MHP MELİKGAZİ DERGİSİ’NİN 2.SAYISI ÇIKTI

Milliyetçi Hareket Partisi Melikgazi İlçe Teşkilatı tarafıundan hazırlanıp 3 ayda bir yayınlanan MHP MELİKGAZİ dergisi 2 sayısı çıktı. 12 Eylül teması işlenen dergide Melikgazi İlçe Başkanı Ertuğrul Yücebaş’ta “12 EYLÜLDEN 15 TEMMUZA”  başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazının tamamı;

-12 EYLÜLDEN 15 TEMMUZA-
Siyasal tarihimizin en kanlı müdahalesi olan 12 Eylül’de ABD’nin parmağı olduğu konusunda herhangi bir kuşku yok. Darbe öncesi ABD’li danışmanların Ankara’da cirit attığı biliniyor. 12 Eylül’ün bir Amerikan müdahalesi olduğu konusundaki en temel kanıt 1974-77 yıllarında CIA’in istasyon şefliğini de yapan Amerikan’ın eski Ankara Büyükelçisi Paul Henze’in “Bizim çocuklar yaptı” ifadesiydi.
Sovyet sınırında önemli bir müttefik devlette darbe olmasının ABD için önemli olduğu, kayıtsız kalmamakla birlikte haberi olmaması mümkün değildi.12 Eylül tarihindeki yazışmalardan Beyaz Saray’ın hayli hareketli bir gün geçirdiği Beyaz Saray Türkiye’deki durumu yakından takip ettiği ABD arşivlerinde öne çıkmaktadır.
Amerika’nın darbeden çok önce Türkiye’deki darbe ihtimallerini değerlendirdiğini zaman zaman çeşitli grupların ABD Büyükelçiliğiyle görüştüğünü ve darbe yapmak için destek aradığıda Türkiye büyükelçileri tarafından yazışmalarla o zamanın durumunu ortaya koymaktadır.Yazışmalarda 12 Eylül’e giden sürecin tamamından ABD’nin haberdar olduğunun görüldüğü , darbe ve sonrasında da ABD’nin darbecilere destek olduğu, dönemin cunta başı Evren in ABD ye teşekkür etmesiyle netlik kazanmaktadır.Çeşitli ifadelerle 12 Eylül darbesinin dünyanın diğer bölgelerindeki darbelerden farklı tutulmaya çalışıldığı yine ABD arşiv ve yazışmalarında mevcuttur.
ilgi çeken ve manidar olan en ilginç belgelerden biride darbeci Kenan Evren’in dönemin ABD başkanı Jimmy Carter’a yazdığı teşekkür mektubu’dur. Evren, mektubunda ABD’nin kendilerine olan tutumundan memnun olduklarını ve destek için teşekkür ettiklerini belirtiyordu.
Türk-Amerikan ilişkileri tarihinin üzerindeki bilinmezlik perdesi kalkmış çok merak edilen , 12 Eylül askeri darbesiyle dönemin Amerikan yönetimi arasındaki bağlantılar gizlilik derecesine sahip iken daha sonra tasnif dışı bırakılmış Amerikan belgelerindeki bilgilerin, Washington’un darbeyi beklediğini, muhtemel aktörlerini tanıdığını, ancak çıkarları açısından darbenin gerçekleşmesini tehdit saymadığı için engelleme ihtiyacı duymadığı netlik kazanmıştır. Bundan tam 37 yıl önce, 12 Eylül 1980’de ordu iktidara el koyduğunda;
4013 ülkücü Şehit edilmiş,6728 ülkücü sakat kalmış veya yaralanmış,23043 ülkücü cezaevlerinde tutuklanmış hüküm giymişti.Sonraki yıllarda; 2651 ülkücü Ülkeyi terk etmek zorunda kalmış, 40722 ülkücü fişlenerek devlet kademelerinden uzak tutulmuş, 12yıl boyunca devlet kadrolarına alınmamışlardır.
12 Eylül darbesinden hemen sonra askeri yönetimin Yunanistan”ın NATO”nun askeri kanadına dönmesine, karşılığında hiçbir taviz alınmadan izin vermesindeki hikmet-i bugün bile bilinmiyor.Amerikalılar “12 Eylül” sayesinde sivil hükümetlere kabul ettiremedikleri her tavizi kolayca aldılar.Askerler, NATO komutanı General Rogers”in “Rogers Planı”nı kabul etmekle kalmamışlar Yunanistan”ın NATO”ya dönmesini de Türkiye”ye hiç bir yazılı güvence verilmeden kabul etmişlerdi.Türkiye”nin milli çıkarlarıyla çok yakından ilgili böyle önemli bir olayın hesabı hala sorulamamıştır.Bu süreçte dengeyi sağlamak adına kepazelikler birbirini izlemiş vatanperver Türk milliyetçisi ülkücülerden 9 ülkücü cuntacılar tarafından idam edilmişti.Kısacası ülkücüler ihtilali iyi biliyor,onun destekçilerini iyi tanıyordu.Yukarıda rakamlarla izah ettiğimiz mağduriyetimiz bilinen yönü idi.Bilinmeyen ise bedel ödemiş bir hareketin mensupları olarak onların geride bıraktıklarına ,emanetlerine sahip çıkma,şehit,gazi ve yetimlerimizin yıllardır bitmeyen acıları ve ihtilalin sonrasında ortaya çıkan sosyal ve iktisadi desteklerimizin hala devam etmesidir.Sonraki yıllarımız ülkemiz gibi hareketimizde 12 Eylül ün tahribatından aydınlığa çıkma gayretleriyle geçmiştir.Türkiye 2000 li yıları geride bırakmış 2002’den itibaren hükümet ve gülen cemaati ile gayri resmi bir koalisyon kurulmuş ve 17 Aralık 2013’e kadar ülkeyi bu koalisyon aracılığıyla birlikte yönetmişler pensilvanyada Amerikanın kucağındaki hain amerikan emellerini harfien yerine getirerek kirli emellerine yardım etmeden geri kalmamıştır. Ortaklar 2010 yılının 12 Eylülü’nde “son kale” olan yargıyı ele geçirmek için bir anayasa referandumu düzenlediler ve buna “12 Eylül darbesiyle hesaplaşma referandumu” dediler. “Yetmez ama evet” adlı ahmaklığın da desteğiyle sandıktan evet çıkarmayı başardılar ve mutlak iktidar yolunda bir adım daha atmış oldular. 12 Eylül’le hesaplaşma adlı müsamerenin vardığı yer 12 Eylül’ün yeni bir formda devamından başka bir şey değildi ve özü ise aynı idi aslında: Piyasacılığın derinleşmesi, gericiliğin derinleşmesi, otoriterleşmenin derinleşmesi.
12 Eylül’e minnet borçlu olanların 12 Eylül referandumunda darbecilikle de hesaplaşmaları mümkün değildi elbette. Bırakın hesaplaşmayı, 2010’daki referandumda “gerekirse ölüleri bile kaldırıp oy kullanın” demiş olan Gülenci fraksiyon, altı sene sonra başarısız bir askeri darbe girişiminde bulunacak, darbeye maruz kalan Gülenci fraksiyon ise bunu “Allah’ın bir lütfu” olarak görerek kafasındaki rejimi inşa etmek için gereken düzenlemeleri ardı ardına hayata geçireceklerdi.Hesaba katamadıkları Milliyetçi Ülkücü hareketin lideri ve onun gerekirse vatan için yeniden can verecek ihtilali en iyi bilen evlatlarının bu durum karşısındaki tutumları idi.Bir çoğunun saklandığı o saatlerde MHP genel merkezinde korkusuzca sivil hükümetin yanında olduğunu açıklayan Lider Devlet Bahçeli aynı tutumunu 7 Ağustus Pazar günü yeni kapıda tüm dünyaya gösterek ‘’12 eylülde bizim çocuklar kazanmıştı demişlerdi,çok şükür 15 temmuzda onların gayri meşru çocukları kaybetmiştir.’’diyerek Amerikayı işaret etmiştir.Halen Güleni ellerinde koz olarak tutsalarda ,40 yıllık Amerikan projelerine geçit vermeyen Yüce Türk Milleti önümüzdeki tüm yıkım projelerine de ülkücü kadrolar sayesinde geçit vermeyecektir. Ne Mutlu Türküm Diyene -HM