İBADETLER VE HAYIRLAR KİMİN İÇİN YAPILMALIDIR? – 3
Dikkat edilirse Allah, ayette, başkalarına her ne iyilik yaparsanız kendi yararınıza/iyiliğinize yapış oluyorsunuz buyuruyor. Şimdi ben değil, yine Allah, cevabını veriyor, ayette, okunan Kuranın sevabını, Peygamberimize, Peygamberlere, ana ve babamıza, yakınlarımıza, kısaca bütün müminlere bağışlayın diyor mu? Allah, Kuran okumak, başlı, başına bir bağımsız ibadet diyor, zaten okuduğu Kuran’ı anlamadan okuduysa, anlamadığı ve hayatında taşamadığı Kuran’dan nasıl sevap alacak, alamadığı, olmayan sevabı kime gönderecek. Allah, nerde sevaplarınızı başkalarına verin diyor, demiyor aksine, sadece size sevabı döner diyor. Bir) Allah rızası için hayır yapılmamışsa, iki) Allah rızası için Kuran okunmamışsa, ayetlere göre hayrın ve okunan Kuran’ın sevabı zaten olmayacaktır. Çünkü, ibadet için ve Allah rızası için yapılmayan amelin sevabı nerden olacak ve paylaştırılıp gönderilecek. Benim kastım Allah rızası için, ama ölülerimize de okuyorum ve canları için demek, yanlışı doğru yapmayacaktır, ayetleri iyi anlayalım.
Çok insan yanlış bilgilendirilip, yanlış öğretildiği için, diyor ki, biz ibadetlerimizi Allah rızası için yapıyoruz, fakat sevabından da ölmüşlerimize hediye ediyoruz diyorlar. Peki de, eğer sevap alabildi ise, sevabı hediye etme yetkisini kim verdi ki, sevabı dağıtasın. Sevap alan kişilerin defterine, melekler yazacaklar, yani ameli kim yaptı ise, melekler o kişinin defterine sevabı veya günahı yazacaktır, ilahi emir budur. Delil mi, 99/Zilzal 7, “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.” 99/Zilzal 8, “Kim de zerre kadar şer işlemişse onu görür.” 50/Kaf 17, “İki melek insanın sağında ve solunda oturarak ne yaptıklarını yazmaktadırlar.” 50/Kaf 18, “ İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”
İbadetler Allah ve diğer varlıklar arasında paylaştırılamaz, Namaz Allah rızası için, hac, kurban, hayır, sadaka Allah rızası için yapılır. Kuran’da sadece Allah rızası için okunur. Yanlış öğretildiği ve yanlış tatbikat yapıldığı için, Kuran hep ölülerimize okunmaktadır. 36/Yasin 70, “Diri olanları uyarasın…” demek ki Kuran ölüler kitabı değil, ölülere okunmak için gelmemiş, dirileri uyarmak, imana getirmek, gerçek imana sahip olmak için inmiştir. Sevap, ibadeti/hayrı yapana ödeneceğine göre sevabın taksimini/bölüşülmesini biz nasıl taparız. Bu yetkiyi bize kim verdi Allah, ayette ibadetlerin, hayrın, Kuran okumanın karşılığı sevap olarak size dönecektir buyuruyor. Delil 2/Bakara 110, 272. 73/Müzzemmil 20. Ayetler. Peygamberimizin, “Ölen kimsenin amel defteri üç şeyden dolayı kapanmaz, bu üç amel, kendisi yaparak dünyada bir eser bırakan, sadakayı cariye, faydalanılan bir ilim bırakmak, kendisine dua edecek bir hayırlı evlat bırakmak.” Deniyor, eğer dikkatlice okunursa bu ameller kişi sağ iken, ölmeden kendisi yapmıştır. Öldükten sonra, başkasının yapması değil, kişiye yaptığı amelinin karşılığı verilir. Bu üç şeyi ölmeden kendisi yapmış, oğlu, kızı akrabası ve başkaları yapmamıştır. Kendisi, yaptığından dolayı, amelinin karşılığı, kendisine tekrar veriliyor. Allah, bu amellerini ölmeden yapan kişiye zaten sevabını peşin vermiştir. O eseri ne kadar kalacaksa, kimler faydalanacaksa Allah, bilir ve sevabını da peşin verir, Allah veresiye çalışmaz, peşin çalışır. Diğer taraftan, çocuk, okuduğu Kuran, yaptığı sevaptan, ana, babasına göndermiyor, hayırlı bir çocuk olarak, Kuran’dan dua ayetlerini okuyarak, ana, babası ve bütün müminlerin affedilmesini yalnız Allahtan istiyor. Mesela 14/İbrahim 41, “Ey Rabbimiz hesabın görüleceği gün, beni ana, babamı ve bütün müminleri affet/bağışla.” İşte bu.