LÜTFEN SAYGILI OLALIM
Bu gün sizleri 20-25 yıl gerilere dötürmek istiyorum. O yıllar Türkiye olarak bugün ki kadar özel televizyon kanalları yok. Önemli ölçüde yayın yapan TRT /Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) birkaç kanaldan yayın yapıyor. El mecbur hepimiz olup bitenleri oradan öğreniyoruz. TRT nin geçmişteki hakkını vermek lazım. Tarafsız yayıncılığın en güzel örneğini onda bulabilirdik. Tabi ki geçmiş yıllar. Gelelim asıl konumuza..
Çoğumuz hatırlarız belki yirmi yaşın altında olan gençler bilmezler. İkiside rahmetli oldu. İkisi de Türkiye siyasetinde yıllarca etkin görevlerde bulundu. İkiside Cumhurbaşkanlığı yaptı.. Bir zamanlar ikiside aynı potada çalıştı. Sonuçta ikisi birbirine siyasi rakip oldular..Başladılar veryansına.. Süleyman DEMİREL ve Turgut ÖZAL..
Özellikle Demirel Özal’ı küçümsüyor eleştirilerini o şekilde yoğunşaştırıyordu..Söylemlerinden çok az örnek;
‘’Özal yetersiz aslan’’
‘’Yüzde 35 e başarı diyen aklen malul’’
‘’Özal’ın siyaseti ve cevheri yok’’
‘’Halkın iradesine saygı göstermeyenlerin iktidarda durmasına müsaade etmeyeceğiz.’’
‘’Çekin gidin pisliğinizi başkası temizlesin.’’
‘’Memleket Özal’ın çiftliği değil.’’
‘’Özal muhtar bile olamaz ‘’
‘’Bu yalancıdan millet kurtulmalı.’’
‘’Özal doğduğuna pişman olacak.’’
‘’Bu ülkenin Mecliside,hükümetide,,Çankayası da beylık malı değildir.’’
‘’Türk halkı O zal’ı oylarıylar indirmelidir.’’
‘’Çankayadan hesap soracağız.’’
‘’Türkiye’yi ANAP (Anavatan Partisi) inden kurtarmak için birleştik.’’
Değerli okurlarım
Yukarıdaki cümleleri Prof.Dr. Ekrem Pakdemirli’nin Ankara –Ekim 1995 yılında yayınladığı Muhalefetteki DEMİREL adlı kitabından seçtim.. Bunlara benzer yüzlerce söz. Aradan 25-30 yıl geçmiş.. Siyasette bugün ki söylemlerle geçmişi kıyaslarsak güzelleşme yerine bazı parti liderlerinin büyük agır ithamları birbirini suçlayan mahkemelik sözleri ve toplumu rahatsız eden demeçler..Bugün ki söylemlerden şahsen ben ÇOK RAHATSIZIM… Gençlere kötü örnek oluyorlar. Şu yada bu demiyorum.Onun takdirini sizlere bırakıyorum.. Bizleri bu milletin evlatlarını elinize mikrofonu alıp teknolojiyi kullanarak bas bas bağırıp rencide etmeye suçlamaya suçlu ilan etmeye hiçbirinizin hakkı yoktur olamazda…
25-30 yıl önce derlenmiş ve örnek olarak verdiğim bazı sözleri yadırgarken, şimdi söylenen bazı sözlerden nefret duymamak elde değil.. Bir zamanlar kısa dönem nacizane bende siyasetin içinde ANAVATAN PARTİSİ saflarında bulundum. Hiç kimseyi incitmemeye, ötelememeye çalıştım. Açıkçası siyaseti sevmediğim için ısrarlara rağmen devam etmedim.
Şimdi televizyon kanallarında özellikle bazı kanalların haber proğramlarını izlemek istemiyorum İzlememeye çalışıyorum..
Özellikle yerel seçimler nedeniyle hızlanan siyaset arenesında görev alan, görev yapacak olan tüm adaylara ilçe il başkanlarına, aktif görev alan herkese sesleniyorum..
LÜTFEN oy kaygısıyla, koltuk sevdasıyla yıllar sonrada olsa utanacağınız , milletin vicdanını sızlatacak yalan yanlış laflar etmeyiniz. Birbirinizi inciterek değil, birbirinize saygılı davranarak çalışmalarınızı yürütünüz…O koltuklar, o makamlar geçicidir, hiç kimseye de baki değildir. Tıpkı altı defa gittim yedi defa geldim diyen Rahmetli Demirel’e, rahmetli Özal’a, Rahmetli Ecevit’e kalmadığı gibi..
#mehmetsarı