KUR’AN’DAKİ İBADET KAVRAMLARI-6
Muzzemmil 20. “Resulüm, Senin gecenin üçte ikisine yakın kısmını, bazen üçte birini yatmadan ibadetle geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü içinde olup bitenleri iyiden iyiye ölçüp biçen ancak Allah’tır. O sizin bunu yapamayacağınızı sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun.
Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah’ın lütfünden rızkından aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler. Diğer bir kısmınızda Allah yolunda cihat edip savaşacaklar. O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden dünyada iken ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz. Hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah’tan mağfiret dileyin şüphesiz Allah çok bağışlayıcı çok esirgeyicidir.”
Tabii ki bizi planlı programlı yaratıp neler yapacağımızı ne kadar ibadet edeceğimizi sonradan gelen Kur’an ayetlerinde Yüce Allah ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır.
Zariyat: 56. “Ben cinleri ve insanları, ancak yalınız bana kulluk etsinler diye yarattım.” buyuruyor.
Zariyat: 57. “Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum.”
İbadet yapacak kimselerin ibadetini Allah’ımızın Kur’an’da açıkladığı üzere yapması lazım. Allah’ımızın Kur’an’da açıkladığının dışında ve fazla ibadet bidattir. Makbul ve doğru değildir.
Peki, nasıl ibadet yapalım? Günlük hayatımıza uygulayalım. Sabah erken kalkıp vakti içinde sabah namazımızı kılıp, işimize koşmalıyız. Öğle yemeği ve öğle namazı vakti içinde kılarız, işimize devam ederiz. İkindi vakti içinde ikindi namazımızı kılar, akşam evimize döneriz, bu aralarda yiyecek giyecek ihtiyaçlar, alışveriş karşılanır. Akşam yemeği ve vakti içinde akşam namazı kılınır. Eşimize dostumuza, akrabalara, komşularımıza ziyarete gider hal hatır sohbet edilir. Bu arada konuşmalarla yakın akraba, komşu veya diğer ihtiyaç sahibi olanlardan haberimiz olur. Ona göre ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermek farzdır. Camiye gittiğimizde görüştüğümüz kişilerden ihtiyaç sahibi ve yerlerini duyup, öğrenip o ihtiyaç sahiplerinin ve ihtiyaç yerlerinin ihtiyaçlarını karşılamak farz, yani ibadettir.