KURAN’DA ADI GEÇEN HAYVANLAR.
Her kim bunlardan yemeye mecbur
kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan
ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde
günah yoktur. Şüphe yoktur
ki Allah çokça bağışlayan çokça
esirgeyendir.” 3/ Maide 3. “ Leş, kan,
domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan,
boğulmuş, ( ip ve benzerleri
) vurulup öldürülmüş ( taş, ağaç gibi )
yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp
ölmüş ( hayvanlar ve benzerleri
ile) canavarların yediği hayvanlar,
ölmeden yetişip kesilenler müstesna,
dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış
hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet
aramanız size haram kılındı. Bunlar
yoldan çıkmaktır…” Yapılan bilimsel
araştırmalar sonucunda domuzdan
insana trişin başta olmak üzere sutoksin
denilen zehirli maddelerin, domuz
şeridi, domuz yılancığı, domuz
vebası, domuz gribi, kuduz, şarbon,
ruam, şap ve tüberküloz hastalıklarının
bulaşabileceği tesbit edilmiştir. Bunun
yanında domuz etinde bulunan
kolesterin, yağ asitleri, kükürt bakımından
zengin mukopolisakkaritler,
büyüme hormonu, cinsiyet hormonu,
histamin ve imidazol gibi maddelerin
safra kesesi iltihapları ve taşları, apandisit,
barsak iltihabı, apse ve çıbanlar,
şirpence, eklem iltihabı ve kireçlenmesi
ve infarktüs gibi hastalıklara
yol açmakta olduğu ulaşılan bilgiler
arasındadır. ( Asaf Ataseven, Din ve tıp
açısından domuz eti, TDV Yayın. Ankara
1994, sayf,43,61.)
KÖPEK: Köpek denen hayvan, koruculuğu
ile bilinir. Yaban hayvanlarını
sürülere saldırmaktan caydırır,
yabancının geldiğini ev sahibine haber
verir ve yabancıların evin bahçesine
girmesini önler. Ekmek yediği
kapıdan ayrılmaz, nankör davranmaz,
sahibini ve tanışları bilir, koku alma
kapasitesi yüksektir, polisiye işlerde
kullanılır. Allah bazen misal verirken,
diğer hayvanlarda olduğu gibi köpekle
de uyarı misali vermektedir. 7/
Araf 176. “ Dileseydik elbette onu bu
ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat
o, dünya ya saplandı ve hevesinin peşine
düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin
durumuna benzer, üstüne varsan
da dilini çıkartıp solur, bıraksan da
dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi
yalanlayan kavmin durumu böyledir.
Kıssayı anlat, belki düşünürler.”
Allah, insanı yüceltmek istemesine
rağmen, insanın tutku ile dünyaya
bağlanıp kalması, geçici heveslerinin,
arzularının peşine düşmesi olayı,
üzerine gittiğin zaman dilini çıkartıp
soluyan, üstüne gitmediğinde durmadan
soluyan köpeğin durumuna benzetiliyor,
Allah’ın ayetlerini inkar edip
yalanlayanları. Dünya menfaatleri ve
iğreti hevesler, arzular, insanı öylesine
peşinden koşturur ki bir türlü onlara
ulaşamaz, ama durmadan bitkin
bir halde solumaya devam eder. 18/
Kehf 18. “ Kendileri uykuda oldukları
halde sen onları uyanık sanırdın,
onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri
de mağaranın girişinde ön ayaklarını
uzatmış yatmakta idi. Eğer onların
durumlarına muttali olsa idin dönüp
onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden
için korku ile dolardı.” İnsan
hayatı, bilgisi ve iktidarı geçici sınırlı
ve görecelidir. Allah’ın hayatı, bilgisi
ve iktidarı kalıcı, sınırsız ve mutlaktır.
O zaman insana düşen şu olmalıdır.
18/ Kehf 110 .
“ De ki: Elbet ben de sizin gibi ölümlü
bir insanım. Bana ilahınızın bir tek
ilah olduğu vahyolunuyor. Artık kim
Rabbine kavuşmayı umuyorsa, işte o
Allah’ı razı eden imanına layık işler
yapsın ve Rabbine kulluk ederken hiç
kimseyi Allah’a ortak koşmasın.” Bozulmuş
bir toplum içinde direnerek
mi yaşamalı, yoksa toplumu terk mi
etmeli.