İSLAM DİNİ VE KÜFÜR DİNİ(2)
Allah’ta şöyle, uyarısını yapar, 9/Tövbe 17, “Allah’ ortak koşanlar, kendilerinin küfrüne bizzat kendileri şahitlik ederlerken, Allah’ın mescitlerini imar etme salahiyetleri yoktur. Onların BÜTÜN İŞLERİ/AMELLERİ boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedi kalacaklardır.” 14/İbrahim 18, “Rablerini inkar edenlerin durumu şudur, onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir sevap elde edemezler, iyiden iyiye sapıtma işte budur.” 2/ Bakara 186 “ Kullarım sana, Beni soruyorlar, söyle onlara Ben çok yakınım. Bana dua etikleri vakit dua edenlerin dileklerine karşılık veririm. O halde kullarım da benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki, doğru yolu bulalar.” Allah yalnız Bana dua edin, Ben size çok yakınım ve Benim davetime uysunlar ve yalnız bana inansınlar buyurmasına rağmen nedense insanlara Allah yetmiyor ve ek ilah edinmek istiyorlar. Firavunlar, Nemrutlar, şeddatlar, Ebu Cehiller de aynısını ve benzer işleri yapıyorlardı, farkımızın olması gerekmez mi? Kuran buna şirretlik ve ğulüvve diyor. Yani dinde doymazlık, Allah’ın koymadığı çeşitli işleri yapıp kendiliğinden ibadet üretmek yani tesbih namazı, kuşluk namazı, ebabil namazı, istihare namazı, hacet namazı şu günün namazı, şu gecenin namazı ve benzerleri gibi. 45/ Casiye 23 “ Heva ve hevesini tanrı edinen ve Allah’ın kişiyi kendi hür iradesi ile yaptığı hatadan dolayı Allahın bir bilgiye dayalı olarak saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allahtan başka kim doğru yola eriştirebilir. Hala ibret almayacak mısınız? İbret alan kim, eğrilerini doğru diye satmıyorlar mı? 5/Maide 77 “ De ki: Ey kitap ehli, dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.” Yine aynı anlamda 4/ Nisa 171. Ayette de uyarılıyor. Bu ayetler boşuna ve süs olsun diye gönderilmemiş ve Kuran’da sayfaları çoğaltsın diye yer almıyor, insanları uyarmak için vardır. bu iki ayette orijinalinde ğulüv haksız yere haddi aşmak ve sapanlara uymak olarak geçer.Allah’a kul olmamak şöyledir, yani ayetlerine uymamak ve teslim olmamak Allah’tan başka kullara kul olmaktır, niçin kulların sözüne, mezheplerin sözüne tarikatların, şeyhlerin, alim ulemanın sözlerine uyuluyor ya sorunda bura da. 45/ Casiye 6 “ İşte sana gerçek olarak okuduğumuz açıkladığımız bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’ın ve Onun ayetlerinden sonra hangi hadise söze uyup inanacaklar.” 77/ Murselat 50 “ Onlar artık bundan Kurandan sonra hangi hadise söze inanacaklar.” 43/ Zuhruf 21 “ Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyor ve uyuyorlar.” 43/Zuhruf 22 “Hayır sadece biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinden gidiyoruz derler.” Bir rivayete göre Peygamberimiz şöyle demiş “ Şunu da bilin ki, ibadet edenlerden şirretliğe, doymazlığa sapanlar da olacaktır.” (Şatibi El Itısam 1/75,76) Ebudderda da şöyle demiş rivayete göre, “Allah’a ibadeti başınıza belaya çevirmeyin.” Der.Din adına hüküm ve fetva verme/belirleme/koyma yetkisi sadece Allah’a aittir. Allah bu yetkisini Kuran’la belirlemiş ve insanlığa açık, çelişmesiz, kesin ve detaylı bir kitap olarak gönderip açıklamıştır. Bu durumda dinin tek sahibi, koyucusu, göndericisi, detaylı açıklayıcısı yalnız ve yalnız Allah’tır. Allah’ın gönderdiği dinin çerçevesini de Kuran belirler, Kuranda yer almayan konular din değildir. 5/ Maide 101, “ Ey iman edenler, açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri/konuları sormayın. Eğer Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır açıklanmadığına göre Allah onları din yazmamış ve onları affetmiştir.