ECEL, HAYATIN, ZAMANI VE SÜRESİ-2
İnsanın dünyada geçireceği süre, vücudun canlı kaldığı süredir. İnsan bazen kendi eliyle, bazen de başkasının eliyle hayatını kısaltabilir. Bu o canlıya verilen sürenin, yani eceli müsemmanın bitmesinden önce olur. 13/ Rad 38, 39. “ Her ecelin yazıldığı bir belge bir kitap vardır. Allah, emrettiğini siler, yani kısaltır veya sabitleştirir. Ana kitap Allah’ın yanındadır.” 35/ Fatır 11. “ Ömrü olanın yaşatılması ve ömrünün kısaltılması mutlaka bir defterde kayıtlı olur. Bu Allah’a kolaydır.” Ayetlerde ömrün uzatılması ve kısaltılmasından bahsediliyor.
Yapılan yanlışlıkların eceli, ömrü kısaltacağı şu ayette açıklanıyor. Yunus (a.s.) ve kavmidir. 10/ Yunus 98. “ Azap gelip çatmadan imana gelip de imanı kendine fayda vermiş bir tek kavim olsaydı keşke; Yunus kavmi başka, onlar iman ettiler; Biz de kendilerinden dünya hayatında ki rüsvaylık azabını giderdik ve onları bir süre daha yaşattık.” 14/ İbrahim 10. “ Elçiler, toplumlarına dediler ki: Allah hakkında şüphe mi olur; göklerin ve yerin yaratıcısı hakkında? O, günahlarınızı bağışlamak ve eceli müsemmanıza kadar yaşatmak için size çağrıda bulunmaktadır.” Tövbe, hem Yunus ( a.s. ) hem de kavminin kurtuluşunu sağlamıştı. Peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilir. “ Allah kulunun tövbesini, can boğaza gelinceye kadar kabul eder.” ( Tirmizi, Davut 98; İbni Mace, Zühd 30, Ahmet b. Hanbel, 2/ 132, )
İnsanlar ve toplumlar, yaptıkları davranışlarla ecellerinin yani ölümlerinin kısaltılmasına, eceli müsemmalarının bir kısmının silinmesine sebep olurlar. Mesela: Bir kişinin veya toplumun eceli müsemması (yani ölüm yasası) 100 yıl olsa, yaptığı davranışlarla bu eceli (süre, müddet, dönem) 80 yıla indirilmiş bulunsa, 80 yıl dolduğu zaman ömrü biter. Bundan sonra ne ölümün önüne geçebilir, ne de kendilerine süre tanınmasını isteme hakkına sahip olabilirler. Ancak 80 yıl dolmadan kısa bir süre önce hatalarını anlayıp tövbe etseler, yani yapacakları işi doğru yönde kullanırlarsa ömürlerini arttırıp 100 yıla çıkartabilirler.
16/ Nahl 61. “ Eğer Allah insanları yaptıkları yanlışlardan dolayı hemen sorumlu tutsaydı, yeryüzünde tek bir canlı bırakmazdı. Ama Allah onları eceli müsemmaya ( yasası, süresi ve müddetine) kadar ertelemektedir. Ecelleri gelince de ne bir an geri kalabilirler, ne de bir an ileri geçebilirler.” 35/ Fatır 11. “ Yaşayanın yaşatılması ve ömrünün kısaltılması bir deftere kaydedilmemiş olmaz. Bu Allah’a göre kolaydır.” Kuran’dan ve ayetlerden anlıyoruz ki, Nuh’un ( a.s.) oğluyla, firavunun başına gelenlerden, birde Yunus ( a.s.) ile kavminin ikrama mazhar olmalarından, bir olayın yazılması, meydana gelmesinin öncesine rastlamaktadır. Yani eceli müsemmaya kadar erteliyor ve yaşayanın yaşaması ve ömrünün kısaltılması gibi ifadeler bunun delilidir.
Toplumların eceli: 7/ Araf 34. “ Her topluluk için bir ecel vardır, ecelleri gelince, ne bir an geri bırakılırlar ne de ileri götürebilirler.” 10/ Yunus 49. gibi. Yunus kavmi gibi, ecel gelmeden hatasını anlayıp tövbe ederek dönüş yapan toplumlar, kalan sürelerini uzatarak yaşarlar. Yani 200 yıllık ömrü 150 yıla düşürülse, süre dolmadan hatasını anlayıp dönüş yapsa 200 yılı tamamlamayı hak etmiş olurlar. 8/ Enfal 53. “ Bu şundandır: Bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe Allah o topluma verdiği nimeti değiştirmez. Allah işitir ve bilir.” 57/ Hadid 22. “ Yeryüzünde veya kendinizde meydana gelen bir tek olay yoktur ki, onu yaratmamızdan evvel bir deftere yazılmış olmasın. Bu, Allah’a göre kolaydır.” Olayın olması, bir kararın uygulanması gibidir. Yani mahkemenin yazılı kararı olmadan bir ceza infaz edilemeyeceği gibi, Allah’ın hukuk kararı olmadan da bir olay meydana gelmez. 64/ Teğabün 11. “ Allah’ın izni olmadan hiçbir olay meydana gelmez.” Allah’tan onay çıkar, yazı yazılırsa yapılacak bir şey yoktur.