YANLIŞ ZİKİR YAPIYORUZ-4
Kul çabasıyla ve gayretiyle bir işi yapıyor. Allah’ta yaratıp nasip ediyor.
Yanlış anlaşılan şu konuları da açıklamaya çalışalım.
Diyelim ki bir trafik kazası, hastalık veya deprem olsa, İnsanlar hemen şöyle diyor. Allah’ın takdiri. Allah böyle istemiş veya dilemiş bundan kaçış yok, takdiri ilahi ne yapalım gibi. Sözler söylüyorlar.
Trafik konusunu ele alalım: Gerekli genişlikte yol, gelişi, gidişi ayrı, bölünmüş yol şeridi, çizgisi, trafik işareti olan yol olursa böylesi yolda trafik kazası az olur. Eğer gelişi gidişi ayrı olmazsa, bölünmemiş çizgileri ayrılmamış, trafik levhaları olmayan yani virajı, inişi, yokuşu, tehlikesi işaretle belirlenmeyen yolda kaza çok olur. Arabanın bakımı yapılır, lastikleri iyi olursa, sürücü de hız limitine uyar dikkatli kullanırsa kaza azalır. Aksi olursa, arabanın bakımı yapılmaz, lastikler yeni olmazsa, sürücü hız limitine uymaz ve sürat yaparsa, içkili direksiyona geçerse kaza çok olur.
Şimdi dikkatsizlikten, ihmalden, vurdumduymaz-lıktan olan kazalarda mal ve can kaybı olduğunda birbirimizi teselli etmek için yanlış olan, yanlış olduğu kadar, bir o kadar da tehlikeli olan “Allah’ın takdiri, Allah böyle takdir etmiş” gibi sözlerle birbirimizi avutuyor ve iknaya çalışıyoruz. Eğer böyle olsa Allah kullarına zulüm etmiş olur. İnsanların hataları, ihmalleri Allah’a yükleniyor. Sanki “Allah böyle olmasını istemiş. Bundan–kaçış kurtuluş yok” anlamı çıkıyor.
Hâlbuki Allah’ımız “Ben insanlara zulüm etmem, insanlar kendi kendilerine zulüm eder.” buyuruyor. (Ali İmran 182, Nahl 33)
İnsanlar sağlıklarına dikkat etmiyor veya dikkat etme imkânı yok. Mesela, yetişen meyve ve sebzelerde insan sağlığı için zararlı maddeler, ilaçlar, kimyasal maddeler kullanılıyor. Ekmeklerde kullanılan beyaz-latıcı ve diğer yiyecekler ve içeceklerde kullanılan renklendiriciler gibi zararlılar yüzünden, yakılan zehirli kömürlerden çıkan zehirli gazlar yüzünden, suçu ve sorumluluğu Allah’a yüklemek doğru değil. Allah kullarına zulüm eden değildir.