Konuştuğumuz mesele şu; egemenlik halkındır
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Biliniz ki bir rejim meselesini konuşmuyoruz. Ancak bir meseleyi konuşuyoruz. Konuştuğumuz mesele şu; egemenlik halkındır” dedi.
Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Kayseri Şubesi tarafından ‘Yeni anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ başlıklı konferans düzenlendi. Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk katıldı. Anayasa değişikliği hakkında bilgiler veren Külünk, Türkiye’nin krizlerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü duruşu sayesinde çıktığını söyledi.
Türkiye’deki asıl sorunun çok başlılık olduğunu belirten Milletvekili Metin Külünk, “Krizin tek sebebi sistemin ta kendisi. Çünkü sistem bunu böyle veriyor. Çok başlılık, çift başlılık bunu emrediyor. Anayasadaki sistemik kriz çift başlı sistemik bir kriz değildir. Çok başlı bir sistemik krizdir. Biz hep seçilmişler üzerinden olabilecekleri konuşuyoruz. Halbuki mevcut anayasa yürütmede milletin egemenlik hakkına o kadar çok ortak kılmış ki 28 Şubat’ta gördüğümüz fotoğraf gibi. Şimdi çözeceğimiz konu sistemin yürütmeye ilişkin çift başlılığını ortadan kaldırmak bu anayasa temeliyle” dedi.
Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’de parlamenter sisteme geçiş dönemiyle alakalı şu bilgileri verdi:
“Modern devletler tarihinde devletlerin üç kuvveti vardır; cumhuriyet, laiklik, demokrasi. Bir de parlamenter sisteme geçiş 100 yıl evvelin doğal zorunluluğuydu. Çünkü başka model yoktu. İngiltere monarşi demokrasi üzerinden parlamenter sistemini inşa ederek kraliyetin üzerinden devlette birlik ilkesini korudu. Tek bizde parçalanmış haldeler. İngiltere bu işin merkezi, parlamenter sisteme geçti ve 1. Dünya Savaşı sonrasında demokrasinin halkın belirlediği meclisler üzerinden bir sistem inşa edildi ve devletler kendilerini yenileyerek cumhuriyet, laiklik, demokrasi temelli bir dönüşüm başlattılar. Bizde ise laiklik yanlış anlaşıldı ve vatandaşın dönüşümü projesine indirgendi. Oysa laiklik tanımında Osmanlı’nın süregelen devleti olmayı sağlayabilseydik cumhuriyet sonrasında yüzünden yaşanan kırılmaları yaşamayacaktık.”
Yeni anayasa yapmaktan kastın rejimi değiştirme niyeti olmadığını vurgulayan Milletvekili Metin Külünk, “Anayasada karşılığı olan yasama, yürütme ve yargı ile ilgili herhangi bir tartışma yok. Bu tartışmaların olmadığı yerde siz rejim tartışmasından bahsedebilir misiniz? Türkiye’nin laiklik diye bir tartışması yok. Bu tartışmaların hepsi bitti. Kanun çıkarılarak değil toplumun kendi tahammülleri, kendi aralarındaki uzlaşıların devlette bulduğu karşılıkla Türkiye’de laiklik üzerinden son 80 senedir koparılan bütün fırtınalar bitti. Türk Silahla Kuvvetlerinde başörtülü görevli var. Jandarmada, poliste, mecliste parlamentoda başörtülü görevli var. Bir problem olmadığına göre aslında bu toplumda laiklik temelli. Tartışmaların cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkeyi bu kadar çok hırpalamasının sebebini doğru yerde aramak lazım. Milletin olmayan, millete dayatılan bir problemi millet yeniden devlet aklını belirleyerek aştı. Şimdi bu saydığım bütün kuvvelerin hiçbirinin tartışma konusu olmadığı bir yerde biliniz ki bir rejim meselesini konuşmuyoruz. Ancak bir meseleyi konuşuyoruz. Konuştuğumuz mesele şu; egemenlik halkındır. Ama halka verilen egemenlik hakkında ne garip ki bekçiler konulmuş. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çıkılmış. Anayasa mahkemesine çıkılmış” şeklinde konuştu.
Konferansa Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Mehmet Adıgüzel, Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan ve davetliler katıldı. -İHA