KUR’AN NİÇİN GÖNDERİLDİ?-4
Ali İmran 78: “Onlardan bir grup okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Allah katından olmadığı halde Allah’tandır derler. Bile bile Allah’a iftira ediyorlar.”
Bırakın insanları, Allah’ımız Peygamber’imizi bile Kur’an’a uymaya şöyle çağırıyor:
Enam 50: “De ki Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunan Kur’an’a uyarım. De ki kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”
Hakka Suresi 43, 44, 45, 46, 47, 48
43 “O âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.”
44 “Eğer Peygamber, bize atfen bazı sözler uydursaydı.”
45 “Elbette onu kıskıvrak yakalardık.”
46 “Sonra onun can damarını koparırdık.”
47 “Hiç biriniz buna mani olamazdınız.”
48 “Doğrusu Kur’an takva sahipleri için bir öğüttür.”
49 “İçinizde onu yalan sayanlar bulunduğunu biz biliriz.”
Kur’an’ı ancak aklı olanlar anlar ve Ondan, öğüt alır. Aklı olmayanlar zaten mesul değildir.
Bir yandan rehberimiz Kur’an’dır diyeceğiz, bir yandan Kur’an’a hem uymayacağız, hem de anlamaya-cağız. Sonra ne oluyor, anlaşılmayınca şöyle oluyor, akıllar birilerine teslim ediliyor ve de o çıkarcılarca, sömürücülerce güdülüyor ve onlara bağımlı hale geliyoruz. Onlar da zehirlerini kusuyorlar. Biz de yemediğimizi, giymediğimizi, paramızı, emeğimizi onlara götürüp veriyoruz.
Hurafe ve batıl düşüncelere ayırdığımız zamanı Kur’an’ı anlamaya harcasak, hepimiz Kur’an’ı anlar ve kurtuluruz. Şunu demek istiyorum: İnsanın akıl ve düşüncesine pranga vurulmasın. Benim anladığımı veya diğerlerinin anladığını sizler de anlarsınız. Belki de bizlerden ve onlardan daha iyi anlarsınız.
Bu çalışmamla kalplere vurulan kilitleri kırmak, aklımızın önünde yeni ufuklar ve görüşler açmak, Müslümanların omuzlarındaki yükü silkeleyip atmala-rına yardımcı olmak istedim ve âcizane fikir ve görüşlerimi belirttim. Yanılabilirim, çünkü ben de yaratılan bir kulum.
Biz Kur’an ayetlerini anlamak, düşünmek, öğüt alıp fikir üretmek yerine, Onu duvarlara arabalara tabela yapıp astık. Mesela, “Allah’ın dediği olur” yazısı. Elbette Allah’ın dediği olur. Ama uyulursa, yapılırsa olur. Yoksa başkalarının dediği oluyor.
Enfal 60: “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlayın.”Ayetini yazıp asmak veya düşünmeden okumak, anlamadan geçmek yerine, kuvvet unsurları olan eğitime, ekonomiye, bilime önem verip yeni teknolojiler üretseydik kötü mü olurdu?
Fiil suresini anlamadan okuyup geçene kadar, anlayarak düşünerek okusaydık gerçekler anlaşılırdı. .
Fil suresi 3, 4: “Onların üstüne ebabil kuşlarını gönderdi. O kuşlar onların üzerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.”
Ayetler iyi anlaşılıp düşünülüp çözülseydi kuşla-rın fiziki yapısından ve uçuşundan uçak yapılırdı. Uçaktan da atılan bombalar bulunurdu.
Yine “demir” ayetiyle Allah’ımız dinine gelecek zamanda insanlardan kimlerin yardım edeceğinin misalini vermiştir. Bugün demir, ağır savaş sanayinden tutun da diğer sanayinin her türlü kolunda kullanılmaktadır. Müslümanlar insanlık yararına olacak, insanlık hayatını kolaylaştıracak icat ve buluşlarıyla Allah ve Rasülüne hizmet etmiş olup sevabını buralardan alacaklardır.