MİLLETİ GURUPLARA AYIRMAK
28/ Kasas 4. “ Firavun, toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli guruplara, zümrelere ayırıp bölmüştü. Onlardan bir zümreyi, gurubu güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.” Firavun milletini guruplara ayırarak, birlik ve beraberlik içinde yaşayan toplumunu özellikle kökenleri, inançları nedeniyle zümrelere, guruplara ayırmıştır. Aslında devleti idare edenler milletini guruplara ayırıp tefrika çıkartmamalı, birlik ve bütünlüğü sağlamalıdır bu onun görevi ve yapması gereken en zaruri işidir. Guruplara ayrılan toplumlar eninde ve sonunda birbirine düşer ve tefrika içinde birbirini yok ederler. Bu, bu günün ve önceden yapılan en tehlikeli hastalıklarından birisidir ve beklide gelecekte de yapılacak hastalıklarından biridir. Bilinçsiz halk yığınları içerden ve dışarıdan yalpan telkin ve destekle bölücülük yapabilirler, ama devleti yönetenler bu hatayı yapmamalı ve yaparlarsa sosyal hayatı yaşanmaz bir hale sokarlar.
Ayette “ Onlardan bir gurubu zayıflatıyor.” Şu demektir, bir gurubu tutuyor, diğer bir gurubu ise eziyor sömürüyor, köleleştiriyor, hak ve özgürlüklerini ellerinden alıyordu. Peki devlet adamı bunu yapar mı? Hayır yapamaz ve yapmamalıdır, çünkü Allah bunu yasaklamıştır. Devleti idare edenler eleştirilere açık olmak zorundadırlar, eleştiri olacak ki, doğrular ortaya çıksın ve idareciler doğruları bulsunlar diye. İdarecilerin tahammüllü olması devleti idare de olmazsa olmazdır. Çünkü toplumda her inançtan, her guruptan, her görüşten insan olur, o insanların olması zenginliktir, devleti idare edenler, sen benim gibi düşünmüyorsun, benim mezhebimden değilsin, kültürümden değilsin diyerek toplumu guruplara ayıramaz, baskı yapamaz, çünkü kendisine verilen devleti idare imkanı o kişiler için bir imtihandır, o imtihanı kazanıp kendisini ahrete hazırlaması gerekir. Kendisini uyaran muhalifleri yanlış anlayıp zulüm etmesi doğru değildir esas dostu iyi anlarsa muhalifleridir, çünkü kendisini uyarmakta ve yaptıkları yanlışlıktan kurtulmalarını sağlıyorlar.
Yöneticilerin bozgunculuğu toplumların kalbine saplanan bir hançerdir, o toplumun huzursuz olmasına, dağılıp yok olmasına ve ölmesine sebep olur. Zorba yöneticiler, hile ile milleti kandırırlar, oylarını almak için olmadık haksız rüşvetlerle kandırırlar ve oylarını aldıktan sonra onları ezerler.