FATİHA SURESİ-10
Enam 107: “Biz Seni onların üzerine bir bekçi kılmadık, Sen onların vekili de değilsin.” Başka ayetlerde var: İsra 54, Enam 66, Zumer 41…
Şimdi esas meseleye gelelim. Yüce Allah’ımızın Kur’an da bahsettiği ortak koşmak, put nedir ona bakalım: Yüce Allah’ımız Lat, Menat, Hubel, Uzze ve diğerlerini put olarak isimlendiriyor. Öyleyse Allah’a koşulan ortaklar Lat, Menat, Hubel, Uzze oluyor da şeyh, mürşid, efendi, veli, evliya, yatırlar, niçin ortak ve put olmasın? Hatta Kur’an Peygamber’leri de içine alıyor. Allah’ın dışında, gayrinde kim varsa hepsi bu kapsam içindedir. Hz. İsa’yı, Üzeyir A.s. mı Hıristiyan-larla Yahudilerin Allah’a ortak koştuklarını Tevbe 31 de açıklıyor.
Necim 19-20: “Gördünüz mü o Lat ve Uzzayı ve üçüncüleri olan ötekini Menatı?”
Nuh 23: “Ve dediler ki, sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele Ved’den, Suva’dan, Yeğus’dan, Yeük den ve Nesr’den asla vazgeçmeyin”.
Bunlar ve buna benzer 360 a yakın put, her kabilenin kendi din büyüğü, aracısı, şefaatçisi güya Allah’a yaklaştırıcısı vardı. Allah da bu ve benzeri inanç sistemini ve inanmayı, “Şirk ortak koşmak” olarak kabul ediyor.
Araf 194: “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler.”
Yunus 66: “İyi bilin ki gökler de ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan başka ortaklara tapanlar neyin ardına düşüyorlar? Doğrusu onlar, zandan başka bir şeyin ardına düşmüyor ve onlar sadece yalan söylüyorlar.”
Yusuf 40: “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. Allah size kendisinden başkasına ibadet ve dua etmemenizi emretmiştir. , işte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
Necim 23: “Bunlar putlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Hâlbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.”
Nuh 13: “Size ne oluyor ki Allah’a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.”
Yusuf 106: “Onların çoğu ancak ortak koşarak Allah’a iman ederler.”
Şu bir gerçektir ki, bir çok insan imanla inadı birbirine karıştırır. İnatlarını, hurafe din anlayışlarını iman zannederler. Bunlara harcadıkları zamanı keşke okunup anlaşılması farz olan ve de esas sevap olan sevabı alıp kendilerini ve imanlarını kurtaracakları Kur’an meallerini düşünerek, anlayarak okusalar çok daha iyi olur.
Şöyle de zannedilmesin, biz Müslüman’ız biz ortak koşmayız, bunu yapanlar eski insanlardı ve gayri Müslimlerdir. Hıristiyan ve Yahudiler ortak koşarlar. Ortak koşmayı elbette onlar yapmışlar ve yapıyorlar ama şirk koşmayı put olarak belirtilen aracılık, şefaatçilik, kurtarıcılık gibi hem Allah’a inanıp iman edip, hem de şu kişilerin yüzü suyu hürmetine, onların hatırı için bize yardım et, bizim duamızı kabul et diye iman olmayacağını Yüce Allah’ımız buralardaki ayetlerle yasaklıyor ve de uyarıyor, geçmiş milletler ve insanlar böyle bir hataya düştüler, sizler düşmeyin diyor. Namaz kılmak, oruç tutmak ve diğer işleri yapmak da, Allah korusun, kurtarmıyor. Şirk hepsini silip süpürüyor. İnsanı cehenneme sürüklüyor.
Hz. Allah’ımız Kur’an da Allah dışında hakka ulaştırması beklenenlere “şürekâ ortaklar, put” diyor. Araya konan melek olsun, peygamber olsun, veli evliya olsun; şeyh, efendi, üstat olsun fark etmez. Böyle bir inanmayı Allah İslam olarak kabul etmiştir. Allah’la insan arasına konulanları, şefaat beklenilenleri Allah yanına yedek ilah koymak ve şirk koşmak, put edinmek olarak açıklıyor.