TÖVBENİN ZAMANI
Birde dikkat edilmesi gereken konu şudur, şirksiz ölen insanların, şirk dışındaki günahlarını Allah affedeceğini açıklıyor. Eğer insan şirk koşmuş olarak ölürse bu hakkı da kaybeder. 4/ Nisa 48 . “ Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bunun dışındaki diğer günahları dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.” Yine Nisa 116 ayette aynı. Yine 4 / Nisa 110. “ Kim bir günah işler yahut nefsine zulüm eder de sonra Allah’tan tövbe mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır.”
Bu günahlar ve haklar kul hakkı dışındaki günahlar ve haklardır, yani Allah’a karşı olan günah ve haklardır. Kulların, üzerimizdeki hakları için sahiplerine ödemek ve helalık almak zorundayız. Maddi ve manevi rütbemiz ne olursa olsun, ne ölçüde yüksek olursa olsun, kul ve kamu haklarını Allah bize bağışlamayacaktır. O hesapları hak sahipleriyle aramızda biz halledeceğiz. Yoksa ömür boyu tövbe istiğfar etsek dahi hiç kimsenin bir kuruş hakkını bağışlatamayız. Prensip şöyle konmuştur, kul hakkı ve kamu hakkı evlada, gelecek nesillere kadar ulaşır, yani doğmamış çocuğun hakkı derler ya onlara kadar uzanır. Kamu hakkı vergi ve zekat gibi yani vergi vermeyenleri affetmek, adam öldürenleri affetmek siyasi açıdan o günahkarlara ortak olmak anlamına gelir, bu ciddi bir konudur şakası olmaz. Devletin malını üstüne geçirenler düşünmelidirler ne kayıptır.
ALLAH HAKLARINI ZEDELEYEN GÜNAH ŞİRK:
Din dilinde şirk Allah’a, yani tek olan Allah’a sayı olarak veya tasarrufunda yaratıp kanun koymalarında ortak tanımaktır. Bu açık ve şuurlu yapılırsa açık şirk, örtülü ve şuursuz olarak yapılırsa gizli şirk olur. Şirk çok büyük bir zulümdür. Mesela: 31 / Lokman 13. “ Lokman oğluna öğüt verirken şöyle diyordu. Yavrucuğum Allah’tan başkasına ilahlık yakıştırma, çünkü her türlü ilahlık yakıştırmak gerçekten de korkunç bir zulümdür.” 22/ Hac 31. “ Kendisine ortak koşmaksızın Allah’ın hanifleri O’nun birliğini tanıyan müminler olun. Kim Allah’a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış ta kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş bir nesne gibidir.” Yine, 24 / Nur 39. “ İnkar edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder, nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanı başında da inanmayıp şirk koştuğu Allah’ı bulmuştur, Allah ise onun hesabını tastamam görmüştür, Allah hesabı çok çabuk görür.” 13 / Rad 14. “ El açıp yalvarmağa layık olan sadece Allah’tır. Allah’ın yanında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılayamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki suyu ağzına götürmedikçe su onun ağzına girecek değildir, Kafirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.” 7/ Araf 191. “ Kendileri yaratıldığı halde hiç bir şeyi yaratamayan varlıkları Allah’a ortak mı koşuyorlar? 7/ Araf 194. “ Ey kafirler Allah’ın yanında dua edip taptıklarınız sizler gibi kullardır. Onların tanrılığı hakkında iddianızda doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler.” 3 / Ali İmran 151. “ Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koşmaları sebebiyle, kafirlerin kalplerine yakında korku salacağız. Gidecekleri yer de cehennemdir, zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.” Hz. Peygamberin şöyle dediği rivayet edilir. “ Ümmetim adına en çok korktuğum şey Allah’a şirk koşmaktır. Ancak benim söylediğim, onların güneşe, aya, puta tapmaları değildir, benim korktuğum bu şirk Allah dışındaki şeylerin hoşnutluğunu gözeterek ameller yapmak ve bir de gizli şehvettir.” ( İbni Mace zühd 21. ) yine , “ Gözünüzü açın size, benim katımda sizin için deccal’den daha korkutucu olan şeyi haber veriyorum. Gizli şirktir bu, kişinin görenleri beğendirmek için kılmakta olduğu namazı süslemesidir.” ( İbni Mace 21.)
#kemalyavuz