ŞİRK VE ORTAK KOŞANLARI UYARAN AYETLER 1
Allah, hakikatin değerini, kıdeminden değil, haktan alacağını açıklıyor ve batılın kıdemi, yapılması, söylenmesi batılı hak saymaz, olsa, olsa katmerli günah sayar. Bazı insanlar, Allah’ın yasakladığı, dinde olmayan uydurma ve hurafeleri kendilerine din edinince, Allah’ta bunların yanlış olduğunu vahiyle uyarıp ikaz etmektedir. Şirk ve ortak koşanlara sorulduğunda, uydurdukları dinde olmayan hurafeleri ve bunlara taptıkları, bu uydurma hurafelere uymayı Allah, şirk ve ortak koşmak olarak açıklıyor gerekçesi de Allah’ın koymadığı bir işi, ameli kendilerine din edindiklerinden ve olara uyup hayatlarında yaşadıkları için şirk ve ortak koşmuş olunduğunu açıklıyor ve bunun kendisinden başka bir tanrıya tapmak olduğunu, başkalarının emrine uymayı, din koyma yetkisinin Allah dışında başkalarına verildiği için kabul etmiyor, şirk ve ortak koşmak budur diye uyarıyor. Sebebini de şöyle açıklıyor, 40/Mümin 22 “Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık ayetler getirdikleri halde, inkar etmeleri idi. Allah’ta kendilerini tutup yakalayıverdi. Doğrusu O, kuvvetlidir ve azabı da pek çetindir.” 2/Bakara 165, “İnsanlardan bazıları, içlerinden başka birtakım varlıkları, Allah’ın yanında, Allah’a denk tanrılar edinirlerde, onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise ortak koşanlardan çok daha fazladır. Kendilerine kötülük edenler ahrette azaba uğratıldıkları zaman görecekleri gibi, bütün kuvvetin sadece Allah’a ait olduğunu önceden/dünyada iken anlayabilselerdi.” 2/Bakara 166, “Kendilerine uyulup, ilahlık yakıştırılanlar, uyanlardan sırt dönüp hızla uzaklaşırlar ve birbirleri arasındaki bütün bağlar kopup kesilir.” 2/Bakara 167, Tanrılık verdikleri kötülere uyanlar şöyle derler. Ah keşke bir daha dünyaya geri dönmemiz mümkün olsa da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi bizde onlardan uzaklaşsaydık. Böylece Allah onlara, işlerini pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.” 21/Enbiya 24, “Yoksa Allah’la beraber birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin, işte benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı. Onların çoğu hakkı bilmezler, bu yüzden yüz çevirirler.” İşte ayetler, bize kimlere uymamız gerektiğini açıklarken, kimlere uymamamız gerektiğini de açıklıyor. şeytan insanları bu yöne sevk ederken, kendi gücüyle bunu yapamaz, insan kendi gücünü ve iradesini şeytana teslim ettiği için, şeytan insanı sapıklığa sürükleyip şirk ve ortak koşturur. Ne garip bir durum, yaratana değil de yaratılanlara uyup yardım beklemek.
Dünyada hiç düşünmeden bazı kimseleri kendilerine önder edinenler, böylece batıl yola giden kimseler ahrette o önderlerinin, şeyhlerinin, veli, evliya, yatır ve yüzü suyu hürmetine dualarının kabul olunacağına inandıkları, tanrı edindikleri yaratılanların kendilerinden sırt dönüp kaçtıklarını görecekler, ama iş, işten geçmiş olacak ve arık kurtuluş umudu da olmayacaktır.
21/Enbiya 98, “Allah dışında taptığınız şeyler ve siz cehennem yakıtısınız, siz cehenneme gireceksiniz.” 21/Enbiya 99, “Eğer onlar birer kutsal kişi ve tanrı olsalardı cehenneme girmezlerdi. Halbuki hepsi, tapanlar da, tapılanlar da cehennemde ebedi kalacaklardır.” 21/Enbiya 100, “Cehennemde onlara inim, inim inlemek düşer. Yine onlar cehennem de hiç bir iyi haber duymazlar.” 25/Furkan 17, “Ahrette Rabbin onları ve Allah’ın yanında taptıkları şeyleri tanrıları toplar da, der ki, şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yoldan çıktılar.” 25/Furkan 18, “Onlar Seni tenzih ederiz, Seni bırakıp ta başka evliyalar edinmek bize yaraşmaz, fakat Sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda Seni, zikrinle/Kuranla anmayı unuttular ve helaki hak eden bir kavim oldular derler.” 25/Furkan 19, “Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir. İşte taptıklarınız, söyledikleriniz de sizi yalancı çıkardılar, artık ne azabınızı geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız.” Allah’ın yanında tapılanlar veya putlar Allah’ın açıkladığına göre, İsa peygamber, Üzeyir peygamber gibi elçiler, cinler, melekler veya lat, menat, hubel, uzze gibi Salih kişilerdir. Bu kutsamaya Allah şirk, ortak koşmak, put ve putlar olarak açıklıyor. 35/Fatır 14, “Eğer putları çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler, faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler, bu gerçeği sana, her şeyden haberi olan Allah gibi hiç kimse haber veremez.” 35/Fatır 37, “Onlar orada, Rabbimiz bizi çıkar önce yaptığımızın yerine iyi işler yapalım diye feryat ederler. Size düşünecek kimselerin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? size uyarıcı da gelmedi mi? Niçin inanmadınız? Şimdi tadın azabı, zalimlerin yardımcısı yoktur.” 32/Secde 12, “O günahkarların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, Rabbimiz, gördük, duyduk, şimdi bizi dünyaya geri gönder de, iyi işler/ameller yapalım ve artık kesin olarak inandık diyecekleri zamanı bir görsen.” Şirk ve ortak koşanlar, şirk nesnelerini, Allah yerine koymadıkları gerçektir ve bunlar bizim şefaatçilerimiz ve Allah’a yaklaşmak için yapıyoruz diyorlar, yoksa Allah yok demiyorlar. Fakat Allah buna şirk ve ortak koşmak diyor.