SORU- CEVAP -7-
Soru: Allah affedecektir, nasıl olsa bağışlanacağız
iman ettik, Ümmeti Muhammediz
diye güvenmek doğru mudur?
Cevap:“Onların ardından da (ayetleri
tahrif ederek) şu değersiz dünya malını
alıp NASIL OLSA BAĞIŞLANACAĞIZ;
diyerek kitaba varis olan bir takım kötü
kimseler geldi. Onlar, ona benzer bir menfaat
daha gelse onu da alırlar. Peki, Kitapta
Allah hakkında gerçekten başka bir şey
söylemeyeceklerine dair onlardan söz
alınmamış mıydı ve onlar kitaptakini okumamışlar
mıydı* ahiret yurdu sakınanlar
için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınız ermiyor
mu?” 7/Araf, 169
“İnsanlar imtihandan geçirilmeden, sadece
İMAN ettik demeleriyle bırakıl verileceklerini
mi sandılar.” 29/Ankebut, 2
“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten
sakının. Ne babanın evladı, ne evladın babası
namına bir şey ödeyemeyeceği günden
çekinin. Bilin ki, Allah’ın verdiği söz
gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın
ve şeytan, Allah’ın AFFINA GÜVENDİREREK
sizi kandırmasın.” 31/Lokman,
33
Bu ayetler bize, Müslüman olduğunu
iddia eden insanın, iman, amel ölçülerini
bir tarafa bırakıp da, nasıl olsa bağışlanacağız,
Allah bizi affedecek, biz iman ettik
ve Muhammed ümmetiyiz kurtulacağız
diye zanneder ve güvenirse avunur eli
boşa çıkar yanılmış olurlar. Ancak Allah’ın
Kur’an’da açıkladığı iman, ameli salih ile
alacağını Allah beyan ediyor.
Soru: İnsanın başına gelen bela, kaza,
hastalık gibi şeyler Allah’tan mıdır?
Cevap:“Bu dünyada iken kendi ellerinizle
yapmış olduğunuzun karşılığıdır.
Yoksa Allah kullarına zulüm etmez.” 3/
Alimran, 182
“Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına
gelen kötülük ise nefsindendir.” 4/Nisa,79
“İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir,
yoksa Allah kullarına zulüm edici
değildir.” 8/enfak,51
Bu ayetlerle birlikte değerlendirildiğinde
İslam’ın hayır, şer, kaza, kader,
bela, hastalık gibi mevzulardaki inanç ve
düşüncesine ışık tutar. İnsanlar büyük
çoğunlukla elde ettikleri başarı ve iti neticeleri
kendilerine mal ederler. İnanan insanlar
Allah’tan olduğuna inanırlar. Ama,
felaket, kötülük, hastalık, görünmez kazalar
ve başarısızlıkları ise kabullenmeyip
birilerinin üstüne atmaya çalışırlar. Suçun
kusurun kendilerinde veya karşılarındaki
insanların dikkatsizlikleri sonucu olduğunu
anlamazlar.
Bir hastalık olsa ne yapalım Allah’tan
geldi derler. Evet hastalığı yaratan Allah’tır,
fakat insan dikkatsizliği yüzünden
veya kendisi dikkat etse bile diğer insanların
dengeyi bozup, mikroplu veya diğer
zehirleyici kimyasal maddeler kullandığından
olduğunu unuturlar. Bugün tabii
dengeyi insanlar bozmuştur. Ekmeğinden,
buğdayına, sebzesinden, meyvesine,
giyeceğine kadar kimyasal maddelerle,
boyalarla, zehirli ilaçlarla insan sağlığı
bozulmuştur. Biz ne diyoruz. Allah sağlığımızı
bozmasın, sanki sağlığımızı bozan
bizler değil de Allah, hemen hastalığı
sanki Allah vermiş gibi, kendimizin veya
karşımızdakilerin dikkatsizliğinden olduğunu
unutuyoruz.
Birde trafik kazalarından misal verelim.
Ya kendisinin insanın dikkatsizliğinden
veya karşısındaki insanın dikkatsizliği
veya tedbirsizliğindendir. Yoksa Allah’ın
istemesinden değildir. Allah her şeyi yaratır
var eder. Ancak Allah, hiçbir kimse için
doğrudan kötülük veya felakete razı olmaz.
Kulun istediği ve işlediği her günah,
suç kötülük bizzat kulun kendi iradesi ve
isteği sonucunda belirlenir. İnsan böyle isteyip
iradesini kullanınca, Allah’ta kulun
kazandığı iyiliği veya kölüğü yaratır. Allah
yaratandır. Kul ise yaratılan ya iyiliği
iradesi gayreti ile alır, ya da kötülüğü şerri
tercih ettiği için alır. Öyle ise insan ister,
yapar, hak eder, Allah’ta kulun istediği
şeyi (iyilik, kötülük9 yaratır.
#kemalyavuz