KURAN’DA BOŞANMA KONUSU NASILDIR? – 1
İslam’da aile mukaddes bir topluluktur. Nikah ve evlenme, bu topluluğun vücut bulması için ilk önce konulması gereken temel taşları oluşturur. Nikah nasıl taraflardan birinin talebini beyan edip diğerinin de bu talebi kabul etmesiyle, şahitler huzurunda beyan ediliyorsa, bu anlaşmanın akdin bozulması da aynı şekilde taraflardan birinin, kadın da olabilir erkekte olabilir bu akdi bozacağını ve evliliği bitirmek isteğini, geçerli delilleri hakime sunarak başlar. Hakim tarafları dinler ve bu evliliğin sürüp, sürmeyeceğini, şahitler ve delillere göre karar verip evliliğe son verir Kuran’da boşanmanın bir tek şartı açıklanıyor o da geçimsizliktir. Geçimsizliğin bir çok sebebi vardır, talak sözünün veya seni boşuyorum sözünün kullanılmaması bir anlam ifade etmez. Boşanmayı gerektiren hangi olay olursa olsun, iş mahkemeye intikal ettikten sonra, her şey açıklığı ile ortaya konmuş, bu işin kapalı tarafı kalmamıştır. Boşanma buraya gelmeden, Allah insanlara tekrar düşünüp yeniden birbirine dönme fırsatı vermektedir.
Boşanma ( talak), aynı topluluğun yıkılıp dağılması için verilen kararın tasdik ve tatbikinden ibarettir. Onun için hoş karşılanmasa bile, bazı hallerde boşanmaya baş vurulması gereken bir iştir. Bu bir bakıma toprak kaymasıyla yıkılma tehlikesine maruz kalan bir evin, önceden boşaltılıp, kazma ve kürekle yıkılması gibidir ki, kendi haline bırakıldığı takdirde, oralardakilerin hayatını tehlikeye sokar. Karı koca da, iyi bir geçim sağlayamadıkları, veya sağlanmasından ümit kestikleri zaman, boşanmaya başvurmaktan başka çare bulamazlar ve boşanmaya son kararlarını verirler.
Özellikle boşanma işlemleri tamamlanınca, bekleme süreleri içinde, veya bu boşanma süresinin sonuna doğru vazgeçerlerse tekrar kadın ve erkek birbirine dönerek evlilikleri sürer. Eğer boşanma olursa iyilikle, hakkını vererek bırakmalıdır. Hiç bir erkek veya kadın boşamaya karar verdiği kişiye eziyet etmek veya zarar vermek için, intikam almak için, veya başka birisiyle evlenmesine engel olamaz ve olmamalıdır. her kim böyle bir şey yaparsa, hem karşısındakine, hem de kendisine büyük zulüm yapmış olur. Zulüm günahların en büyüklerindendir, Allah 2/ Bakara 231. “…Allah’ın ayetlerini eğlenceye almayın…” buyuruyor. Bu boşanma sınırını Allah koymuştur, Allah’ın hükmünü reddetmek olmaz ona uymak gerekir.
Allah, 30/ Rum 21.” Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet vermesi de Allah’ın varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.” Bu nimetin büyüklüğünü düşünen bir kimse, Allah’ın koyduğu hududu tecavüz ederek onu kendi eliyle yok edemez. Her konuda olduğu gibi, boşanma konusunda da Allah yapılması gereken işleri açıklamıştır.
Boşanmayla ilgili ayetleri Bakara suresinden öğrenmeye çalışalım. 2/ Bakara 226. “ Kadınlarına yanaşmamaya yemin edenlerin dört ay beklemeleri gerekir. Eğer yeminlerinden dönerlerse, şüphesiz, Allah Gafur’dur, Rahimdir.” Buradaki yemin din dilinde, bir şeyi yapıp yapmamak, veya bir şeyin olup olmadığı konusunda Allah’ı şahit göstererek doğru söylediğini ifade etmek içindir. Yani vallahi bunu yapacağım, yahut vallahi bunu yapmayacağım, Allah şahidim olsun ki, veya Allah’a söz veriyorum ki şunu yapacağım veya yapmayacağım manasını ifade eden davranıştır. Ya o iş netse onu yapacaktır, veya hanımıma yaklaşmayacağım onu boşadım gibi sözünden dolayı, yeminini bozup, hanımına geri dönecektir. İnsanların çoğu boşanma konusunu pek bilmiyor ve geleneklere göre hareket ederek hanımını hemen boşuyor. Allah Kuran’da 2/Bakara 224. “ Yeminleriniz sebebiyle iyilik yapmanıza kötülükten sakınmanıza ve insanlar arasını bulmanıza Allah’ı engel koymayın. Allah, hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.” Mesela, bir yoksula sadaka vererek yardım etmek hayırlı bir iştir. O yoksula kızarak vallahi ben bu adama sadaka vermeyeceğim diyerek yemin etmesi, Allah’ı sadaka vermeye engel koymuş manasına gelir. Eğer kızgınlığı geçer de, sonra sadaka vermek istese, Allah’ın adını kullanarak yemininden dolayı sadaka veremez. Oysa bu Allah’a karşı büyük bir iftira anlamına gelir, çünkü Allah, sadaka vermeyi daima emreder, kimseye engel olmaz. Ayette “Yeminleriniz sebebiyle iyilik yapmanıza, kötülükten sakınmanıza ve insanlar arasını bulmanıza Allah’ı engel koymayın” buyuruyor Bakara 224. Ayette.
Yine 2/ Bakara 225. “ Allah, kasıtsız yeminlerinizden dolayı sizi ayıplamaz, fakat kalplerinizin kastettiği yeminden sorumlu tutar. Allah, gafur’dur Halimdir” Bazı kimseler vardır, ağız alışkanlığı sebebiyle hemen sık, sık yemin ederler, fakat ettikleri yeminin farkına varmazlar. Allah böyle yeminlerden sorumlu tutmuyor. Bakara 225. Ayet. Böyle açıklıyor.