TUŞSUZ TELEFONLAR RUHSUZ İNSANLAR

Mesleğimizin gazetecilik olmasından dolayı il genelinde meydana gelen birçok iyi kötü olayların hepsinden haberimiz oluyor. Ama son bir haftada ilimizde yaşanan hadisiler gerçekten bir insan olarak beni çok üzüyor.

Dün 16 yaşında markette çalışan bir genç çocuk kontör yüzünden Iraklı birini bıçaklayarak öldürdü. Sonrasında Suriyeli iki kardeş motosiklet yüzünden birbirini bıçakladı. Ve Melikgazi İlçesinden bir genç kadın yaşadığı ruhsal bunalım nedeniyle yüksek katlı bir binaya çıkarak intihar etmek istedi. Ve bu intihar girişimini bazı vatandaşlar, sosyal medya ortamında canlı olarak yayınladı. Serinlemek için girdikleri göletlerden bazı vatandaşlarımızın cansız bedenleri çıktı.

Suriyeli ise “Aman ölsün” dediler. Türk ise yüzme bilmiyordu neden girdi suya dediler.  Aklıma “Tuşsuz telefonlar, kapısız kollar ve ruhsuz bedenler” sözü geldi. Kim dediyse ne güzel demiş. Ortada bir can var. Bir aile bir hayat var. Bir insanın ölmesini isteyecek kadar biz nasıl insanlıktan, vicdanımızdan uzaklaştık. Normal bir insan çıkıp kendisini 12. Kattan atar mı? Demek ki o insan zor zamanlar geçiriyor. O insan için orada Allah’a dua etmek yerine canlı yayınla millete sokak gazeteciğini yaptığınızı sanıyorsunuz. Orada sizin bir yakınınız olabilir, siz kendinizde olabilirsiniz. Sizin başınıza gelmez mi sanıyorsunuz?

hayatının başında bir delikanlı bir kontör için altı üstü 25 TL’lik bir şey için insan canına kıyıyor. O adam öldü. Sen de cezaevine gittin. Değdi mi şimdi? Sizin hayatınızda ucuz değil nefes alan her canlının hayatı da ucuz değil. Bir karıncayı bile incitmemek için yolunu değiştiren insanların geldiği noktaya bakarsınız ne demek istediğimi anlarsınız.

Uyuşturucu satan bir kadın kendisini çeken gazetecilere saldırıyor ve “Sizin yaptığınız ayıp neden çekiyorsunuz?” diyor. Birde böyleleri var. Utanıp, yanlış yaptığının farkına varmak yerine daha millete saldırıyor. Gençlerimiz, gözünü kırpmadan insanları öldürüyor, kadınlar şort giydi diye dayak yiyor, Bizdense yaşasın bizden değilse ölsün mantığı almış başını gidiyor. Yüzme bilmeyenler, bana bir şey olmaz deyip boyundan büyük sulara kulaç atıyor. Ve o sulardan cansız bedenleri çıkıyor. Eskiler, suyla, silahla şaka olmaz derdi. Ama biz şakayı sürdürmeye devam etmekte ısrarcıyız.

Üzülüyorum, gerçekten. Sudan sebeplerle insanlar katil oluyor. Sudan sebeple bir insan öldürülüyor. Suriyeli, Iraklı olduğu için ölüm onlara layık görülüyor.  Devletin Suriyelilere verdiği tavizlerin ve imkanların artması toplumun onlara nefretle bakmasına neden oldu. Bu konuda bir şey yapılmazsa bu gibi olaylarla çok karşılaşacak gibiyiz. Birçok insanın hayatı sönecek birçok insan öldürülmeye devam edecek.

#güldençoktan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.