PEYGAMBERLERİN KADER, ŞER ANLAYIŞLARI
Adem (a.s.) arzularına uymuş, Allah’a asi olmuştu, Adem bu Allah’ın kaza, kaderi alnıma yazılanı ve şerridir demedi. 7/ Araf 23. “ Adem ile eşi dediler ki: Ey Rabbimiz biz kendimize zulüm ettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” Dediler. Yani isyan ve günahının sorumluluğunu alnıma yazılmış diyerek Allah’a yüklemedi, kendisi sorumluluğu üstlendi. Gerçekte tövbe ve istiğfarın ilk şartı bu idi, yani sorumluluğu kabul edip Allah’a sığınmaktı. Ama şeytan nasıl davrandı, şöyle dedi. 7/ Araf 16. “ İblis dedi ki: öyleyse beni yoldan saptırdın, bende kullarını saptırmak için senin dost doğru yoluna oturacağım.” Dedi. Yine 15/ Hicr 39. “ İblis dedi ki: Rabbim beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde kullarına günahları süsleyeceğim ve kulların bana uyanlarının hepsini doğru yoldan çıkartacağım.” İblis olan şeytan yaptığı eyleminin sorumluluğunu üstlenmekten kaçındı ve hatasını Allah’a yükledi. Beni sen saptırdın diyen şeytana mı uyalım, yoksa Allah’ın Peygamberine mi uyalım? Tercih insanların ve Müslüman’ım diyenlerindir.
Musa (a.s.) elinden çıkan bir kaza sonucu adam öldürmüş hemen ardından 28/ Kasas 15. “ Bu şeytan işidir, şeytan gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşmandır.” Dedi ve 28/ Kasas 16. “ Musa: Rabbim doğrusu kendime zulüm ettim, beni bağışla dedi…” Bir ismi de Hayr olan Allah şerri murad edip ister mi? Doğru yolu ve sevabı emreden Allah, günahı, şerri kader eder mi? 7/ Araf 175. “ …O yüzden de şeytana uyan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.” 7/ Araf 176. “ Dileseydik, isteseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltir korurduk. Fakat o şeytan dünyaya saplandı, aldandı ve hevesinin peşine düştü. O’nun durum tıpkı köpeğin durumuna benzer, üstüne varsan da dilini çıkartıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat, belki düşünürler.” Şeytana uymak, insanın iradesi ve isteği dışında gerçekleşmez. Hz. Davud 38/ Sad 24. “ Davud,.. Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tövbe edip Allah’a yöneldi.” Davud (a.s. ) bu Allah’ın kazası, kaderi ve şerri demedi, sorumluluğu yüklendi, tövbe etti Allah’ta affetti. Allah’ın Peygamberlerinin tavrı bu, şimdi Allah alnımıza yazmış, Allah’ın takdiri deyip kabullenmek şeytana uymak değil de nedir, bu şeytanın, şirk koşanların, yolunda olmak değil mi?