GAZİLER GÜNÜ
Tarihimizde özellikle Şehitlik ve Gaziliğin özel bir yeri vardır. Her Türk vatandaşı da bu şerefe ve onura kavuşmak için gözünü bile kırpmadan vatanını müdafaada canını seve seve ortaya koyar. Bu uğurda canını verenlere şehit, yaralananlara ise gazi unvanı verilir.
Her yıl 19 Eylül ‘Gaziler Günü’ olarak bilinmektedir. Peki neden 19 Eylül biliyor musunuz? Tarihimize düşülen not şöyle:
13 Eylül 1921′ de kazanılan Sakarya Zaferi’nin ardından, 14/15 Eylül gecesi Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaralı olduğu halde göstermiş olduğu üstün başarından dolayı; Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla Büyük Millet Meclisi Reisliği’ ne cepheden telgrafla şu önergeyi gönderdiler:
“Bizzat muharebe meydanındaki tedbiriyle muzafferiyetin amil ve müessiri olmuş Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine müşirlik rütbesi ile gazilik unvanı tevcihini teklif ve istirham ederiz. Büyük Millet Meclisi’nin bu teveccühünün milletimiz tarafından doğrudan doğruya bütün orduya müteveccih bir eser-i takdir ve taltif olacağı kanaatinde bulunduğumuzu arz eyleriz.”
Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasından sonra, 19 Eylül 1921 tarihinde, TBMM’ ce Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e, “mareşal” rütbesi ile “gazi” unvanı verilmiştir.
Bu kutsal unvan yaralı olduğu halde bir an bile vazgeçmeyip vatanını düşünen, koşul ne olursa olsun canını feda etmekten geri durmayan askerlerimize veriliyor.
Bu vatan şehit ve gazilerimizin kutsal kanlarıyla kazanıldı ve hala şehit ve gazilerimiz sayesinde güven içinde uyuyor ve rahat bir yaşam sürdürebiliyoruz. Bu vatanın bir evladı olarak, bizim için yaptıkları bu kutsi fedakarlığın hiçbir zaman hakkını veremeyeceğimi biliyorum. Hayatta olmayan gazilerimize Allah’tan rahmet, hayatta olan Gazilerimizin de sağlıklı bir hayat sürmelerini diliyorum. “19 Eylül Gaziler Günü” müz kutlu olsun…