Hemoroid şikayetlerini azaltan 5 öneri
Halk arasında ‘basur, makatta meme’ gibi değişik isimlerle bilinen hemoroid, tedavi edilmediğinde yaşam konforunu olumsuz etkiliyor. Hayatlarının herhangi bir döneminde hemoroid ile yüzleşen birçok insan, toplumsal önyargılar ve mahremiyet nedeniyle tedavi olmadığı için hastalık ilerliyor ve tedavisi daha da zorlaşıyor. Hemoroid tedavisinin yanı sıra yaşam konforuna yönelik bazı alışkınlar kazanmak, hastalardaki şikayetlerin azalmasına yardımcı oluyor. Memorial Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Hasan Uzer, hemoroid hastalığının tedavisi hakkında bilgi verdi.
Hemoroid belirtisi pek çok hastalık ile benzerlik gösterebilir
Vücudun hassas bölgelerinden olan anal bölge ve çevresinde oluşan; kanama, ağrı, şişlik, akıntı, kaşıntı gibi şikayetler %90 oranında; hemoroid, makatta çatlak ve iltihaplanma, apse ve fistül gibi hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bu hastalıklar yaşa, cinsiyete, ailevi eğilime (kalıtsal) ve başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Anal bölge hastalıkları, toplumda görülme sıklığı % 10 olan kronik bağırsak hastalıkları ve kalın bağırsak tümörlerinin de habercisi olabilmektedir. Bu nedenle makatta ağrı, şişlik ve kanama belirtileri olan özellikle 40 yaş üstü hastaların genel cerrahi uzmanına başvurması gerekmektedir.
Hemoroid yaşam konforunu olumsuz etkiliyor
Halk arasında ‘basur’ ya da ‘mayasıl’ olarak bilinen hemoroid, makat bölgesinde şişlik ile kendini gösterir. Hemoroid, iç ve dış olarak ikiye ayrılır. Anal bölgede bir nedene bağlı olarak toplardamar yumakları genişleyerek makatın dışına çıkar. Uzun süren kabızlık dönemlerindeki ıkınma, uzun süre ayakta kalma ve gebelik, anal bölgede hemoroidin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Hasta, tuvalet sırasında ve sonrasında kanama sorunu yaşar. Eğer kanama yoğun miktarda ortaya çıkarsa anemi riski de oluşur. Hemoroid hastalığı erken evrede tespit edilip tedavi edilmediğinde, hastaların, yaşadıkları ağrı ve kanama gibi şikayetler nedeniyle yaşam konforu da olumsuz etkilenmektedir.
Özellikli cerrahiler ile konforlu yaşam
Hemoroidin tedavisi, hastalığın seviyesine göre farklılık gösterir. Hastalığın erken evresinde bol sıvı alımı, diyet, ağrı kesiciler, steroid içeren fitiller ve kremler etkilidir. Ayrıca ‘oturma banyosu’ denilen sıcak su banyosunun yanı sıra kabızlığı olan hastalarda lifli gıdaların tüketilmesi, şikayetlerin azalmasını sağlar. Hemoroid pakesinin içine ilaç verilerek kurutulması ve bu pakenin köküne lastik bant yerleştirilmesi işlemleri de uygulanmaktadır. Hastalığın ileri evresinde ise cerrahi kaçınılmaz hale gelir. Günümüzde özellikli cerrahiler sayesinde hasta ameliyat sonrası daha az ağrı hissederek daha kısa sürede iyileşmektedir.
Hemoroid hastaları nelere dikkat etmeli?
1. Hemoroid kaynaklı şikayetlerin etkisini azaltmak için beslenme tarzı değiştirilmelidir. Zeytinyağlı yemekler ve lifli besinler tüketilmeli, günde 2-3 litre su içilmelidir. Tuvalette uzun süre kalınmamalıdır.
2. Kırmızı et tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Bunun yanında hamur işi, pilav ve makarna gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler de azaltılmalıdır.
3. Dış hemoroid genelde uzun süre oturan ofis çalışanları ve uzun yol şoförlerinde görülmektedir. Hemoroidin sağlık sorunu haline gelmemesi için mümkünse uzun süre oturmaktan kaçınmak önemlidir.
4. Kronik kabızlığı olanlar, gebeler ve aileden gelen genetik yatkınlığa sahip bireylerde hemoroid olma sıklığı yüksektir. Bu gruptakilerin hastalık ortaya çıkmadan yaşam tarzlarını düzenli hale getirmeleri önem taşımaktadır.
5. Acı biber ve bazı baharatlar hemoroid sorunu olan bölgeyi tahriş etmektedir. Acılı ve bol salçalı yiyecekler ile baharatlar da bu hastaların tüketmemesi gereken besinler arasındadır.
Doktora başvurmaktan korkmayın!
Anal bölgede ortaya çıkan sorunlar genellikle toplumdaki ahlaki düşünce, toplumsal yargılar, utanma duygusu ve mahremiyet çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu nedenle doktora başvurmak yerine tavsiye edilen bir ilacın kullanılması ya da hastalığı tedavi edici hiçbir etkisi bulunmayan alternatif tıptan yararlanma söz konusu olabilmektedir. Doktora danışmaktan çekinmek hasta için ciddi zaman kaybıdır ve hastalık tablosu zaman geçtikçe ağırlaştığı için tedavi de zorlaşmaktadır. -iha