KADIN SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİKÇE İLERLEYEMEYİZ
Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Kamil Ünal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yaptığı konuşmasında, kadınların yaşadığı sıkıntıların çözüme kavuşmadığı sürece ülke olarak ilerlenemeyeceğini ifade etti.
Türk Sağlık Sen Kayseri Şube Başkanı Kamil Ünal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle şube binasında basın toplantısı düzenledi. Yaptığı konuşmasında ülkemizde kadın cinayetlerinin olması ve bu kavramın utanç verici olduğunu ifade ederek, “Anayasa’da kadına ayrıcalık yer alırken, Kadınların hakları ile ilgili siyasilerin süslü lafları sürekli ortalarda dolaşırken ne yazık ki şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlara kadınlarımız maruz kalmaktadır. Otobüste, yürüyüş yaparken parkta saldırıya uğrayan kadınlarımızın haberlerini sıklıkla okumaktayız. Kadın cinayeti diye bir cinayet tanımlamasının bizim ülkemizde olması ne yazık ki hepimiz için utanç vericidir. “diye konuştu.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALIDIR
Türkiye işte böyle bir tablo ile 8 Mart Dünya Kadınlar gününü karşılamaktadır. Bu tablonun düzeltilmesi ve gelecek için umut vermesi adına Türkiye’de devletten sivil topluma kadar herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Kadına şiddete verilen cezalar ağırlaştırılmasından, kadınların toplum hayatında daha da aktif bir şekilde yer almasına kadar geniş bir yelpazede olaylara bakılmalı ve çalışmalar yapılmalıdır. Aksi takdirde kadınlarımızın sorunlarına çare olamayız. Kadınlarımızın sorunlarını çözmedikçe her anlamda toplumun ilerlemesini de sağlayamayız. Benzer bir durum da kamuda görev yapan kadın çalışanlarımız için geçerlidir. Ağır iş yükü, mobbing, şiddet ve geri planda bırakılma gibi kamuda çalışanların karşılaştıkları temel sorunlarda en fazla mağduriyeti kadınlarımız yaşamaktadır. Bu sorunlar sadece çalışma hayatlarını değil, kadınlarımızın aile ve sosyal yaşamlarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bugün devleti yönetenler kadın ve aileye çok değer verdiklerini söyleyip, sık sık tavsiyelerde bulunurken, kamuda çalışan annelerin hala kreş sorunu ile boğuşmalarının izahı mümkün değildir. Torununa bakan büyükanne için devlet para vereceğiz deyip aileye destek olunacağını açıklarken, Bebeğini emzirmek için süt iznini kullanan annenin döner sermayesinden kesinti yapılmasını akıl tutulmasıdır. Hasta çocuğu için refakat iznini alamayan annelerin mağduriyetini nereye koymak, neyle açıklamak lazımdır? 112 çalışanı yeni bebeği olmuş anneyi rızası olmadan başka yerlerde görevlendirmenin neresi doğrudur? Geçici görevle gönderilen, ücra yerlerde yalnız çalışmaya mahkum edilen kadınlarımız için güvenli barınma imkanları ne zaman oluşturulacaktır? Kafa karıştıran ve akıldan çıkmayan bu durumlar ile ilgili çözüm bulunması şarttır. Kadın hakları Anayasada, mevzuatta, yazıda veya devleti yönetenlerin dilinde olunca anlamlı değildir. Kadın haklarının korunduğu uygulamalarla ve düzenlemelerle anlamlıdır. Bizimde beklentimiz budur. Umarız ki Türkiyemiz ve Türk Kadınlarımız 8 Martları umutlu ve güzel karşılar.
İNŞALLAH YENİDEN KAZANIRIZ
Türk Milleti dünya kurulduğundan beri kadınlara özel bir önem vermiştir. Bunu destanlarımızdan, atalarımızın hayatında da açıkça görebilirsiniz. Umarız ki kaybettiğiniz bu anlayışı tekrar kazanırız.
Bu temenniyle Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz.
HABER: GÜLDEN ÇOKTAN