Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Volkan Çolak, “12 Eylül zulmü, işkencenin ve adaletsizliğin bir örneğidir”
Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Volkan Çolak, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümü sebebiyle yazılı bir açıklama yaptı.
12 Eylül 1980 darbesi ile Türkiye’de demokratik rejimin rafa kalktığını hatırlatan Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Volkan Çolak “ Tarih boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yön verip rota çizmek isteyen emperyalist güçler, 12 Eylül 1980 öncesinde de bu emellerini komünizm denilen kana susamış canavarın aracılığıyla gerçekleştirmek istemiştir.Ülkücü Hareket ve onun şerefli mensupları“Bölünmesin diye millet, baki kalsın diye devlet”diyerek bölücülerin karşısında durmuş, kendilerini feda ederek Türkiye’yi böldürmemiştir. Ülkücü Hareket’in bu vatanperver çabasına karşı, hareketimiz dönemin yönetimi tarafından darağaçlarıyla, mahpuslarla, işkencelerle ve sürgünlerle ödüllendirilmiştir(!). Şairin de ifade ettiği gibi 12 Eylül’de “biz kırk kere İsmail olsak da; devletimiz bir kere İbrahim olmadı.”Buna rağmen,5 bin kere can versek de bir gün olsun ebed müddet diye bildiğimiz devletimize sırt dönmedik, küsmedik.Fakat devletini yaşatmak, vatanını sevmekten başka hiçbir suçu olmayan Ülkücü Hareket için 12 Eylül mahkemeleri; zulmün, işkencenin ve adaletsizliğin birer örneği olarak hatırlanacaktır.” dedi.
Temeli insan sevgisine ve tam demokrasiye dayanan Ülkücü Hareket o dönem yaşanan olaylarda nefsi müdafaada bulunduğunu ifade eden Volkan Çolak sözlerini şöyle sürdürdü: “ Vakarla darağacına yürüyenler için, şehadeti saadet bilenler için yenilgi yoktur.Ama inanıyoruz ki bir sağdan bir soldan diyerek, toplumun acısıyla dalga geçenler beşeri mahkemelerin karşısına çıkamasa da bütün mahkemelerin en adili olan ilahi mahkemenin huzurunda yargılanacaktır. Ayrıca, sözde dönem dizilerinde ve filmlerinde iyi çocuk gösterilen komünizm uşakları yeni nesil tarafından iyi etüd edilmelidir. Genç kardeşlerimizi bu belaya karşı uyarıyorum; sanat adı altında bölücülüğü, komünizmi enjekte eden yayınlardan uzak dursunlar. Ciğerlere kompresörle hava basan iyi çocuklar (!), bugün aynı hevesle; ABD’nin hamisi olduğu YPG denilen bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye sürümü diyebileceğimiz örgüt içerisinde cirit atmaktadırlar. Onların yolu komünizmin bizim yolumuz iseMete Han’ın, Osman Gazi’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün, başbuğumuz Alparslan Türkeş’in yoludur.İdamı bir hafta ertelendiği için değil de yarım kalan hatmini tamamlayacağı için sevinenlerin ülküdaşları olarak net olarak ifade etmeliyiz ki Ülkücü Hareket bu toplumu bir arada tutan en önemli toplumsal dinamiklerden birisidir. Bu gerçek asla ama asla göz ardı edilmemelidir.Bu vesile ile cennet vatanımızı emperyalizmin ve komünizmin pençesine teslim etmemek için canından, cananından vazgeçen ülkücü şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.” -hb