Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu’ndan Turk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 82. Yılı Açıklaması
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından, Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilişinin 82. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlandı.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yayımlanan mesajda, “Bugün Türk kadınlarına siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkı tanıyan Anayasa değişikliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilişinin 82. yıl dönümüdür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, Atatürk’ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde yapılan değişikliklerle, 1926 yılında Türk Medeni Kanunu ile aile ve sosyal çevrede birey olarak yerini alan Türk kadını, 1930 yılında Belediye seçimlerinde seçme, 1933’te muhtar ve köy heyetini seçme, 5 Aralık 1934’te yapılan değişikliklerle ise milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur. Bu siyasal haklar, Türk kadınına birçok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır” ifadesinde bulunuldu.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yayımlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Kadınlara bu hakların verilmesi Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olup, bu sayede Türk kadınının sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile ve çalışma hayatında ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yolu açılmıştır. Ancak her ne kadar önceki yıllara göre yükseliş gösterse de, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadın milletvekili oranı %14,7 olup, bunun Türkiye’nin %49,8’ini oluşturan kadın nüfusuna göre oldukça düşük ve 2015 yılı itibariyle okuma-yazma bilmeyen kadın nüfus oranının erkeklerinkinden beş kat fazla oluşu üzücü bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kadınların sosyal ve ekonomik konumlarını iyileştirmek için, sorumluluğu bulunan her kurumun çalışmalar yapması gerekmektedir.
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben, muhterem hanımlarımızın, Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde, ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım” diyerek, Türk Kadınına duyduğu sınırsız güvenle, batı uygarlıklarının önünde haklar tanıyan, kadın haklarının Cumhuriyetle birlikte ivme kazanmasının en büyük savunucusu olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor, açtığı yolda hiç durmadan yürüyerek, hak ve özgürlüklerimize sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.”