KUR’AN’DAKİ İBADET KAVRAMLARI-3

Fatır:  14.

“Eğer onlara dua ederseniz (putları) çağırırsanız, sizin dua etmenizi çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet gününde sizin ortak koşmanızı (yardım ve medet beklemenizi) reddederler. Bu gerçeği size her şeyden haberi olan Allah gibi hiç kimse haber veremez.”

Yine Yüce Allah’ımız Kur’an da şöyle buyurur.

Rad:  14. “El açıp yalvarmağa layık olan ancak Allah’tır. Allah’ın dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şekilde, bir şeyle karşılayamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Hâlbuki suyu ağzına götürmedikçe su onun ağzına girecek değildir. İnanmayanların kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.”

Burada dikkat edilirse dua edilen şeylerin (putların) Kur’nın veli ve evliya dediği dostların, Allah’ın yanında bizi kurtarsın diye ümit bağlanan aracıların, veli, evliya, dost denilen her şeyin kendileri veya sembolleridir. Heykel, fotoğraf, kabir, yatır veya canlı kişiler, efendi, şeyh gibi. Allah’a ortak koşulan her şey.

Kur’an’ın ifadesine göre geçmiş milletler ne diyordu falan velimizin falan evliyamızın falan dostumuzun falan şeyhimizin falan yatır ve kabirdeki büyüğümüzün hürmetine bizi affet diyorlardı.

Lat, menat, hubel, uzze, yegus, ved süva vesair. Kur’an bunlara işaretle bizi uyarıyor.

Nuh:  23. “Ve dediler ki sakın ilahlarınızı (putlar, veli, evliya) bırakmayın hele Ved’den, Süva’dan, Yegus’tan, Yeük’ten ve Nasr’dan asla vazgeçmeyin.”

Necim:  19 –20 “Gördünüz mü o Lat ve Uzza’yı ve üçüncüleri olan ötekini Menatı.”

Bunlar o devirde yaşamış zamanının din büyükleri ve içlerinde yaşamış olan insanlardı. Allah’ımız bunları da Kur’an da açıklıyor.

Necim:  23. “Bunlar (putlar) sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar (putlar) hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Hâlbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.”

Peki, Kur’an bunları Allah’ımızın emri olarak haykırırken neden oluyor da bizim memleketimizde ve İslam memleketlerinde durum değişik. Yani veli, evliya, yatır, efendi, şeyh gibi şeylerden yardım ve medet beklenip dua ediliyor?  Aracı konuyor.

 Araf:  194. Ey kâfirler, inanmayanlar. Allah’ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır.”

Bunlar gelenek, hurafe ve batıl şeylerdir. Geçmiş milletlerin bu ve buna benzer, Kur’an da Allah’ımızın yasakladığı kötülükleri şer güçler vasıtasıyla içimizde ki, satılmış uşakları aracılığı ile üstüne düşürtülüp Ümmeti Muhammed’i Tevhidi imandan ayırıp şirk koşan bir imana yönlendiriyorlar ki, değerli iman sahibi, Müslüman kardeşlerimizin uyanık olması lazım.

Tabii ki savundukları aracılık–kurtarıcılık, şefaatçilik, birilerinden, bir yerlerden medet ve yardım beklemeyi Allah’ımız Kur’an da yasaklanmıştır. Peygamber’imiz de tabii ki yasaklamış. Büyük sahabelerde.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.