Mehmet Akif’in torunu Argon: Çanakkale Ruhu’nu 15 Temmuz’da bizzat gördüm
İSTİKLAL Şairi Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, Kayseri’de bir lisede öğrencilerle bir araya geldi. Argon, burada yaptığı konuşmada, “Umut ediyorum ki bir gün Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı Safahat okullarda ders kitabı olsun. Bir devletin ilerlemesi ancak ilim ve fenle oluyor ve çalışmakla oluyor” dedi. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili de konuşan Argon, “Çanakkale Ruhu diye bir şey var. Hakikaten bunu 15 Temmuz’da bizzat gördüm. Çünkü içlerindeydim. Asım’lar o gün meydana çıktı” dedi.
İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, Talas Mehmet Muammer Beluk Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Program saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra kürsüye gelen ve öğrencilere, “Benim ismim Selma Anne. Çocuklar bana 2010 sonundan beri bu ismi taktılar. Bu da beni çok mutlu ediyor” diyen Argon, şunları söyledi:
“Umut ediyorum ki Safahat bir gün okullarda ders kitabı olsun. Bir devletin ilerlemesi ancak ilim ve fenle oluyor ve çalışmakla oluyor. Asım, Safahat’ın en önemli bölümlerinden biridir. Köse İmam Ali Şevki Hoca’dır aslında. Hiç evlenmemiştir, çocuğu da yoktur. Ama o kadar sever ki dostunu, ona bir oğul yaratır. Asım gibi bir evlat verir. Bir simge yaratır. Biraz da Mehmet Akif’in kendisidir Asım. Yapmadıklarını yapamadıklarını ona yaptırmak ister. Onun için Asım, erkek olarak düşünmeyin, gençliğin simgesidir. Hakikaten bunu 15 Temmuz’da bizzat gördüm. Çünkü içlerindeydim. Asım’lar o gün meydana çıktı. İyi ki çıktılar. Hep soruyorlardı; Mehmet Akif’i anlıyor mu gençler? Asım oldular mı? O gün olmuşlardı. Her yerde ağızlarda Mehmet Akif’in dizeleri vardı, İstiklal Marşı vardı, ellerinde tek bayrakları vardı. Darbe oluyor ve tankın önüne bir insan yatıyor. Nasıl olur böyle bir şey? Kadınları itiyorlar, kadınlarımız hiç korkmuyorlar. Genç yaşlı herkes oradaydı. İnsan orada başına ne gelir düşünmüyor. Birlik olmanın güzelliğini orada gördük çok şükür.”
Argon, konuşmasının devamında, “Dedemin dediği gibi ‘Allah bu millete bir daha ne İstiklal Marşı yazdırsın ne o günleri bize göstersin’. Çünkü sordukları zaman diyor ki hasta yatağında, ‘Tekrar yazılması düşünülüyor, ne dersiniz?’ dediklerinde hasta yatağından kalkmış doğrulmuş demiş ki; ‘Onu ben dahi yazamam. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Çünkü onu yazmak için tekrar o günleri yaşamak gerekir. Ve ben böyle bir şey istemiyorum’ der” diye konuştu.
Öğrencilere seslenen Argon, “Çocuklar sizlere çok iş düşüyor. Biz zamanın Asım’ları olabildik mi, bilmiyorum. Aynaya bakmak lazım ama sizlere çok büyük görev düşüyor. Birlik ve beraberliğin önemini 15 Temmuz’da anladıysanız, bunu sizden sonra gelenlere de anlatacaksınız. Çünkü Osmanlı’da fitne ve fesatla uçuruma yuvarlanmıştır” dedi.
Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazma süreci ve yaşadıkları konusunda da bilgi veren Argon, “Çanakkale Ruhu diye bir şey var. Ben oraya gittiği zaman inanın ki hissediyorum. Çanakkale Ruhu Yenikapı’da da vardı, 15 Temmuz’da da vardı. Ben de bizzat gördüm” ifadelerini kullandı.
Ersoy’un Çanakkale’de zafer kazanıldığını duyunca duygulanıp, ağladığını ifade eden Argon, “Dedem Mehmet Akif Ersoy, o günlerde İstiklal Marşı için kendisine verilen 500 altını şehit aileleri ve gazilerimizin meslek sahibi olmaları için açılan bir kuruma bağışlamıştır” diye konuştu.
Program sonunda Talas İlçe Kaymakamı Zekeriya Güney, Selma Argon’a günün anısına çiçek ve Kuran-ı Kerim hediye ederek, “Süleymanlı Mahallemizde en ücra köşedeki okullarımızdan birine gelerek bizlerle birlikte oldunuz. Çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.