ŞAŞTIM KALDIM BU FELEĞİN İŞİNE
Bazen yağmur yağdı kar yağdı bazen
Yemyeşil dağlara nur yağdı bazen
Şu garip gönlüme kor yağdı bazen
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Bazı gün ağlattı bazen de güldürdü
Uzun yıllar düşmanlığı sürdürdü
Bir gün beni alıp ta Fizan’a sürdü
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Bazen bir deli etti beni bazen de veli
Başımda eserdi hep kavak yeli
Çoğu zaman bana güldürdü eli
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Bazen muhtaç etti beni namerde
Beklenmedik anda düşürdü derde
Yar ile arama çekti bir perde
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Ekmek bulamazken bal verdi bazen
Alıp kokla diye gül verdi bazen
Bazı göndermedi yol verdi bazen
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Aşık olacakken şimdi dur dedi bana
Bekle daha biraz vakti var dedi bana
Al başını da taştan taşa vur dedi bana
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Fazla istedikçe bana daha kıt verdi
Beni atıp düşmanıma sırt verdi
Ben derman istedim kendi dert verdi
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Kel başıma şimşir tarak vermedi
Ağladıkça gözümün yaşını silmedi
Ne iyilik yaptım ise kıymet bilmedi
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Beni yoldaş etti akılsıza arsıza
Komşu etti düzenbaza hırsıza
Beni hep karaladı sevdiğim kıza
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Çiğ istedim dolu yağdı başıma
Kuru yerde tutuldum bir hışım a
Genç yaşımda aklar düştü başıma
Şaştım kaldım bu dünyanın işine.
Tek, tek çözdü dokuduğum ipleri
Çok yalvardım ama sarmadı geri
Çirkini gösterip dedi ki bir peri
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Ellere hep saray verdi bana da hanı
Bu başıma dar eyledi koca cihanı
Ben saklandım diye yaktı ormanı
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Ben üşüdüm dedikçe kış etti yazı
Gönlüme düşürdü derin bir zısı
Baktım diye söndürdü gökteki yıldızı
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Bazen eza verdi bazen de cefa
Bu yaşıma geldim sürmedim sefa
Çok yalvardım hiç gelmedi insafa
Şaştım kaldım bu feleğin işine.
Mal verdi mülk verdi zengin etmedi
Azar, azar verdi o da bana yetmedi
Yaş kemale erince yükledi derdi
Şaştım kaldım bu feleğin işine.