ÖZDEMİR, “7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ÜRETEBİLEN 24 İL YANLIŞ ANLAŞILDI”
Ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Jeoloji Mühendisleri Odası, altından doğrudan fay hattı geçen 24 ili incelemeye alarak jeolojik, jeofizik ve jeoteknik incelemeler gerçekleştirildi. Yapılan çalışmalara sonucunda ortaya çıkan raporun kamuoyu tarafından ‘7 büyüklüğünde deprem üretebilen 24 il’ olarak yanlış anlaşıldığını söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri Temsilcisi Mustafa Umut Özdemir, “Biz altından fay geçen 24 ili açıkladık. Bu ikisi çok farklı. Basın açıklamasında 7 büyüklüğünde bahsedilmiyor. Biz sadece bu şehirleri uyarmak, şehirlerin altında fay olduğunu, fayın yapısını, yöneticilerin bu konuda önlem alması gerektiği için bir rapor yayınladık ve bunu basına duyurduk. 24 şehrin büyük bir çoğunluğu 7 büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip” dedi.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem, 11 ilde büyük yıkıma neden oldu ve 50 bin 783 vatandaş hayatını kaybetti. Asrın felaketinin yaraları sarılmaya çalışılırken depremle ilgili çalışmalarda devam ediyor. Depremin ardından Jeoloji Mühendisleri Odası, altından doğrudan fay hattı geçen 24 ili incelemeye almıştı. Doğrudan fay hattı geçen 24 ilde jeolojik, jeofizik ve jeoteknik incelemeler gerçekleştirildi. Yapılan çalışmalara sonucunda ortaya çıkan rapor Jeoloji Mühendisleri tarafından duyuruldu. Raporun kamuoyu tarafından ‘7 büyüklüğünde deprem üretebilen 24 il’ olarak yanlış anlaşıldığını söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri Temsilcisi Mustafa Umut Özdemir, “2020 yılının sonunda Jeoloji Mühendisleri Odası bir proje başlattı. Altından fay geçen 24 ilin depremselliği konusunda raporlanması üzerine bir çalışma başlattı. En son 24’üncü ili de geçen ay yayımlayarak 24 ili bitirdi. Bu projeyi de basın açıklaması yaparak duyurdular. Ama bu kamuoyu tarafından ‘7 büyüklüğünde deprem üretebilen 24 il’ olarak yanlış anlaşıldı. Biz altından fay geçen 24 ili açıkladık. Bu ikisi çok farklı. Basın açıklamasında 7 büyüklüğünde bahsedilmiyor. Sonrasından tüm iller için 7 büyüklüğü eklenmiş. Konya’nın da deprem raporunu yayımladık. Konya’da 7 büyüklüğünde deprem olma ihtimali yok. İzmir’de büyük deprem üretir. Fakat 7 büyüklüğünde deprem üretmez. İzmir sürekli hareketli bir yapıya sahip. 5,5 veya 6 büyüklüğünde üretebilir fakat 7 büyüklüğünde deprem üretmez. Biz sadece bu şehirleri uyarmak için, şehirlerin altında fay olduğunu, fayın yapısını, yöneticilerin bu konuda önlem alması gerektiği için bir rapor yayınladık ve bunu basına duyurduk. 24 şehrin büyük bir çoğunluğu 7 büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip. Doğu Anadolu Fayı, Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki tüm şehirlerin 7 büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip. Ecemiş Fay Grubu da aynı şekilde. Bunlar aktif faylar. Fay üretebilme kapasiteleri yüksek bölgeler. Masif dediğimiz, Küçük Menderes Masifi gibi yerler 5,5 veya 6 üretebilir ama 6,5 üzerinde deprem üretmez. O da Anadolu’nun iç tarafından Ege’ye doğru olan kısımdaki faylar. Açıklanan 24 şehrin içerisinde Kayseri’de var. Jeoloji Mühendisleri Odası raporunda 7 büyüklüğünde deprem üretebilecek diye bir kelime geçmiyor. Ama hem İTÜ’nün yayınlanmamış çalışmaları hem de MTA’nın çalışmalarında Kayseri’deki fay zonu üzerindeki gerilmenin 7 büyüklüğünde deprem üretme kapasitesine sahip olduğu yazıyor” şeklinde konuştu.
‘9 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREME DAYANIKLI BİNA YAPMAK ZORUNDAYIZ’
5 şiddetinde, 6 şiddetinde, 7 şiddetinde deprem olur mu diye tartışmak yerine tüm Türkiye’de 9 şiddetindeki depreme dayanıklı binalar yapılması gerektiğini belirten Özdemir, “Biz 5 şiddetinde deprem üretir mi, 6 şiddetinde deprem üretir mi veya 7 şiddetinde deprem olur mu diye tartışıyoruz bunları tartışmamız gerekiyor. Neden 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı binalar yapmıyoruz? 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı bina yapmak zorundayız. Biz 6,5 büyüklüğündeki depreme dayanıklı bina yapıyoruz, ‘6,5 büyüklüğündeki depreme dayanır, 7 büyüklüğünde deprem olursa bina ağır hasar alır’ diyoruz. Bina ağır hasar aldığında insanlar zarar görecek. Yeni bina da olsa zarar görecek. Mühendislikte hesaplama yaparken 1,5 katını hesaplarız. Yani 1,5 katı dayanımına göre hesaplanması gerekiyor ama bina yapımına gelince kılı kılına hesaplama yapıyoruz. Kayseri’de bundan önce 6,5 şiddeti yaşanmış, 6,5 yapalım. Böyle olmaması gerekiyor. 9 şiddetinde yapmalı ki insanlar evinde rahat, huzurlu, yaşamalı, ‘benim binam depremde yıkılır mı’ diye düşünmemeli. İnsanlarda huzur kalmadı. Türkiye’de ki tüm binaları 9 şiddetine dayanıklı yaparsak bu tereddüttü, bu tartışmaları yaşar mıyız? Hiçbirini yaşamayız. Kılı kılına değil de gerçek mühendislik sistematiği ile giderek 1,5 katı riske dayanıklı binalar yapmalıyız” ifadelerini kullandı.