KUR’AN’DAKİ PEYGAMBERİN GÖREVİ-4

Ebu İsmet Nuh, Kur’an surelerinin faziletleri hakkında, uydurduğu hadislerle tanınan bir kişidir. Peygamberin üstünlüklerini, yüceltmek adına, hadis üretenleri, naklediyorlar. Onlar şöyle diyorlar. Biz Hz. Peygamber adına, yalan uydurmadık, ancak Peygamberin getirdiği dini, güçlendirmek için hadis uydurduk, diyorlar. (İbni Hacer, fethül bari)

Biz Peygamber lehine yalan söylüyor ve dinini takviye ediyoruz diyorlar. (İbnül cezvi k. Mevzuat)

İşte, dün bu uydurucular, Allah’ın dininde eksiklik var, diyerek, dini güçlendirdik, takviye ediyoruz diye, dine hizmet ettiklerini söylüyorlardı. Allah ve Peygamber sanki, dini bunlardan daha az seviyorlar da, bunların uydurduklarını, haşa haşa unutmuşlar.

Biraz araştırma yapılırsa, daha nice böyle sözler, kitaplardan çıkartılır. Yine mezhep mensuplarının birbiri ve kendileri hakkında uydurdukları, hadisler var. Hanefiler, Şafiiler hakkında şöyle demişler. Ümmetimden imam Şafii adında bir kimse ortaya çıkacaktır. O ümmetime, Şeytan’ dan daha zararlı olacaktır. Ümmetim arasından, Ebu Hanife denecek bir kimse gelecektir ki, o ümmetimin ışığıdır. (İbnu Arrak, Tenzihus Şeria 2.cilt)

Şafilerde boş durur mu? Onlar da kendi imamlarını övecekler. Kureyş âlimi, İmam Şafii, yeryüzünün her yerini ilimle dolduracaktır.

Malikiler niçin dursunlar ki? Onlarda harekete geçerler. “İlim talebi için bir gün gelecek, develerin boyunları vurulacak da, Medine âleminden İmam Malik’ten daha âlim bir kişi olmayacak.”

Ebu Reca, Muhrize dayandırılır ve anlatılır. Kaderiye-cilerden kesinlikle bir şey rivayet etmeyiniz. Vallahi biz insanları, mezhebimize çekebilmek için hadisler uydurur, bununla da sevap kazanacağımızı umarız. Ben bu şekilde Kaderi mezhebine 4000 kişi kazandırarak kattım. (El Cerhu Ve’l Tadil 1.cilt.)

Ez Zuhri şöyle bir söz söylüyor.

“Biz hadis yazmaktan hoşlanmıyorduk. Ama o yöneticiler, Emevi halifeleri, bizi buna zorladılar.” Zorlama ile dine ilave edilen uydurma hadisler Abbasilerle devam etmiş ve hala devam etmektedir.

Yakub bin İbrahim’in, bir dinar karşılığı hadis uydurup naklettiği, Ebu Naym El Fadl da naklettiği her hadis için, ücret alırdı. Ali bin Cafer der ki; Ebu Naym Fadl bize hadis yazdırdı ve kıymetli dirhemler alırdı. Şube bin Haccac’ın ifadesine göre, bir kuruş karşılığında 70 hadis uyduran Ebul Mühemzzem gibiler örnektir, der. (El Kafiye)

Özellikle, Goldziherin, Schact’ın, Van Kremer’in Sprengerin ve Dozi’nin kitaplarında, birçok konunun olduğunu görürüz. Goldziher şöyle der. Rabbanilerin (Musevi ve hristiyanların din adamları) sözleri, uydurma İncillerden alıntıdır. Yunan felsefesi öğretileri, Fars ve Hind kökenli deyişler, hadisler kanalıyla İslam’a girmiştir. Özellikle Hz. İsa ile ilgili, dünyaya yeniden geleceği konusu hep uydurmadır, der. (Goldziher, El agide Veş Şeria..)

İşte ayetlerle hadisleri, karşılaştırınca bu ayetlerle çelişen hadislerin uydurma olduğunu hemen anlıyoruz. Mesela;

 “Halâ Kur’an üzerinde gereği gibi düşünme-yecekler mi? Eğer Kur’an Allah’dan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda bir çok tutarsızlıklar bulunurdu.” (4/Nisa 82)

Bu ayet ve diğer ayetler, dinimizin kaynağının sadece Kur’an olduğunu, çelişkisiz olduğunu bize açıklar.