İLK NAMAZ ŞİVLİLİK
Mübarek Regaib Kandiliyle birlikte bir üç aylara daha girmiş bulunmaktayız. Allah tekrarını görmeyi de nasib etsin. Ben doğma büyüme Konyalıyım ve üç aylarla ilgili Konyamızın geçmişimizden bugüne kadar gelmiş olan güzel bir geleneğini paylaşmak istiyorum. Bunun sadece Konyaya özgü bi gelenek olduğunu duyduğumda küçüktüm ve çok şaşırmıştım. Aynı şekilde Kayseri’de de böyle bir geleneğin olması insanları şaşırtıyor. Şivlilik.. Daha önce pek duymadığınız bir kavram. Ama Konyada ‘Şivlilik’ denince bir sevinç bir mutluluk. Özellikle çocukların havalara uçma sebebi..
Konyada Üç aylar Şivlilikle başlar.. Peki şivlilik nedir? ‘İlk namaz’ da olarak adlandırılan Şivlilik Konya’da hala sürdürülen bir Regaib Kandili geleneği. Regaib kandili günü sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki üç ile on beş yaş arasındaki kız erkek çocukları sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak üzere kapıları birer birer çalarak açılmasını beklerler, kapı açılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi söylemeye başlarlar:
Şivli şivli şişirmiş
Erken kalkan pişirmiş
İki çörek bir börek
Bize namazlık gerek.
Şivliliiiiiik…
Çocukların sesini duyan ev sahibi bayan, elindeki tabak dolusu üzüm veya ne verecekse (çerez, gofret, çikolata, şeker, meyve vs.) onunla gelerek kapıyı açar ve sıra ile çocukların avucuna veya ekseriyetle boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuç vermek suretiyle onları sevindirir. Önceden ‘bişi’ dediğimiz hamur kızartması dağıtılırmış şimdi bu adet yerini gofret çikolata gibi abur cuburlara bırakmış durumda. Bazı evlerden harçlık bile çıkar. Düşünsenize, bidolu bozuk para .. Para alan çocuğun öyle bi havası olur ki değmeyin keyfine. Nihayetinde çocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, öğleye kadar bütün mahalle dolaşılmış olur.
Şivlilik öncesi ilk aşama bir önceki geceyle başlar. Üç aylar, o sene hangi mevsime denk gelmişse, Şivliliğin kutlanma şekli de ona göre şekillenir. Soğuk kış geceleri, bu kutlama için biraz elverişsizdir, ama yine de kutlama muhakkak yapılır.
Akşam namazından sonra mahallenin bütün çocukları, gençleri, gelinleri 7’den 70’e herkes mahalledeki en uygun yere toplanırlar. Mahalleler, sokaklar, meydanlar ayrıca da belediyenin belirlediği etkinlik düzenlenecek alanlara da toplanılır. Herkesin toplanma amacı “Fener Alayı” denilen kutlamayı gerçekleştirmektir. Mahallenin abileri, kutlama alanını hazırlarken; çocuklar, bakkallardan satın aldıkları, ortasında mum bulunan, kâğıttan yapılmış fenerleriyle gelir, kutlama alanındaki ateşin etrafında halka kurarlar.. Etkinlikler unutulmayacak güzelliktedir. Ateşler yakılır, üzerinden atlanır, oyunlar oynanır, fenerler yakılır, dilek fenerleri semalarda süzülür. Bu özel ve güzel günde Kültür Parkı görmelisiniz. Belediyenin düzenlediği programlarla zenginleştirilen bu adetle Konyalılar gökyüzünde salınan fenerlerle adeta görsel bir şölene tanık oluyorlar. Böylelikle üç ayların gelişi dolu dolu kutlanır.
Böyle güzel geleneklerimizin günümüze kadar gelmesi onur verici. Bir Konyalı olarak da çok özlüyorum açıkçası. Umarım bir üç aylar başlangıcı yolunuz Konya’ya düşer de siz de bu sevince ortak olursunuz.
Değişen zaman, âdetleri unutturmak için çabalasa da, Konya’da üç aylar her yıl hâlâ bu güzel âdetlerle başlıyor. Çocuklar mutlu, evler şenlikli…
Üç aylar hepimize hoş geldi, safa geldi. Yine Peygamber’in duası var dillerde:
“Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı bereketli kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”
#selmakösedağ