Utanç tablosu
Bir bireyin eğitiminde önce anne – baba sonra öğretmen ve çevrenin çok büyük önemi var. Günümüzde “düzen bozuldu nereye gidiyoruz” diyenleri çok duyarız. Hele hele bunu yeni nesile bağlayanları. Ben size sorayım; şu seçim sürecinde parti yetkililerinin, mensup kişilerin veya o partiyi benimsemiş insanların paylaşımları ne kadar düzenli, ne kadar ahlaki? Öğretmen, antrenör, dede, hacı, müdür amir hiç fark etmez işleri güçleri kin ve nefret saçmak. Hepimiz öleceğiz, ya hu tuttuğunu partinin liderleri de ölecek. Bu kin bu nefret niye? Buyurun bakın meydanlarda, sosyal medyada, sokakta canavarlaşanlar düzeni bozan onlar, maalesef örnek olması gereken büyükler.
Sadece siyaset alanlarında değil tabii ki spor alanlarında da böyle. Hafta sonu U13 kategorisi müsabakalarını takip ettim. Yani 13 yaş ortalaması çocukların mücadele ettiği futbol müsabakaları. Hava sıcak çocuklar futbol oynamaya çalışıyor. Bazen antrenörler oyunu gerer ama bu iki takımın maçında onlar o şahsiyete sahip antrenörler değiller, güzel güzel gidiyor. Ama tribünde veliler vardı. Bakınız Ramazan’dayız. Bolluk, bereket, rahmet ayı. Sizler babasınız, kendinizi o çocuğun yerine koyun. Çocuk hata yapacak belki sinirine yenilecek ama sizler uyaracaksınız. Siz kardeşsiniz diyeceksiniz. Aman Allahım ben duyduklarımdan utandım. Onlar Kayseri çocuğu… ile başlayan yuhlar, hakaretler. Keşke isim isim bilsem hepsini yazardım belki utanırlar diye. Gerçi utansalardı müsabaka sonrası iki takımın futbolcuları bir birini tebrik etti o zaman utanırlardı.