Yasin Suresi nasıl okunmalıdır 4
39/Zümer 59” Allah onlara diyecek ki, hayır dönemeyeceksin Ayetlerim sana gelmişti de sen Ayetlerimi yalanlayıp, büyüklük taslamış ve hakkı inkar edenlerden olmuştun.)” 11.Sen ancak zikre Kuran’a uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir mağfiret ve güzel bir mükafatla müjdele. 12. Şüphesiz ölüleri ancak Biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her eseri(günah ve sevabı) yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levhi mahfuz’da, ana bellek’te)kayıt altına almışız.(Ölüleri diriltmek, hem ölmüş olanları kabirden ahret için diriltmek, hem de cahil olanları hidayete döndürmek, şirke düşmüş müşrikleri, Kitap ve peygamberlerle imana ulaşmalarını sağlamaktır.) 13.Kendilerine elçiler gönderdiğimiz şehir halkının hikayesini anlat. 14.Bir zamanlar Biz, onlara iki elçi göndermiştik. İkisini de yalanladılar. Bunun üzerine üçüncü bir elçiyle onları destekledik ve onlar dediler ki: Biz size gönderilmiş Allah elçileriyiz. 15.Şehir halkı dediler ki: Siz de ancak bizim gibi birer insan’sınız. O Rahman da her hangi bir şey indirmedi. Siz sadece yalan söylüyorsunuz. 16. Elçiler dediler ki: Rabbimiz biliyor, biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz. 17. Bizim vazifemiz, ancak açık bir şekilde, Allah’ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir dediler. 18.Bunun üzerine şehir halkı dediler ki: Doğrusu bize uğursuzluk getirdiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, sizi öldüresiye taşa tutar ve size bizden mutlaka fena bir kötülük dokunur. 19.Elçiler şöyle cevap verdiler. Sizin uğursuzluğunuz size bağlıdır. Ne, yani size nasihat ediliyorsa, bu uğursuzluk mu’dur? Çünkü siz aşırı giden bir milletsiniz. (Yine 82/ İnfitar 9,10.11,12. Hayır bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki, üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Yaptıklarınızı bilirler.) 20.Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Ey kavmim! Dedi, bu elçilere uyunuz. 21. Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir. (Bu tavsiyesinden dolayı adama dönerek vay be sen de mi onların dinindensin dediler. Bunun üzerine adam şöyle der.) 22. Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Halbuki, hepiniz de Allah’a döndürüleceksiniz. Yine şu ayetler de 5 / Maide 84. Rabbimizin bizi iyiler arasına katmasını umup dururken niçin Allah’a ve bize gelen gerçeğe iman etmeyelim”. Yine 14/İbrahim 12 gibi 23. Allah’ın yanında başka ilahlar mı edineyim? O çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse o ilahların şefaati bana hiçbir fayda veremez ve beni kurtaramazlar. (39/ Zümer 43 de. Yoksa onlar Allah’ın yanında başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi şefaatçi edineceksiniz. Ve 39/ Zümer 44 de ise şöyle buyuruyor.”Şefaat bütünüyle (parça değil)Allah’ındır. Göklerin ve yerin mutlak sahibi Allah’ındır. Sonra O’na döndürüleceksiniz.”Şefaat. Peygamberlerin Allah’ın insanlığa gerçek şefaati olan Vahyi iletmeleridir. Müşrikler Allahın yanında çeşitli şefaatçiler ediniyorlar ve bunlar bizim şefaatçilerimiz diyorlar, ama Allah’ta bu ayetlerle cevap veriyor. Zaten şöyle bir düşünürsek olay çözülür. Eğer günahları affettirme olarak şefaat olsaydı, o zaman kitaba ve peygambere gerek olmazdı, herkes herkesi kurtarır ve hesap, ahret olmazdı. Ya Allah’a, peygambere ve kitaba inanır, teslim oluruz, ya da Allah’a, peygambere ve Kuran’a ters ve zıt olan rivayetlere teslim olacağız. Allah, Kuran da çelişki olmadığını açıklıyor. 2/Bakara 2. Ayet’te “O kitap Kuran onda sala şüphe yok’tur. Kuran muttakiler, sakınanlar ve arınmak isteyenler için bir yol göstericidir.”Laraybe fih çelişki olmayan kitap demektir. Bir peygamber Allah’ın kitabına zıt aykırı bir söz söylemez, ama ne yazık ki, peygamberi Allah’a ve Kuran’a aykırı söz söyletiyorlar. (Yine 40/ Mümin 66. Resulüm. De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah’ın yanında o taptıklarınıza kulluk etmem bana yasaklandı ve bana alemlerin, Rabbine teslim olmam emredildi.) 24. İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum. 25. Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin. (Azgınlar bu sözleri dinlemeyip, o zatı taş yağmuruna tuttular. Tam öleceği sırada ona.) 26. Gir Cennete denildi. O adam dedi ki: Ah keşke kavmim bir bilseydi. 27. Rabbimin, beni bağışladığını ve beni ilahi ikrama mazhar olanlardan kıldığını