KURBAN
Kurban kelimesi, Allah’a yaklaştıran, yahut’ ta kendisiyle Allah’a yaklaşmak için vesile ve araç kabul edinilen değerlerdir. Allah’a yaklaşmak, yine Allah’ın lütfü ile mümkün olur ki, bunun yolu da samimiyettir. Kurbanın amacı, Allah’ın verdiği nimetlerden yararlanırken, onların üzerine Allah’ın adını anmaktır. Yani herhangi bir şey yerken, besmeleyi çekmek, kurban keserken de, bismillah– Allah’u Ekber diyerek kurbanı veya diğer normal zamanlarda kestiğimiz hayvanlara Allah’ın ismini anmaktır. Allah’ın bir lütfü olarak, eti yenen hayvanların nimet olarak bereketi yalnız insanlar içindir. Gerek kurbanlık hayvanlar, gerekse diğer hayvanlar, Allah tarafından, insanların hizmetine ve yararlanmasına verilmiştir. Böylece Allah, Kuran da, insanı emir ve komutasına verilen varlıkların esiri durumuna gelmekten kurtarıp, onlar üzerinde kontrolün ve hakimiyetin yolunu göstermiş oluyor.
Kesilen, kurbanların, ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşmaz, Allah’ın bunlara ihtiyacı da yoktur. Et ve diğer yararlanılan şeyler, yeme, içme, kullanma gibi ihtiyacı olan insan içindir. Allah’a ulaşacak olan da eti ve diğer faydalanmalarını insanın hizmetine veren, gönlünde Allah için hizmet sevgisini taşıyan, iman sahiplerinin samimiyetleri ve Allah’a sevgileridir. Allah, Hz. İbrahim’le, insanlığa sanki ders veriyor, Allah adeta diyor ki, ey insanlar her şeyi sevin, ama o sevginiz aşırı gidip, Beni unutmanıza kadar gitmesin. Ben, sizlerin yaratıcısıyım, sizleri ve sevdiklerinizi de yaratan Benim, istersem alırım, istersem veririm, Bana olan sevginizin üstünde bir sevgiyle, başka şeyleri aşırı sevmeyin. Allah, kulunun gönlünde saltanat kurma noktasına gelecek tüm değerleri, kulunun gönlünden çıkartmak istiyor. Hz. İbrahim’in gönlünde oğlunun bir sevgi saltanatı olmasına geldiğini görüp, İbrahim (a.s) oğlunu kurban etmesi gerektiğini RÜYASINDA ilham ederek, Hz. İbrahim’in gönlünden oğlunun işgal ettiği sevgiyi söküp almak ve hem kendisini hem de oğlunu imtihana tabi tutmuştur. İbrahim ve oğlu (a.s) rüyasında Allah’a teslim olup oğlunu kurban etmek için kalkınca, Allah O’nu engelleyerek, esas maksadın evladın kesilmesi değil, İbrahim ve oğlunun imtihanı rüyada başarıyla verip, gönül sarayında ki, aşırı çocuk sevgisini tahliye ederek insanlığa ders vermiştir. 2 / Bakara 165. “ Fakat insanlar içerisinde Allah’tan başka birtakım varlıkları Allah’a denk varlıklar olarak görüp, onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır….” Sevgi olmadan insan, hiçbir şeyin ardına düşmez, hiçbir şeyi gönlüne koymaz, hiçbir şey için de zahmete girmez. İşte onun için putçuluğun temelinde de böyle bir sevgi vardır. Tarikatlarda bazı, insanlar şeyhlerini öyle severler ki, sanki Allah’ı sever gibi severler. Aldatıcı sevgi, Allah’ın yerine başka değerleri gönül dünyamızda sevgilerine yer vermekle olur. Tabi ki, insanlar başka değerleri de sevecekler ama, bu sevgi, bize bütün nimetleri veren kaynağın Allah olduğunu bilip, Allah’ı sevip, teslim olmaktan, Allah’a sığınıp kul olduğumuzu unutmadan ve sınırı aşıp şirke düşmeden olmalıdır. Kurban, Zilhicce ayının onuncu günü yani bayram namazından sonra kesilmeye başlar. Durumu kurban kesmeye müsait olan Müslümanların, Allah rızasını umarak, koyun, keçi, sığır cinsi ve deveden, keserken üzerlerine Allah’ın ismini anarak yapacakları ibadettir.
Kurban edilebilecek hayvanların erkeği ve dişisi fark etmez kesilebilir, ama hem hayvanların tekrar üremesi, hem de küçüklüğünden dolayı ekonomik değerinin düşünülmesi gereklidir. Kurbanlık hayvanlar da, koyun, keçi bir yaşını, sığır ve manda iki yaşını, deve ise beş yaşını doldurmuş olması gerekir. Kurbanın esas amacı, fakirlere daha fazla et yardımı yapmaktır. Kurban edilecek hayvanların sağlıklı olması şarttır.