HİDAYET 3

(6/Enam 149 )”De ki: Kesin delil ancak Allah’ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru  yola iletirdi.”  Müşrikler, Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız ortak koşardık. Hiç bir şeyi_  de haram kılmazdık diyerek kafirliklerini de Allah’ın iradesine bağlamak istiyorlardı. Zira Allah  dileseydi  kullarını  günaha  meyletmeyecek  özellikte  yaratırdı.  Ancak  Allah  bunu dilemedi , kullarını hem  günah  işlemeye,  hem de sevap  kazanmaya  kabiliyetli  bir  özellikte yarattı. İnsanlara hür bir irade verdi, kendi dilemesini de kullarının iradeleri doğrultusunda yöneltti. Ancak Allah kulları için hep hayra razı oldu, ama şerre razı olmadı. Allah dilese kullardaki kötülük yapma özelliğini insanlardan alır ve böylece bütün insanlar hidayete ermiş olurlardı. O zaman da imtihan hikmeti ortadan kalkar ve maksat hasıl olmazdı.
16/Nahl  9 “Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.”    16/Nahl  93 “Allah dileseydi hepinizi  bir tek ümmet  yapardı; fakat O iradesiyle isteyeni saptırır, iradesiyle  isteyeni de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız. 16/A’raf 30 “Allah, bir gurubu doğru yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah’ın yanında şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar.”  Rad 31- Nisa 88- Bakara 213,272 Yunus 25 gibi. Allah Teala bir gurup insanı hidayete erdirmiştir; bunlar kendi iradeleri ile Allah’ın gösterdiği doğru yoldan ayrılmazlar. Fakat bir gurup insan da vardır ki, kendileri doğru yolu istemedikleri için Allah’ta onları kendi hallerine bırakmıştır, bunlar sapık yolda gittikleri halde kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. İşte asıl yanlışlıkları budur.   Kuran  indirmek  ve Peygamber  göndermekten  maksat  insanları  hidayete  erdirmek  ve  kalpleri  Allah’ın  zikri Kuran  ile  tatmin  edip aydınlatmaktır.  Allah,  Peygamberler  ve  kitaplar  göndererek  insanların  akıl  ve  iradelerine  yardımcı  olmuş,  insanlara  hidayeti,  yolların  en  doğrusunu  göstermiş  ve  ona  davet  etmiştir, bütün  bunlara  rağmen  aklını  ters  çalıştıran  ve  sapık  yollara  kendi istek  ve  iradesiyle  yönelen  kimselerin  sapmalarına da  izin  vererek  iradelerine  uygun  neticeyi  yaratmıştır.42/Şura 52 “İşte böylece sana da emrimizle Kuran’ı  vahiy ettik. Sen, kitap nedir, iman  nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola  eriştirdiğimiz  bir  nur  kıldık. Şüphesiz ki, sen doğru bir yolu göstermektesin.   ”  Allah  Kuran’ da  kendisinin  sıratı  müstakim  üzere olduğunu  açıkça  bildiriyor.  11/Hud 56 “Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.” 

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.