et. O nefis için Allah’ın yanında ne bir veli, ne de bir şefaatçi vardır. O insan bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar ka­zandıkları günahlar yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettikle­rinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır. “ 7/ Araf 51. “ O kafirler ki, din­lerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi bile, bile inkar ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.”

Kuranı dinin merkezi olarak kabul et­meyenleri, Kuranın yanına çeşitli din koyuculardan din edinenleri Peygambe­rimiz bakın nasıl şikayette bulunacaktır. 25/ Furkan 30. “ Ve o gün ( ahrette ) Resul diyecek ki, Ya Rabbi benim kav­mim bu Kuran’a devri geçmiş, işlevi kalmamış bir kitap muamelesi yaptı.” Bu şikayetin muhatapları kimlerdir, Kuran’ı Arapça okuyup anlamayan ve anlamak istemeyen, sadece kutsal ol­duğuna inanıp hürmet edip, ama ne emrediyor ona uymamak, anlamayınca neye uyacağında bilmeyip, Kuran dışı hurafelere din diye sarılmak ve Kurana ölü metin olarak sarılıp, anlamadığı ki­taptan fayda ve sevap beklemek.

DİN’DE, İHTİLAFLARDA, HÜKÜM, YALNIZ ALLAH’A AİTTİR.

İnsanın aklı ve yorumlarıyla çözeme­yeceği konuları Allah’ın kitabı Kuran’la çözülmesi gerektiğini ayetlerle insanlara hatırlatıyor. Bunu yaparken 1) Allah’ın emri Kuran’a, 2) eğer Peygamber hayatta ise ondan öğrenmeye, 3) Peygamberin bizzat bulunmadığı yer ve zamanlarda ise Peygamberin tebliğ ettiği Kuran’a baş vurulur. Bunu şu ayetlerden anlı­yoruz. 42/ Şura 10. “ Ayrılığa düştüğü­nüz herhangi bir konuda hüküm ver­mek yalnız Allah’a aittir. İşte, bu Allah benim Rabbimdir, Allah’a dayandım ve O’na yönelirim.” 16/ Nahl 64. “ Biz bu kitabı Kuran’ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri konuları insanlara açıklayasın ve iman eden bir toplu­ma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.” Yine 4/ Nisa 59. “ Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambe­re ve sizden olan ulil emre idarecilere de itaat edin. Eğer bir hususta anlaş­mazlığa düşerseniz Allah’a ve ahrete gerçekten inanıyorsanız o’nu Allah’a ve Resule götürün, bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” Burada konu Resule götürün demek, eğer Resul hayatta ise hiçbir sıkıntı söz konusu olamaz ve problem Peygambe­re arz edilir ona göre çözüm olur.

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.