KURAN’DA BOŞANMA KONUSU NASILDIR? – 5
65/ Talak 1. “ Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkartmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkartıverir.” Ayette, boşanması istenen kadınlar, iddetleri dikkate alınarak, adetten temizlendikten sonra boşanır. Boşanmış kadının da iddetine riayet edilir, yani üç hayız veya temizlenme müddeti tamamlanmadan rici talakta ( geri dönülen) koca, karısına dönebilir. Bu süre içinde koca hanımına dönmezse ve süre dolarsa boşanma kesinleşmiş olur. Boşanan kadınlara zarar vermemek, apaçık bir hayasızlık yapmadılarsa, iddetlerinin sonuna kadar evde kalmalarını sağlamak icap eder. Yine ayette bu iddet süresi içinde yeni bir çıkış yolunu Allah çıkartıverir. Buda nefretin sevgiye dönüşmesi, pişmanlığın belirmesi ve eşler arasında uzlaşmanın ortaya çıkmasıdır.
65/ Talak 2,3.” İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde nikahınız altında tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun, şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah’a ve ahret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve o kişiye beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü ( kader) koymuştur.”
Ayet, bekleme süresinin sonuna yaklaşmış ve kadınla ilgili olarak kocasının yapacağı işleri sıralıyor. Bunlar, ya tekrar almak veya cezalandırıp zarara sokmadan boşamaktır. Her iki durumda da iki şahit bulundurmak gerekir. Ayetlerden şunu anlıyoruz, a) boşamayı sünnete uygun şekilde yapmak, b) iddeti saymak, c) kadını evinden çıkartmamak, d) boşama sırasında iki şahit bulundurmak, e) şahitlik yapacakların şahitliği hak ve adalet ölçüleri içinde yapmak.
65/ Talak 4. “ Kadınlarınız içinden adetten kesilmiş olanlarla, adet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süreleri ise, yüklerini bırakmaları yani doğum yapmalarıdır. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir kolaylık verir.” 65/ Talak 6. “ Onları güçleriniz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp gitmelerini sağlamak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.” 65/ Talak 7. “ İmkanı geniş olan, nafakayı imkanlarına göre versin, rızkı daralmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkandan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.”
33/ Ahzab 49. “Ey iman edenler! Mümin kadınları nikahlayıp ta, henüz zifafa girmeden onları boşarsanız, onları sayacağınız bir iddet süresince bekletme hakkınız yoktur. O halde onları bir bağışla memnun edin ve onları güzel bir şekilde serbest bırakın.” Zifaftan önce boşanan kadına, önceden tayin edilmiş bir mehir varsa onun yarısı verilir. Yoksa bağış yapılır, bu bağışın belli bir miktarı yoktur. Bu şekilde boşanmış kadın iddet beklemeden evlenebilir.
Kocaları tarafından boşanmış, fakat bekleme süreleri içinde kocalarının kendilerine dönmeleri mümkün olduğu halde dönmedikleri için sürelerini doldurmuş kadınların durumlarını açıklamış ve bunların eski kocalarıyla maruf örfe göre anlaşıp yeniden evlenmek istemeleri halinde, buna engel olunmaması gerektiğini emreden Allah insanları şöyle uyarıyor.
2/ Bakara 232. “ Kadınları boşadığınız, onla da iddetlerinin sonuna vardıkları zaman, aralarında meşru bir surette anlaştıkları takdirde, eşleriyle evlenmelerine engel olmayın. İşte, içinizden Allah’a ve ahret gününe iman etmiş olanlara bununla öğüt veriliyor. Bu, sizin için daha faydalı ve daha temizdir. Bunları Allah bilir, fakat siz bilemezsiniz.” Kocaları tarafından boşanmış kadınlar, bekleme süreleri içinde, kocalarının kendilerine tekrar dönmemeleri ve onların da bekleme sürelerinin sonuna varmaları, yani üç hayız müddetini doldurmaları halinde, talak boşama kesinleşmiş ve kadınla erkek arasındaki bütün bağlar artık kopmuş olur. Bununla beraber erkeğin karısını boşaması, ilk veya ikinci boşamadır ki, bekleme süresi içinde karısına dönebilirdi, fakat dönmediği için kadın bu süreyi doldurmuş ve talak boşama kesinleşmiştir. Eğer bu talak, üçüncü talak boşama olsaydı, bekleme süresi içinde bile dönüş mümkün olmaz ve kadın başka birisiyle evlenip ondan boşanmadıkça ilk kocasıyla evlenemezdi.
Yukarıda ki ayette, bekleme süreleri içinde dönmeleri mümkün olduğu halde kocarlının dönememeleri sebebiyle bu süreleri doldurmuş olan kadınların durumu açıklanmış ve böyle kadınlarla kendilerini boşayan kocaları arsında maruf yani örfe ve rızaya dayalı bir anlaşma olduğu taktirde, yeniden evlenmelerine velilerinin engel olmamaları emredilmiştir. Ancak bu evlenme, erkeğin karısını boşayıp ta bekleme süresi içinde talakta boşamadan rücu dönerek tekrar hanımıyla birleşmesi gibi değildir. Bu evlenme, yeniden nikahı ve mehrin tespitini gerektiren bir evlenmedir.