VEKİL SEÇERKEN ŞEKLE Mİ BAKIYORUZ?
Mahalli gazetelerin dünkü nüshasında AKP Milletvekili Sami Dedeoğlu’nun “15 Temmuz darbe girişiminden bizi Suriyelilerin duası kurtardı” şeklindeki haberi okuyunca şaşıp kaldım.
Memlekete hizmet etmesi önder olması vatandaşa yol göstermesi ve bu memleketi yönetecek kanunlar çıkaracak Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kayseri halkını temsil etmesi için seçtiğimiz bir zati muhterem akıl almaz bir açıklamada bulunuyor.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ağzını açan herkes 15 temmuz FETÖ darbesinin başarılı olamama sebebi olarak Türk milletinin topyekün hareket ederek hiç tereddüt etmeden meydanlara çıkıp tankların tüfeklerin önüne göğsünü germesi gösterilirken bir milletvekilinin çıkıp böyle demesi şahsen beni şoke etti.
Ve kendi kendime “Yahu kardeşim biz kendimize vekil mi seçiyoruz yoksa şekil mi seçiyoruz” sorusu geldi.
Yani bizi yönetecek akıllı bilgili tecrübeli maharetli insanları değil de şekline bakarak baba yiğit görkemli konuşmasını bilmeyen aklına geleni söyleyen birisini mi seçiyoruz.
Bizim inancımıza göre elbette dua birçok gazayı ve belayı defeder. Cenabı Allah kendisine el açanın elini boş çevirmez.
15 Temmuz FETÖ darbesinin önlenmesinde Türk milletinin birlik ve beraberliği ne kadar etkili olmuşsa edilen dualarda o kadar faydalı olmuştur.
Ancak bizim ülkemiz Müslüman bir ülke. Milletin yüzde 99’u da Müslüman.
Biz de Allaha dua etmesini bilen insanlarız ve her zaman da dua etmeyi ihmal etmeyiz.
Hal böyle olunca bizim için dua edip etmediklerini bile bilmediğimiz Suriye’den kaçıp gelen insanların bizim için dua ettiği için beladan kurtulduğumuzu söylemek kelimenin en hafif anlamıyla saflık olur.
Belki de ülkesinden kaçıp gelen Suriyelilerin içersinde bizim için dua edenler vardır bunlarında bir katkısının olması mümkündür.
Çünkü Cenabı Allah kendisine çevrilen eli boş çevirmediği gibi yapılan iyilikleri de karşılıksız koymaz.
Şayet pek muhterem milletvekili bunları bilmiyorsa bizim bu ülkede daha iyi yaşamamız, ülkemizin kalkınması için ne gibi bir katkı verebilir bunu da oturup düşünmek gerekir.
Gerçi geçmişten günümüze kadar seçtiğimiz vekillere şöyle bir bakacak olursak bunların birçoğunu bizler seçmemişizdir. Liderler kimi işaret etmişse kimi listeye yazmışsa bizde gidip onlara oy verip seçilmelerini sağlamışızdır. Bunu da kolayca görebiliriz.
Diyeceğim şu ki; bütün bunlar bizim şekilci olduğumuzu bir seçim yaparken şekle baktığımızı göstermektedir.
Halbuki bilhassa Milletvekili gibi önemli bir görevi yerine getirecek bir insanı seçerken şekle değil de öze bakmamız liyakata bilgi ve beceriye bakmamız gerekiyor.
Yoksa bir kurumun yöneticisi, bir derneğin vakfın başkanı veya bir toplumun temsilcisi diye birisini getirip Milletvekili yaparsak onunda söyleyeceği sözler ancak bu kadar olur.
Önünü arkasını düşünmeden konuşup bütün bir milletin gayretlerini dualarını yaptıklarını boşa çıkaracak bir söz söyler.
Ben şahsen sayın pek muhterem milletvekilinin söylediklerini pek yadırgadım ve söylediklerine bir anlam veremedim. Bir anlam veren varsa anlatsın da benim gibi düşünenleri de ikna etsinler.