RAMAZAN ORUCU (SAVUM) – 2 –
Ramazan yani oruç için Peygamberimizden
şöyle bir rivayet yapılır. “ Her kim
yalanı, dedikoduyu, ikiyüzlülüğü, yalanla
iş görmeyi bırakmazsa, Allah’ın o kişinin
yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı
yoktur.” Et Taç 2/ 61. “ Sizden biriniz
oruçlu olduğu zaman, çirkin ve kırıcı söz
söylemesin, cahillere yaraşır tarzda hareket
etmesin. Her hangi bir kimse, kendisine
sataşır, çirkin söz söyler, dövüşmek
isterse o kişiye, ben oruçluyum desin.” Et
Taç 2/ 61.
***
“ Bir çok oruçlular vardır ki, tuttuğu
oruçtan ona, açlığı ve susuzluğu kalmıştır.”
Et Taç 2/ 61. Oruç ramazan ayında
tutulur. Ramazan ayı kameri takvime
yani gökteki ay hesabına göre hesaplanır.
Kameri takvimde ramazan ayı girince
gökteki ay gözle görünür ve oruca
başlanır. Ayın tekrar görünmesiyle de
oruç biter. Gökteki ay, çok defa 29 bazen
de 30 sürer. Ramazana hürmet Kurana
hürmettir, Kurana hürmetse Allah a hürmettir.
Ramazana hürmet, ramazan ayını
oruçlu geçirmek, Kurana hürmet Kuranı
anlayarak çözerek okumak, Allah a hürmetse
Allahın emir ve yasaklarına Kuran
da açıkladığı şekilde uymaktır. Kendiliğimizden
veya Allah dışında ki, kim olursa
olsun kişilerin sözlerini din hükmüne
koyup, Allah ın sözlerinin önüne geçirmektir.
Allah oruç tutmayı emretmiştir.
Dinde, güçlük yoktur, oruç tutabilecek
güçte bulunan kimseler orucunu tutarlar.
Hastalık, yolculuk gibi geçici bir engeli,
yani mazereti olanlar tutamadıkları oruçları
sayısınca, sonra ki, müsait günlerde
oruçlarını tutarlar. Oruç tutmada zorlananlar,
bir fakiri,yoksulu doyuracak kadar
fidye yani para verirler. Bu da o kişinin
sofrasında bulundurduğu yiyeceklerin
karşılığı bir parayı yoksullara vermesidir.
Ayette ki, zorlanan ifadesini sınırlayamayız..
Allah oruç tutmada zorlananların
sınırını ayette açıklamıştır.
***
Ayette YUTİKUNEHU kelimesi ile,
oruç tutmaya gücü yetmekle beraber çok
zorlanan kimseler olarak belirtilmiştir.
Bu şartlarda olanların, orucu tutmada
zorlananların bir yoksulu doyuracak
şekilde fidye vermelerini emretmiştir. Kişi
eğer çalıştığı işi gereği zorlanıyorsa, iş
yerinden izin alma durumu da yoksa, o
iş illa ki, yapılacaksa, çalışırken de zorlanıp
hastalanacaksa, o zaman orucunu
tutmayıp, fidye verecek ve sonraki müsait
bir zamanda da orucunu tutacaktır.