Kalıtımsal retina hastalığı yeni yöntemlerle tedavi ediliyor
Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Öner, geçmişte tedavi edilmeyen kalıtımsal retina hastalıklarının, tıptaki son gelişmelerle durdurulabildiğini söyledi.
Halk arasında gece körlüğü ya da tavuk karası olarak bilinen kalıtımsal retine hastalıklarının, okuvizyon sayesinde tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Ayşe Öner, “Uygulama sırasında başın iki tarafına ve damla anestezisi sonrasında göze elektrotlar yerleştiriliyor. Göze yerleştirilen elektrotlar kişinin yüzüne ve gözüne göre ayarlanarak elektriksel uyarı dozu belirlenip kaydediliyor. Doz ayarlama sonrasında 30 dakika süre boyunca işlem gözlere uygulanıyor. Bu işlem haftada bir tekrarlanıyor” dedi.
Tedavinin bilinen bir yan etkisi olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ayşe Öner, okuvizyon seansı sonrasında birkaç gün gözlerde batma, kızarıklık ya da yabancı cisim hissi olabileceğini ancak bu şikayetlerin kısa süre sonra geçeceğini ifade etti.
Kök hücre tedavisi umut verici
Kök hücre tedavisinin de yakın zamanda kalıtımsal retina hastalıklarında kullanılabileceğini dile getiren Prof. Dr. Ayşe Öner, “Dünyada ve Türkiye’de çalışmaları devam eden ve henüz deneysel aşamada olan kök hücre tedavisinin, retinitispigmentosada, diğer kalıtımsal retina hastalıklarında ve ileri evre kuru tip makula dejenerasyonunda uygulandı ve başarılı sonuçlar alındı. Kök hücreler kalıtımsal retina hastalıklarında retinanın altına ya da göz içine uygulanıyor. Bu çalışmalar henüz faz II aşamasında. Faz III aşamasına geçtiğinde deneysel olmaktan çıkıp rutin bir tedavi olarak kabul edilecek ve kalıtımsal retina hastalıklarının tedavisinde kullanılabilecek. Bu tedavide otolog denilen kişinin kendi kök hücresi ya da allojenik denilen başka bir kişiden elde edilen kök hücreler kullanılabiliyor” diye konuştu.
Gen tedavisi yeni bir çözüm
Kalıtımsal retina hastalıklarının tedavisinde denenen bir diğer tedavi şeklinin de, kaynağa odaklanan gen tedavisi söyleyen Prof. Dr. Ayşe Öner, ”Aynı gen içinde farklı mutasyonlar olabiliyor ve bu mutasyonlar farklı hastalık görünümlerine yol açabiliyor. Bu durum hastalıklarla ilgili genetik çeşitliliği daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak son yıllarda meydana gelen gelişmeler, genetik problemlerin daha iyi anlaşılmasına ve gen tedavilerinin uygulanabilmesine imkan sağlıyor. Yapılan çalışmalarda kalıtımsal retina hastalıklarının iyileşmesinde alınan sonuçların oldukça başarılı olduğu görülüyor. Gen tedavisi ile ilgili ilaçların geliştiriliyor ve çok yakında tedavide uygulanabilecek” ifadelerini kullandı. -KURUM BÜLTENİ