YANLIŞLARIMIZ VE NEDENLERİ…..

İçsel olarak yaşadığımız sıkıntıların çoğu çocukluk dönemimizdeki yaşantımızla yakından ilintilidir. Eğer birine kızıyorsanız , tahammül sınırınız yok ise bilin ki sizi çocukluk döneminizdeki bir ve ya birkaç anınız etkiliyor demektir. Önemli olan o anılarınızı bulup yarım kalmış işleri tamamlayabilmek. Peki bu dönemler nelerdir ve etkileri nedir onlara kısaca değinelim:

AĞIZCIL(ORAL) DÖNEM:

Bebeği gözlemlediğimizde , doğduktan sonra dünya ile iletişim kurduğu tek organın ağzı olduğunu görürüz. Açlık gibi temel dürtüsel ihtiyaçlar ağız yolu ile giderilmektedir. Bu evre bebeğin yürümesi ile ona erer. Altıncı aydan sonra bebek yere bırakılarak sürünüp anneden uzaklaşmaya başlar.Belirli bir metre uzaklaştıktan sonra mesafenin açıldığını fark edince paniğe kapılıp tekrar anneye yönelir. Annenin buradaki bakışları çok önemlidir. Ben buradayım korkma seninleyim mesajını içeren ve bir taraftan da onun daha uzağa gitmesini cesaretlendiren bir bakış ve hissediş onun birey olma konusundaki cesaretini artırır  ve uzağa gitme konusundaki motivasyonunu sağlar.Böyle bir çocuk sağlıklı gelişim çizgisinde olan çocuktur.

Tam tersi annenin korkak ve ürkek bakışlarını , endişesini hisseden çocuk panikle annesinin yanına gelir ve annesinin yanından ayrılma girişimine ket vurulmuş olur. Bu dönemde bebeğine şefkat duygularını hissettiren ve onu birey olma konusundaki ufak çıkışlarını destekleyen anne ideal annedir.

Annenin bu dönemde ölmesi, gitmesi , kaybolması ve ya ilgisini çocuk üzerinden çekmesi çok ciddi bir temel güvensizlik duygusu oluşturur. Daha sonraki dönemlerde her hangi bir varlıkla var olan bir birey bunları her an kaybedebileceği duygusuyla yaşar.

Daha açık bir ifade ile temel güven duygusunu oluşturamamış bir sevgili her an sevgilisini kaybedebileceği ve ya sevgilisinin kendisini terk edeceği ; zenginliğe ulaşmış bir birey her an zenginliğini kaybedebileceği ; güvenlik içinde olan bir birey her an tehdit altında olabileceği kaygısını güdebilmektedir.

ANAL(DIŞKILAMA) DÖNEMİ:

Çocuk yürümeye başladıktan sonra kendi kendine bir yerlere gitmenin özgürleşmenin tadına varmaya başlar. İşte bu andan itibaren anne ile iktidar mücadelesine girişir. Kendi giyinmek istemektedir , kendi yemek yemekistemektedir. Fakat bütün bunlara ilk önce anne izin vermelidir. Çocuk burada bir acizlik içine düşer. Birey olma duygusu bu şekilde darbe almıştır. Mesela ; eliyle büfenin üzerindeki bibloya uzanmak isteyen çocuğunu gören anne bibloyu alıp bir üst rafa koyar. Çocuk bu arada yetmezliğinin ve annenin iktidarının farkına varmaktadır. Dürtü hedefine ulaşamamış ve haz terk edilmiştir.

Sonra ne olur dersiniz?

Anne kibar bir şekilde tuvalet alışkanlığı vermeye başlar . Bu esnada çocuk hiçbir konuda muhatap alınmadığını deneyimlerinden hatırlar: Bibloyu alamamıştır. Kirli kazağı kendisi istemediği halde üzerinden zorla çıkarılmıştır. Hiçbir şekilde birey olarak kabul edilmemiştir. Şimdi ise anne bir birey gibi kakasını tuvalete yapmasını istemiştir. Ve annenin bir biblo gibi içindeki kakayı alamadığını fark etmiştir. O ne zaman isterse çişini ve kakasını kendi verecektir. İlk defa mutlak güç ve iktidar kendisine geçmiştir.

FALLİK (ÖDİPAL, CİNSEL KİMLİK ) EVRESİ:Çocuk  2,5  3 yaşlarına geldiğinde fallik döneme geçer. Bu dönemde baba güç ve iktidarı temsil eden kişidir. Baba hem korkulan hem hayranlık uyandıran hem de onun gibi olmak için özlem çekilen biridir. Anne ise hazzın , sevginin , ilginin odağıdır.Bu dönemde hem anneden hem babadan kaynaklı olan engelleyici,çatışmalı, cezalandırıcı ve yasaklayıcı tavır ve tutumlar çocukta ruhsal gelişim evresinde yüzlerce klinik tabloyla şekillenebilecek bozuklukları meydana getirecektir. Bu tabloda fobilerden anksiyete(kaygı) bozukluklarına okb den dürtü kontrol bozukluklarına, duygu – durum bozukluklarından reaktif hallere kadar bir çok patoloji görülebilecektir.

Sonuç olarak ;

doğumdan itibaren özellikle ilk yıllar çocuğunuzun psikolojik gelişimi için çok büyük bir önem arz etmektedir. Sıkıntılar hasıl olduktan sonra düzeltmek gerçekten yorucu ve yıpratıcı bir yoldur. Bu yüzden yeni anne ve babaların bu tarz bilgileri bilmesini çok elzem görüyorum. Eğitimde önemli olan önlem almaktır. En kolay ve en basit yoldur. İnsan yetiştirmek bir o kadar zor ve meşakkatli bir yolculuktur. Lütfen daha özverili ve bilinçli olalım…

DİLEK ALBAYRAK

SOSYOLOG AİLE DANIŞMANI

e-mail:dilek@albayrakgy.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.