Kadın ayakkabılarından heykel yapıyor
ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde görevli Azerbaycanlı öğretim görevlisi İsmayıl Hüseynov (51), kullanılmayan kadın ayakkabılarını sanat eserine dönüştürüyor. 20 yıldan beri sanat yaşamını Kayseri’de sürdüren, Türkiye’de ilk ve tek ayakkabı heykel sanatçısı Hüseynov, “Çalışmalarımız sonrası Ankara ve Kayseri’de sergiler açtım. Ayakkabıdan heykel yapan dünyada 4-5 kişi var. Türkiye’de bu işle yalnızca ben uğraşıyorum” dedi.
Azerbaycan Devlet Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezun olarak 20 yıl önce ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olarak göreve başlayan İsmayıl Hüseynov (51), kadınların günlük hayatta kullandığı, çanta, ayakkabı, eldiven ve cüzdan gibi aksesuarlarını sanat eserine dönüştürüyor. Kayseri ve Ankara’da hakiki deri ayakkabılardan yaparak, ürettiği, ‘Mekan ve endüstriyel’ temalı 2 sergi açan Hüseynov, yıllardır farklı tarzda çalışmalar denediğini belirterek, “Eğitmen görevimizin yanında sanatçı tarafımız da var. Herkes kendine göre tarz oluşturuyor. Yıllardır farklı tarzları denedim. Sürrealist olarak çalıştım. Almış olduğum klasik eğitimi çalışmalarımda deneyerek, yeni eserler ortaya çıkarıyorum” dedi.
‘MAHALLEDE BULUNAN KUNDURACIDAN ETKİLENDİM’
Azerbaycan’da yaşadığı mahallede bulunan bir kunduracıdan etkilenerek, çalışmalarına başladığını da ifade eden İsmayıl Hüseynov, ” 2015 yılında ayakkabı üzerine çalışmaya başladım. Hazır nesneden yola çıktım. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama, çocukken mahallede bulunan bir kunduracıdan etkilendiğimi söyleyebilirim.Hep bir köşeden meraklı gözerle kunduracıyı izlerdim. ‘Tabanını nasıl yapıştırıyor? Ayakkabıyı nasıl dikiyor?’ diye merak ederdim. Ayakkabının biçiminden etkilendim. Bir kaç denememi başarılı buldum ve seri oluşturdum. Bir anda bu işe başladım. Ayakkabıyı heykele dönüştüren dünyada sadece 4-5 kişi var. Türkiye’de ise, bu işle uğraşan ilk ve tek kişiyim” şeklinde konuştu.
‘HER MEKANA İLK ÖNCE AYAKKABIMIZ TEMAS EDER’
Günlük hayatta 2 farklı temasın önemli olduğunu ve bunlardan birinin de ayakkabı ile yapıldığını kaydeden öğretim görevlisi Hüseynov, “2 sergi açtım ismi ‘mekanlar’. Neden mekanlar ismini verdiğimi soruyorlar. Onlara bulunduğumuz her mekanda, gittiğimiz her yeni bir yerde 2 türlü temasımız olduğunu anlatıyorum. Birincisi görsel temas, ikincisi de çıplak ayakla gezmediğimiz için ayakkabı teması oluyor. Her girdiğimiz mekana ilk önce ayakkabımız basar. Böyle bir seri gelişti. Bu akıma böylelikle kendimi kaptırdım” ifadelerine yer verdi.
‘ERKEK AYAKKABISI DENEMEDİM’
Bugüne kadar hiç erkek ayakkabısı heykeli yapmadığını da ifade eden heykel sanatçısı Hüseynov, “Klasik akademik eğitimi aldım ve bu alanda kendini geliştirdim. Çevredeki insanlar değişik tepkiler verdi. Artık sponsorlarım çoğaldı. Çevredeki inanlar ayakkabı bağışı yapmaya başladı. Kadınlar çalışmalarımda ayakkabılarının kullanılması için atölyeme ayakkabı getiriyor. Özel bir ayakkabı seçimi yapmıyorum. Gerçek deri ayakkabı kullanmayı tercih ediyorum. Bugüne kadar hiç erkek ayakkabısı denemedim. Erkeklerden de ayakkabısını getirip çalışma yapmamı isteyen olmadı” diye konuştu.
‘AYAKKABININ PAHALI OLMASI YA DA MODELİ ÖNEMLİ DEĞİL’
Çalışmalarında ayakkabının modeli ya da pahalı olup olmamasının umurunda olmadığını da sözlerine ekleyen İsmayıl Hüseynov, ” Günümüzde heykelin görsel sanatlara göre bir farkı var. Heykelde her gördüğümüz somut nesne bir malzemedir. Her malzeme heykele dönüşebilir. Bazıları, ‘Bu ne biçim demode çirkin ayakkabı?’ diyor. Onlara ‘Bu bir ayakkabı değil, ayakkabı olmaktan çoktan çıktı, artık sanat eseri’ diyorum. Eğer, biçimi hoşuma gittiyse ayakkabının çok pahalı ya da modelli olmasına bakmıyorum. Umurumda olmuyor. Sadece kadın ayakkabısını kullanmıyorum. Kadın çantası, eldiven ve cüzdan da çalışmalarımda yer alıyor. Bundan sonraki süreçte artık başka obje ve nesneleri denemek istiyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)