Hz. Peygamber’imizin Sünneti ve Hadisi(7)
Eğer Hz. Peygamber’imize Kur’an’la yani kitapla birlikte bir benzeri verilmişse bu dinin tamamlanması için Kur’an’ın bir tamamlayıcısı olmuş demektir.
Eğer durum böyle ise Hz. Peygamber’imiz Kur’an’a gösterdiği özeni hadis diye iddia edilen hadise acaba niçin özen göstermemiştir? Niçin Kur’an gibi onu da iniş anında kaydedecek kâtipler ayarlama-mıştır. Hz. Peygamber’imiz neden hadisi ihmal etmiş ve yasaklama yoluna gitmiş?
Niçin, “Benden Kur’an dışında bir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa onu yok etsin” demiştir? Şimdi hangisi doğru? Eğer Kur’an dışında onunla beraber benzeri verildiyse Kur’an’ı eksiksiz tebliğ eden, yazdıran, koruyan Hz. Peygamber’imiz benzeri yani hadisleri yazdırmayarak risalet görevini hakkıyla yerine getirmiştir.
DİKKAT: Ölüm döşeğinde iken indirilen en son Kur’an ayeti “Bugün sizin dininizi tamamladım. Din olarak size İslam’ı seçtim.” Maide 3.
Hz. Aişe annemiz, “Hz. Peygamber’imizin Ahlakı Kur’an ahlakı” derken niçin “Kur’an’la beraberin-deki” dememiştir. Kur’an’ı çoğaltan ve çevre valiliklere gönderen sahabe, neden benzeri hadislere o ilgiyi göstermeyip çoğaltarak göndermemişler. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Osman, halife olarak niçin yapmamış da onlardan sonra 150, 200 sene sonra yazılmıştır. Ebu Reyye. 25. 32. Y. N. Öztürk Kur’an’ daki İslam 79. sayfa
DİKKAT: Hz. Peygamber’imize Kitap Kur’an’la birlikte, beraber benzeri verildi derken eğer beraber benzeri hadisi yazdırmadıysa o zaman Kur’an’daki şu ayetin sorumlusu kim olacak? Bunu Hz. Peygamber’e yakıştırmak iftira ve zulümdür.
“Ey (Peygamber) Resul Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan Allah’ın elçiliğini yapmamış olursun.” Maide 67.
Tabii şunu beklemek hakkımızdır. Her önümüze geleni hemen alıp ona inanmamak lazım. Aklen düşünüp söylenen sözleri hadisleri Kur’an’la karşılaş-tırmak lazım.
“Sığır eti hastalıktır.” Hadisinin Kur’an’a uygun mu değil mi olduğunu nasıl bilmez insan? Gerçekten ben yaşadığım bir olayı anlatayım: Develi’ye bağlı Yukarı Künye Köyünde imamlık yaparken şahit oldum. Köydeki kabilenin biri sığır etini yemiyorlar. İnekleri hastalandı kesildi. Kendileri yemedi. Parasız biz ve diğer bazıları aldık yedik ama o kabile yemiyor. Bizim kabilenin geleneği diyorlar. Belki böyle bir sözü hadisi geçmişteki büyükleri duymuş olabilirler. Yüce Allah’ ımız Kur’an’da buyuruyor: “Allahü Teâlâ dişi ve erkek olarak sekiz eş yarattı. Koyundan ve keçiden iki eş, deveden ve sığırdan iki eş yarattı.” Enam: 144.
“Biz büyükbaş hayvanları size, Allah’a ibadet vesilesi ve sadâkat alameti olmak üzere kurbanlık kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Bağlı halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yan üstü düşüp ölünce, onlardan yiyin, isteyene de istemeyene de verin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin emrinize verdik.” Hac: 36.
Hadisle uğraşan kişiler, Kur’an’ı ve onun ahkâmını niçin anlamamış, niçin yetersiz kalmıştır. Diğer taraftan bu yanlışlığı ortaya çıkaranlara da kötü gözle bakmamak lazım, yanlışlık nerede düzeltildiyse memnun olmak lazımdır. Teşekkür etmek lazımdır.
DİKKAT: Meşhur olan haremlik selamlık olayını bilmeyen yok, uydur uydur söyle. Buna dayanarak, kayınbabalar, amcalar, dayılar, komşular velhasıl hanımları gösterilmiyor. Hanımlar odalara saklanıyor, gidilmiyor, gelinmiyor. Ve de. “Kadın evinden bir evlenirken, bir de kabre giderken çıkar.” diye bir hadis uydurmuşlar.
Bu yalana uyarak nice hanımlar ana babalarının veya yakınlarının cenazelerine katılamamıştır. Veya yakınlarının düğününe katılamamışlardır. Şunu düşünememişlerdir: İslam da “sılayı rahim” diye bir farz vardır.
Diğer bir ayeti arz edelim:
“Âmâya güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarını (uhdesinde elinizde) bulundurduğunuz, yerlerden yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur.