Meme Kanseri Farkındalık Etkinliği’nde Doktor ve Hastalar Bir Araya Geldi
Meme Kanseri Farkındalık Etkinliği çerçevesinde Acıbadem Kayseri Hastanesi doktor ve hastaları bir araya geldi.
Düzenlenen etkinlikle ilgili olarak bilgi veren Prof. Dr. Abdullah Büyükçelik “ Burada tedavi ettiğimiz hasta grubu ile bir araya geldik. Bunun esas amacı onkolojik hastaların tedavisi ultra disipliner bir yaklaşım içeriyor. Bunların içerisinde de hastaların Psikososyal dayanışması ve Psikosoyal durumu söz konusu. Bunlara çok zaman ayıramıyoruz yoğun çalışma pratiğimiz içersin de, hastalarımızın tedaviye ilk başladıkları zaman büyük kaygıları var, bana ne olacak, tedavim nasıl gidecek, tedaviyle ilgili nelerle karşılaşacağım ve sonuç ne olacak biz. Hastalarımıza ne kadar pozitif bilgiler veriyor olsak da bilgilerimiz tamamen soyut kalıyor, somut bir veri olarak karşılarına çıkmıyor. Çünkü gelecek ile ilgili net bir bulgu yok. Eski tedavisi olmuş, tamamlanmış hastalarımızda yeni tedaviye başlayan hastalarımızı bir araya getirdik ve karşılıklı olarak yaşadıkları deneyimleri ve son geldikleri durumu bitlikte tartışacaklar. Böylece yeni tedaviye başlayan hastalarımızın içinde somut bir veri elde etmiş olacağız, sunmuş olacağız.”dedi
Doç. Dr. Ersin Özarslan ise, ” Ekim ayı meme kanseri etkinlik ve farkındalık ayı idi. Öncelikle Türkiye istatistik verilerine baktığımızda 2018 yılında meme kanseri görülme yaşı ortalama 51. Avrupa ve Amerika’ da ise 61. Daha erken yaşta görülüyor meme kanseri Türkiye’de ve 40 yaş altı görülme oranı yüzde 17. Gelişmiş ülkelerde bu veri yüzde 3 ciddi bir fark var bu nedenle genelde yurt dışı verilerin de 45 yaşından sonra tarama başlarken Türkiye’de 40 yaşından sonra başlıyor. 30-40 yaş arası bir grup var o grupta en azından ultrason ile tarama yapılması gerekmekte ama bu yönetmeliğe girmemiş durumda. Bugün içinde sosyal bir program hazırlandı eski ve yeni hastalarımızı bir araya getirdik.” diye konuştu.
Doç. Dr. Burak Civelek da, “ Bu etkinlikte yalnız değilsiniz mesajını vermek istedik. Bu mücadele sonunda kaybetmek yok. 8-9 yıldır kontrole gelip giden ve herhangi bir hastalık belirtisi bulunmayan çok kişi var. Bizim Türkiye’de yapılmış birçok çalışma var. 1200 hastaya şu soruyu soruyorlar, bu hastalık tanısını alsanız ne olur? Yüzde 45’i bir yakınıma sorarım diyor yüzde 35’i internetten bakarım diyor sadece yüzde 20’lik kısım doktora giderim diyor. Aslında ilk kullanacağımız kaynağı sadece 5 kişiden birisi doktora giderim diyor. Burada bu organizasyona katılan herkesin bir görevi var burada sadece sohbet etmek değil, bu bilgileri etrafına aktarmak ile sorumlu. Yani böyle bir hastalık ile mücadele etmek zorunda kalır ise ki biz biliyoruz. 8 kadından birisi bu hastalığa yakalanacak. Türkiye’de ki istatistiklerin 100 bin de 42. Sadece Kayseri genelini düşünür isek yaklaşık olarak Kayseri’de 300’e yakın kadın bu hastalığa yakalanacak. Herkes gidip 5 kişiyi uyaracak, herkes gidip 5 kişiye bilgi verecek, bu hastalıktan korkmamak, bu hastalıkta mücadele etmek ve geç kalmamak çok çok önemli deyip dikkate almak lazım.” ifadesinde bulundu.
Dr. Semiha Urvay ise, ”Biz mümkün olduğu kadar her hastamıza destek olmaya çalışıyoruz. Çünkü bu bir hastanın tek başarabileceği bir şey değil. Hasta, doktor, hasta yakınları, toplum herkesin bu hastalıkta mücadele etme görevleri var. Tüm hastalarımız lütfen her şeyi bize sorsunlar, kafalarına takılanları, öğrenmek istedikleri her şeyi bize sorsunlar, bize her zaman danışabilirler. Erken tanı çok önemli o yüzden hastalarımız korkmasınlar, çevrelerini uyarsınlar diğer hastalara bu şekilde bir faydamız dokunacağını düşünüyorum. “ dedi.