SİYASET-6-

Henüz,  Peygamberin  cenazesi  ortadan  kalkmadan,  devlet  başkanı  seçmenin  gereğini  bilen  o  insanlar,  şunu  biliyorlardı ki,  otorite  boşluğu,  ümmete,  yani  millete  önü  alınamayacak  zorluklar  oluşmasına  sebep  olacağını  biliyorlardı.

Seçime  katılmayan,  Hz Ali  mescid de  otururken,  Ebu Süfyan  yanına  gelerek,  asabiyetin  verdiği  bir  anlayışla,  Sana  lazım  olan,  at  ve  develeri  sağlayayım da,  halifeliği  sen  ele  geçir  der.  Hz.  Ali  şu  cevabı  verir.  Allah’tan  kork!  Benim  böyle  asla  bir  niyetim  yok,  kardeşim  Ebu  Bekir  bu  yönetime  benden  daha  layıktır.  En  son  Müslüman  oldun,  ilk  defa  terk  edenlerden  olma  der.

Seçme,seçilme  ve  emanetle  ilgili  çeşitli  yönetim  ve  oluşumlar  elbette  vardır.  Her  konuda  olduğu  gibi  bu  konuyu da  Allah’ın  Kitabına  Kur’an’a   götürmemiz  gerekiyor. Allah’ın  Kur’an’ın da  delili  varsa,  başka  delile  gerek  yoktur.  Ayet,  gayet  açık  ve  net  olarak  ortada.  Ayete  karşı,  başka  yönetim  ve  oluşum  yapılırsa  o  zaman  Allah’ın  hükmüne  karşı  hüküm  koymuş  olunur.  Allah’ın  hükmü,  uyulmaya  en  layık  ve  doğru  olandır.  Hz.  Peygamber  de  Allah’ın  hükmünü   mü’minlerin  emiri  olrak,  seçimle  iş başına  gelmişlerdir.  Ama  ne  yazıktır ki,  Emeviler  ve  Abbasiler  dönemiyle,  Kur’an’a  uygun  olmayan  yönetim  biçimleri  oluşturulmuştur  ve  yine  ne  yazıktır ki,  bu  uydurulan   yönetim  biçimi,  Müslümanlarca,  çok  yerler de  delil  olarak  kabul  edilmiştir.

Hiç  kimse  Allah’ın  Kur’an da ki  delili  karşısında  başka  bir  delili  kabul  edemez.  Mazeret  üretmeden,  şartlara  göre  aday  olacak,  seçilecek,  seçecek  bu  emaneti  yerine  getirecektir.  Mazeret  üretmek,  kaçmak,  bahane  aramak,  aday  olmamak,  kendilerini  yönetecekleri  seçmemek,  oyunu  kullanmamak,  boşa  oy  kullanmak,  İslami  ve  Kur’ani  değildir.  Mü’min’in  kılavuzu,  yol  göstericisi  Allah’tır  ve  emri  de  Nisa  suresi  58.  Ayettir  ve  uygulayıcısı da  Peygamberdir  ve  sahabeleridir.  Başka  söylentiler  ise,  boş  söylentilerdir,  doğru  birdir,  iki  doğru  olmaz.
Oy  kullanmak,  insanın  farz  olan  bir  görevidir  ve  oyunu  doğru  yönde  kullanmamak,  ya  hak  etmeyene  destek  olmak,  yapılan  yanlışa  ve  vebale  ortak  olmaktır,  ya da  kullanmadığı  oyuyla  köstek  olup,  iyilerin,  ehil  olanların  yolunu  kesmek  demektir.

#kemalyavuz