Hür İrade(7)
İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”
Hz. İsa hakkındaki ayetler bunlar. Bu sureler ve ayetler sırayla önce gelmiştir.
1. Meryem Suresi
2. Enbiya Suresi
3. Nisa Suresi
4. Maide Suresi
Meryem 33. “Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım güne esenlik banadır.”
Maide 116. “Allah ey Meryem oğlu İsa insanlara Beni ve anamı Allah’tan başka iki tanrı ilah bilin diye sen mi dedin buyurduğu zaman, O İsa hâşâ seni tenzih ederim. Hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim Sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin hâlbuki ben senin zatında olanı bilmem gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca Sensin.”
Şu ayet İsa (As) vefat ettiğini açıkça söylüyor.
Maide 117. “Ben onlara ancak bana emrettiğini söyledim. Benimde Rabbim, sizinde Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. (teveffeyteni)Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin.”
Yüce Allah’ımız Kur’an’da İsa (as) öldüğünü Maide suresi 117 inci ayette açıklıyor ne hikmetse Hıristiyanların dediği bibi diyalogcular da İsa ölmedi gelecek ve İsa’nın etrafında bütünleşelim. İnsanlık onu bekliyor sözleriyle inadına söylüyorlar.
Şimdi neresinden bakılırsa bakılsın. Dinler arası diyalog, Müslümanlar tarafından hareketi yürütenlerin ve alkışçılarının, bu yeni bir İslam tefsiridir, küreselciliğe uygun bir İslam ifadesidir iddiaları, ihaneti gizleme, allayıp pullama ve cilalama girişimidir. Yoksa gafletin ta kendisidir.
Bu bir küresel güçlerin, A.B.D., AB. Haçlı siyaseti-dir. Atatürk bu şeytani siyaseti ta 1920 de Müslüman dünyaya tanıtıyor. Haçlı siyasetinin İslam’ı İslam maskesi altına alma yok etme siyasetidir diye uyarıyor.
Kur’an ayetlerinin diyaloga müsait olduğu hatta diyalogu istediği Türkiye’de diyalogcularca savunul-makta ama hangi ayette var; yok ki! O anlama gelmeyen ayeti işaret ediyorlar. Çokları zaten bilmiyor veya araştırmıyor. Araştıranlarda yanlış olduğunu ortaya çıkartıyorlar.
Nisa 44. “Kendilerine kitaptan nasip verilenlere baksana, sapıklığı satın alıyorlar ve sizinde yoldan çıkmanızı istiyorlar.”
Maide 51. “Ey iman edenler Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar birbirinin tarafını tutarlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğuna yol göstermez.”
Maide 57. “Ey iman edenler, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin Allah’tan korkun, eğer müminler iseniz.”
Bakara 120. “Dinlerine uymadıkça Yahudilerde, Hıristiyanlarda asla senden razı olmayacaklardır. Deki Doğru yol ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.”
Maide 67. “Ey Resul Rabbinden sana indirileni tebliğ et bunu yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah kâfirler topluluğuna rehberlik etmez.” Bu tebliğ kitap ehlini de içine almaktadır.
Bunların dışında söylenecekler, dini olmaz. Şahsi olur, siyasi olur, kültür ve medeniyetle ilgili olabilir.
Barışa ümit ve vesile olur diye avunduğumuz, ümitler bağladığımız diyalog veya başka bir ilişki türüne ait bir hedefi Kur’an açık seçik belirlemiş, son noktayı koymuştur.
Ali İmran 19. “Allah nezdinde Hak Din İslam’dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın ayetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah’ın hesabı çok çabuktur.”
Ali İmran 69. “Ehli kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar.”Elbette Türkiye’nin acı gerçekleri bunlardan ibaret değildir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ve söylemeliyiz ki bir şeye aydınlar ve özellikle devlet sahip çıkmazsa o şey karmaşaya ve sonunda karanlığa doğru sürüklenir.
#kemalyavuz