LOBİLER İŞ BAŞINDA!
Büyük Türk Devleti asırlardır yıkılmadan günümüze kadar uzanan bir disiplin ve yapıya sahiptir. Tarih boyunca “Devletsiz” kalmayan necip Türk Milleti’nin özünden gelen bu “Devletçi” yapısı zaman zaman sekteye uğrasa da asla yok olmamış, düştüğü yerden kalkarak daha güçlü ve etkili bir anlayış ile bugünlere kadar gelmiştir. Asırlar boyunca ecdadın en büyük problemlerinden birisi ise birlik ve beraberliğin korunamaması olmuştur.
Milli birlik ve beraberliğe kastedenler, tarih boyunca kılıktan kılığa girmiştir. Kimi zaman içerden kimi zaman dışarıdan hançerlenen “Türk Devleti” maalesef ağır bedeller ödemiştir. Bugün geldiğimiz noktada ise dışarıda düşman bellidir. Millet tarafından bilinmektedir. Ama bunların içeride ki işbirlikçileri kimdir? Ne iş yaparlar? Hangi etnik ya da siyasi faaliyet içerisindedir? Nüfuzu kimlere kadar ulaşmaktadır. Bunları sıradan bir vatandaşın bilmesi ise mümkün değildir! Bilmesi de gerekmemektedir. Yeri ve zamanı geldiğinde bilmesi ise elzemdir, kaçınılmazdır.
Milletimiz kısa süre önce önemli tehlikeler atlatmış, atlatmaya da devam etmektedir. Bu süreçte uyanık olmak hepimizin görevidir. Özellikle bürokrasi de, siyasette, ticarette, sporda ve sanatta toplumun önde gelenleri, yetkili ve etkili isimleri uyanık olmak zorundadır. Hepsinin uyanık olmasını beklemek hayatın doğal akışı gereği olsa da hepsinin birer insan olduğunu unutmakta hayatın doğal akışına aykırıdır.
Mesela Fransa’da ortaya çıkan sarı yelekliler olayları üzerinden ülkemizde iç karışıklık çıkmasını bekleyenler vardır. Bunu bekleyenler dışarıda açık ve net olan düşmanlarımız olduğu kadar içeride de işbirlikçileridir. Beklemekten öte plan ve kurgu yapanlara karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız. Almanya ziyareti sonrasında ülkemizde yaşanan bazı siyasi görüşmeler ve yansımaları şer odaklarının planlarının olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yıllardır Alman Vakıfları üzerinden şehirlerimize kadar uzanan sinsi planların olduğunu unutmamak gerekir. Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmeler endişe vericidir.
Bununla birlikte, 1915 yılında Osmanlı devleti tarafından Taşnak ve Hınçak zihniyetinde ki asi Ermenileri tehcir etme kararı alındığında gitmek istemeyen Ermeniler kendilerini saklayarak ‘Kürt, Alevi ve Türk’ olduklarını ifade etmişlerdir. Türkiye’de çeşitli araştırmacı ve yazarların yaptıkları araştırma sonucunda çeşitli şehirlerimizde 37 bin 55 kripto Ermeni aile yaşadığı ortaya çıkmıştır. Ve bunlardan 5 bininin “Türk” kimliği altında Kayseri’de yaşadığı ifade edilmektedir.
Bugün bunların kim olduğunu, ne iş yaptığını bilmiyoruz. Ama “Taşnak ve Hınçak” zihniyetinin bu asi Ermenileri de muhakkak boş durmayacağını biliyoruz.
Tarih boyunca, dostundan çok düşmanı bulunan ve asrılar boyunca bu düşmanlarla mücadele eden bir ecdadın torunlarıyız. Düşman ile nasıl mücadele edilir, biliriz. Her vatan evladının olduğu kadar bize aktarılan disiplin ve anlayış çerçevesinde bizlerde vatanımız, milletimiz ve devletimiz için elimizden geleni sonuna kadar yapmaktan geri durmayız. Öyle ki; Şehit Hasan Tahsin her ne kadar toplumu bilgilendirmek için İzmir’de gazetecilik yapsa da yeri ve zamanı geldiğinde gavura “İlk Kurşunu” atmaktan geri durmamıştır. Yine Turanlı Yunus Bekir, 1910 yılında Kayseri’nin ilk Türk Gazetesi’ni çıkarırken, ıslahatçı ve yenilikçi olmayı, haksızlığa, cehalete ve fukaralığa savaş açmaya görev edinmiştir.
Bununla beraber ecdad torunları her alanda mücadelesini tam anlamıyla yapmaya gayret etmiştir, etmeye devam etmektedir.
Peki Türk düşmanları ve işbirlikçileri de boş duruyor mudur dersiniz?
Bence durmuyordur. Özellikle 2023 güçlü Türkiye’sinin son dönemeci olan 31 Mart 2019 seçimleri öncesinde çalışmalarına hız dahi vermiştir. 17-25 Aralık 2013 sonrası hareket geçen FETÖCÜLER 2014’te ilk siyasi darbeyi yapmak istemiş, fakat başarısız olmuştur. 7 Haziran 2015’te ve 1 Kasım 2015’te yine istedikleri sonucu elde edememiştir. Son olarak 15 Temmuz 2016’ta kanlı darbe planı necip Türk Milleti tarafından püskürtülmüştür. Bu açıdan baktığımız zaman 16 Nisan 2017 anayasa referandumu ve 24 Haziran 2018 erken genel seçimleri bu kirli oyunların karşısında necip Türk Milleti’nin umudu olmuştur. Son olarak 31 Mart 2019 seçimleri ve 2019’da GEZİ benzeri yapmak istedikleri hain planlar ortadadır.
Bu düşman ve işbirlikçiler her zaman güç ve iktidarı ele geçirmek istedikleri için “Lobi” çalışmalarına ara vermiyordur. Bu sebeple tüm Türkiye’de olduğu gibi Kayseri’de bu lobilere hizmet etmeyecek isimlerin bir yerlere gelmesini istemeyeceklerdir. İstemedikleri bir isim bir yerlere gelir ise de onun hareket alanını kısıtlayacak ya da yönlendirecek birilerinin olmasını isteyecektir. Bürokraside yaşanan değişikliklere etki etmeye çalışacaklardır. Kayseri bu dar yapıyı kırmalı ve Türk çocukları bu oyunlara müsaade etmemelidir. FETÖ ile aynı amaca hizmet eden bu “Lobilerin” karşısında uyanık ve kararlı olunmalıdır. Satanın bir daha satacağını unutmadan, kişisel ilişkiler ve maddi çıkarlar gözetmeksizin perde arkasında oynanmak istenen oyunu muhakkak görmelidir. Özellikle “Beka” mücadelesi verdiğimiz bu dönemde belki siyasi parti yöneticileri, başkanları ve vekilleri bu tür ilişki ağını tahmin etse de, duysa da bilmeyebilir. Bilmediği konularda da “Biliyormuş” gibi yapmasının bir anlamının olmadığını, “Bilmiyorsan, bir bilene danış” nasihatini unutmamalıdır. Yarın bir gün bu şer odakları onları da bozuk ilişki ağına çeker ve hareket imkanı dahi tanımaz. Yaptığınız her işin bir ortaya çıkacağını, attığınız her adımın bilineceğini unutmayın! Bugün bilinmiyor, konuşulmuyor diye hiç gündeme gelmeyeceği düşüncesine kapılmayın. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün!
Türkiye, üç beş kişinin iradesine terk edilemeyecek kadar büyük ve güçlü bir ülkedir, UNUTMAYALIM!
Bu şer odakları, kimi zaman bir arkadaş gibi, kimi zaman bir dost gibi, kimi zaman bir ortak, kimi zaman bir yardımcı, kimi zaman iyi bir iş birlikçi kılıfında karşınıza çıkabilir. Kendisi yapmaz ama “ŞEYTAN” gibi kulağınıza fısıldar. Neyin nereden geldiğini bilemezsiniz. Kendi amaçlarına hizmet eden bu şer lobilerinin çantacısı, maşası ve tutması olmak kendini bilen vatan evlatları için zûldür.
Bu şer güçlerinin oyununu bozmak için bazen yazdıklarınız, bazen söyledikleriniz ve bazen bekledikleriniz ile yol alırsınız!!!
Allah hepimize zihin açıklığı versin…
#kürşataçıkgöz