TASAVVUF NEDİR 7

ADAB, Yazarı: Muhammed Bin Abdullah Hani tercüme eden Abdulkadir Akçiçek 1976. Sayfa 155 “ Zamanımızda evla/doğru olan evlilikten kaçınmaktır, nefsi riyazet/korumak, açlık, uykusuzluk ve seyahatle yola getirmektir.” Allah nefsi korumayı Kuran’daki çeşitli ayetlerle yani şunları yapın, şunları da yapmayın emriyle açıklamıştır, zaten evlenme olmaz deniliyorsa bilin ki doğal dengeye aykırıdır. “sayfa 157, Hak Teala’nın gelmiş ve gelecek tecellilerinden hiçbiri kendisine gizli kalmayacak” 6/Enam 59, “…Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır, onları ancak Allah bilir.” 59/ Haşr 22, “ O, öyle Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur, görülmeyeni de görüleni de bilir. Rahman ve Rahim olan O’dur.” Sayfa 171 “ Şeyhin sözleri ile ameldir, mürid, şeyhinin kavline göre amel cihetine gitmeli, şeyhin kavli de Zikir, teveccüh, murakabe olacaktır.” Sayfa 235, Resule tam uymayı, bu kamil şeyhin sevgisi ile bir görmesi icap eder.” 2/ Bakara 165, “ İnsanlardan bazıları Allah’ın yanında Allah’a denk tanrılar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler…” iman yönünden böyle bir sevgiyi bir düşünün hep diyoruz ya, bunların yüzü suyu hürmetine, hatırına diye türbelere, yatırlara ve şeyhlerinin huzuruna varıp bunları aracı koyarak Allah’a yalvarıyorlar ya, sanki onları aracı koymadan Allah dualarını kabul etmiyor. 2/Bakara 186, “ Kullarım sana, Beni sorduğunda söyle onlara Ben çok yakınım, bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine/duasına karşılık veririm. O halde kullarım da Benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki, doğru yolu bulalar.” Sayfa 241, İşlerde zor duruma düşer de şaşırırsanız, kabir ehlinden yardım talep ediniz.” Şirke düşmüş zorba müşriklere bakın hele, halbuki Allah ne buyuruyor, 42/ Şura 10, “Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde/konuda hüküm vermek Allah’a mahsustur. İşte bu Allah, benim Rabbimdir, O’na dayandım ve O’na yönelirim.” Yazamadığım neler var.
SEYYİE ( KÖTÜLÜK, YANLIŞ, ZARARLI AMEL) HASENE ( GÜZEL AMEL).
Şimdi insan nasıl yaparda, hasene ( iyi amel, iyi fiil, sevap ) yapar. Yani insan sevabı nerden ve nasıl alacaktır. Her yaptığı sevap mı, yoksa günah mı ? dinin ve aklın çirkin veya güzel gördüğü şeyler, insan tabiatının çirkin veya güzel gördüğü, anladığı şeylerdir. Eğer insan, Allah’ın indirdiği dine uyar ve hayatında yaşarsa, bütün varlıkların üstünde yer alır. Yok Allah’ın indirdiği ilahi dine değil de, uydurulan/paralel/Allah’ın indirdiği dinle yetinmeyip dine ilave yapanları kabul eder ve uygularsa o zamanda hayvanlardan da aşağı durumda olacakları açıklanır ayette. 7/ Araf 179, “ Ant olsun, Biz cinleri ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yaratmışızdır. Sebebi, kalpleri vardır onunla kavramazlar, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar, işte asıl gafiller onlardır.” 25/ Furkan 44 gibi. Birileri uydurdukları/paralel dini Allah’ın dini ile karıştırıp buda dindir diyecek ve ondan sevap bekleyecek bu olur şey değildir. 25/ Furkan 43, “ Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen Resulüm onlara koruyucu olabilir misin?” 43/ Zuhruf 40, “ Resulüm, sağırlara sen mi işittireceksin, yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?“ Okuduğu Kuran’ı anlamayıp hiç anlamayan nasıl ve nerden sevap alacak, kıldığı namaz kendini kötülüklerden alı koyamayan Müslüman nereden sevap alacak, sevabı verecek Allah, emrine uymadığında Allah, peki sevabı kimden alacaksın. Çalıştırdığın işçinin, memurun, ustanın, çobanın, amelenin ve benzerlerinin hakkını vermeyeceksin, bir şekliyle gasp edeceksin sonra da sevap bekleyeceksin hadi oradan be, bir iş yaparken adak kurbanı adıyorsun sonrada bir yatırın mezarına gidip arada aracı yapıp kurbanı kesiyorsun, Sevabı nasıl alacaksın.
Camide namaz kılıyorsun, yalan var, hile var, aldatma var, eksik tartma, eksik ölçme var, bir malı satarken yemin ediyorsun, Allah’ın yasakladığı, peygamberin insan hayatından kovduğu tarikatı, tasavvufu, dedikoduyu yapıp, kul ve kamu hakkını yiyeceksin, adaletli olmayı bırakacaksın kalkıp sevap bekleyeceksin avucunu yalarsın, bunu ben demiyorum. 14/İbrahim 18, “ Rablerinin emrine karşı gelenlerin durumu şudur onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şeyi elde edemezler. İyiden, iyiye sapıtma işte budur.” Yine 9/Tövbe 17= 18/Kehf 103, 104, 105= 46/Ahkaf 20, gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.